Adalet Bakanlığı bütçesi görüşmelerinde Garibe Gezer ve Aysel Tuğluk’un fotoğraflarını taşıyan HDP'li vekiller, "Cezaevinde olan her ölümden iktidar sorumludur" dedi.
HDP İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm, "Bu halk sarayın adaletini kabul etmiyor. Kadınlar erkek adaleti kabul etmiyor. İçerde dışarda mücadelemiz sürüyor. Yıllarca bedel ödeyerek kazandığımız haklarımızı kimseye kaptırmaya niyetimiz yok. Siz kaybedeceksiniz, adalet özgürlük eşitlik isteyenler kazanacak. Tüm suçlarınızdan yargılanacaksınız. Merak etmeyin biz sizin gibi değiliz, adil yargılanmanızı sağlayacağız" ifadelerini kaydetti.
Meclis Genel Kurulu’nda Tarım ve Orman Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, Savunma Bakanlığı ve bağlı kuruluşların bütçeleri ile 2020 Kesin Hesap bütçesi görüşülüyor. HDP milletvekilleri, görüşmelere tutuklu kadın siyasetçiler ve katledilen kadınların isimlerinin yer aldığı “Adalet” yazılı fularlarla katıldı. Garibe Gezer ve Aysel Tuğluk’un fotoğraflarını açan HDP'li vekiller, “Cezaevinde olan her ölümden iktidar sorumludur” dedi.
Adalet Bakanlığı bütçesine dair söz alan HDP Milletvekili Züleyha Gülüm, 10 Aralık'ın İnsan Hakları Günü olduğunu hatırlatarak, Türkiye’de insan haklarının zerresinin kalmadığını söyledi.
Gülüm, “Kandıra 1 Nolu Cezaevi’nde Garibe Gezer dün yaşamını yitirdi. Garibe, Kandıra Hapishanesinde cinsel saldırıya maruz kaldı. Süngerli odaya atıldı. Çıplak ve yaralı bir şekilde bekletildi. Gardiyanların sistematik saldırısına uğradı. Başından geçenleri anlatması cezaevi yetkilileri tarafından engellendi. Yaşadığı fiziksel ve cinsel şiddeti sorduk, tedbir alın dedik, yapmadınız. Soruşturma açın dedik, yapmadınız. Tek başına hücreye koymayın dedik, dinlemediniz. Otopsi işlemleri avukatları gelmeden yapıldı, neden?” diye sordu.
Avukatların cezaevi kapısında saatlerce bekletildiğini dile getiren Gülüm, “Cezaevinde olan her ölümden iktidar sorumludur. Siz de gayet iyi biliyorsunuz ki sayenizde memlekette adalete inancı olan kimse kalmadı. Halk adaletten ümidini kesti. Gözlerinin önünde 2 çocuğu ve eşi pompalı tüfeklerle, linç edilerek katledilen Emine Şenyaşar, Urfa Adliyesi önünde hala adalet nöbeti tutuyor. Kimliği belli 23 katil, sırtını AKP’nin adaletine yasladığı için ellerini kollarını sallayarak geziyor. Soruşturmayı yürüten savcıyı failleri tespit etti diye apar topar gönderdiniz. Katilleri cezalandırmak yerine adalet isteyen Emine Şenyaşar’a davalar açtınız” diye konuştu.
Kobani davasına da değinen Gülüm, şöyle devam etti:
“Mazlum İçli henüz 14 yaşındayken Yasin Börü cinayeti gerekçesiyle 124 yıl ceza verdiniz. Olay sırasında 140 kilometre uzakta bir düğündeydi. Görüntüler telefon sinyalleri tanıklar ile ispat etti. Hatta bu delillerin doğruluğu da araştırıldı. Savcı önce beraat mütalaası verip arkasından müdahale ile mütalaasını değiştirdi. Adaletiniz batsın. İfade özgürlüğünü bitirdiniz. Sokak röportajı yapan insanları, onlara soru soran muhabirleri bile tutukluyorsunuz. Kendine Muhabir kanalındaki muhabir Hasan Köksoy ve röportaj yaptığı kişi tutuklandı. Kaç kişiyi tutuklayarak, emrinizdeki yargıyla tehdit ederek korkutmayı planlıyorsunuz? Ok yaydan çıktı bir kere, halk sizden de eli sopalı talimatlı yargınızdan da korkmuyor."
