HDP Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, AKP Milletvekili Şirin Ünal'ın evinde şüpheli bir şekilde yaşamını yitiren edilen 23 yaşındaki Nadira Kadirova’yı Meclis gündemine taşıdı. Kerestecioğlu, Kadirova'nın ölümündeki şüpheler ve soruşturmadaki usulsüzlüklerle ilgili Adalet Bakanı Abdulhamit Gül tarafından yanıtlanması istemiyle soru önergesi önergesi verdi.
Önergede, savcılığın iddiaları araştırmak yerine; tanıklara, Nadira’nın fuhuş yapıp yapmadığını sormasının, kadın cinayeti davalarında sürekli tekerrür eden erkek egemen yaklaşımı bir kez gündeme getirdiği belirtildi. Ünal ailesinin kullanılan silahla ilgili çelişkili ifadelerinin basına yansıdığı hatırlatılan önergede şu ifadeler yer aldı:
“AK Parti İstanbul Milletvekili Şirin Ünal’ın Ankara’daki malikânesinde, Ünal’a ait silahtan çıkan kurşunla ölen ve intihar ettiği iddia edilen 23 yaşındaki çalışan, Nadira Kadirova’nın ölümüyle ilgili yürütülen soruşturmadaki usulsüzlüklerle ilgili iddialar kamuoyunun tepkisine neden olmuş, bu şüpheli ölümün araştırılması için #NadirayaNeOldu hastagiyle bir sosyal medya kampanyası başlatılmıştır.
Nadira Kadirova’nın Ankara Cumhuriyet Savcılığında 2 gün içerisinde otopsisi yapılmış, hızla bir Adli Tıp raporu hazırlanarak cenaze, Özbekistan’a gönderilmiştir. Üstelik cinayet iddialarının bulunduğu olayla ilgili açılan soruşturmada Nadira’nın işvereni konumunda bulunan, hakkında tacizle ilgili iddiaların gündeme getirildiği ve silahın sahibi olan Şirin Ünal’ın “şüpheli” durumunda olmadığı ortaya çıkmıştır. Nadira’nın abisi, Nadira’nın Şirin Ünal’ın cinsel tacizine uğradığını bir arkadaşına ağlayarak anlattığını ölümünden sonra öğrendiğini iddia etmekte; kardeşinin silah kullanmayı bilmediğini ve göğsündeki mermi izinin intiharı değil cinayeti işaret ettiğini öne sürmektedir. Ünal ailesinin ise kullanılan silahla ilgili de çelişkili ifadeleri basına yansımıştır.
Savcılığın bu iddiaları ve olayı araştırmak yerine; tanıklara Nadira’nın fuhuş yapıp yapmadığını sorması, kadın cinayeti davalarında sürekli tekerrür eden erkek egemen yaklaşımı bir kez daha gündeme getirmiş ve soruşturmanın yönünün değiştirilmeye çalışıldığına dair şüpheleri derinleştirmiştir. Şirin Ünal’ın iktidar partisi mensubu bir milletvekili olması sebebiyle siyasi gücünü kullanarak soruşturmanın gidişatını etkileyebileceği ortadadır. Daha önce de siyasi güç ve mevki sahibi kişilerin ve yakınlarının karıştığı suçların üzerinin örtülmesi, kamuoyunun adalete olan inancını derinden yaralamıştır. Bu nedenle, Türkiye’de Rabia Naz olayı ve çocuk ölümleri başta olmak üzere şüpheli ölümlerde etkin soruşturma yükümlülüğüne ilişkin ihlallerin, soruşturma ve kovuşturma aşamasındaki usulsüzlük ve cezasızlığın nedenlerinin araştırılması için bir komisyon kurulmuştur. Ne var ki, bir yandan Meclis’te şüpheli ölümlerle ilgili soruşturmalarda herhangi bir hileye ya da kanunsuz eyleme hoşgörü gösterilmesinin engellenmesi için çabalar sürerken, genç bir kadının ölümüyle ilgili yine usulüne uygun biçimde yürütülmeyen bu soruşturma, kamuoyunun vicdanını derinden yaralamaktadır."
Bu bağlamda;