"Adalet halka değil, iktidara çalışıyor. İnsanlar adalete erişemedikleri için çetelerin, mafyaların eline düşüyor. Göz göre göre insanlar kaybediliyor bu ülkede… Neredeyse 2 yıldır Yusuf Bilge Tunç’tan haber alınamıyor. Kim kaçırdı ve niye kaçırdı kimse bilmiyor. Kadınların yaşamlarının güvencelerine saldırıyorsunuz. Her gün en az 3 kadın öldürülüyor, bizler devlet kadınların yaşamlarını korumakla sorumludur dedikçe siz; tek adamın verdiği kararla kadınların yaşam güvencesi olan İstanbul Sözleşmesi’ne saldırıyor ve geri çekilme kararı alıyorsunuz."
"Kadınlar göç yollarında, mülteci kamplarında her türlü şiddete, taciz ve tecavüze maruz bırakılıyor. Kadınlar sınır dışı edilme kaygısı ile hakkını arayamıyor. Kayıt dışı yaşamak kadınların can güvenliğini de tamamen ortadan kaldırıyor. Sorumlusunuz. O kamplarda yaşamdan koparılan her kadının sorumluluğunu taşıyorsunuz. Erkek yargı; ölmemek için öldürmek zorunda kalan kadınları yaşamlarını savundukları için suçluyor. Hayatını savunmak için kendisine tecavüz eden, şiddet uygulayan erkeği öldürmek zorunda kalan Nevin Yıldırım’a ceza indirimi bile yapmayan erkek yargı, konu fail erkekleri korumak olunca bin dereden su getiriyor."
"Erkek adalet Siirt’te 18 yaşındaki İpek Er’e tecavüz edip intiharına neden olan katil, tecavüzcü uzman çavuş Musa Orhan’ı kolladı. Tutuksuz yargılanan tecavüzcü Musa Orhan’a verdiği ödül gibi cezada yetmedi bir de iyi hal indirimi uyguladı. 10 yıl cezaya rağmen de halen tutuksuz. Öte yandan Çilem Doğan öldürülmemek için öldürmek zorunda kaldığı için 15 yıla mahkum edildi. İşte yüzden bu ülkede kadınlar adalete güvenmiyor ama fail erkeklerin adalete güveni sonsuz. Erkeklere cesaret veren amade bir yargı gerçekliğimiz var. Kadınlar kaybediliyor bu ülkede. Gülistan Doku 706 gündür kayıp. Gülistan bulunmadığı gibi onu arayan ailesine dava açıldı. Zaynal Abarakov niye yargılanmadı, baş şüpheli niçin korunuyor?
Kadınlar yaşamlarını güvence altına almak için aile konutu tahsisi, geçici velayet, koruma taleplerinde bulunuyor mahkemeler ise ‘Kadınlar bu kararları suistimal ediyor’ gibi bir erkek aklın gerekçesiyle talepleri reddediyor. 25 Kasım’da, 8 Mart’ta sokakları dolduran ve haklarını talep eden kadınların eylemlerine saldırıyorsunuz, kadın özgürlük mücadelesinden, feminist mücadeleden korkunuz o kadar büyük ki kadınları zıpladığı için gece yarısı baskınlarıyla gözaltına alıyor, davalar açıyorsunuz. Kadınların eşit temsiliyet ve eş başkanlık sistemine saldırıyorsunuz. Kadın siyasetçileri rehin alıyorsunuz."
"Bu halk sarayın adaletini kabul etmiyor. Kadınlar erkek adaleti kabul etmiyor. İçerde dışarda mücadelemiz sürüyor. Yıllarca bedel ödeyerek kazandığımız haklarımızı kimseye kaptırmaya niyetimiz yok. Siz kaybedeceksiniz, adalet özgürlük eşitlik isteyenler kazanacak. Tüm suçlarınızdan yargılanacaksınız. Merak etmeyin biz sizin gibi değiliz, adil yargılanmanızı sağlayacağız. Sizin gibi yapmayacağız, savunma için size makul süreler verecek bağımsız bir yargı olacak. Göstermelik kararlar olmayacak. Kin ve düşmanlıkla değil demokratik yasalarla yargılanacaksınız. Savunmanızı şimdiden hazırlamaya başlayın. Zira uzun olacak. Duruşma salonlarında görüşmek üzere.”
HDP grubu, Garibe Gezer ve Aysel Tuğluk’un fotoğraflarının bulunduğu dövizleri kaldırarak konuşmaları ayakta dinledi.