HDP’nin belediyelerde tespit edilen yolsuzlukların araştırılması için verdiği önergenin öne alınarak görüşülmesi önerisi, TBMM Genel Kurulu’nda AKP ve MHP milletvekillerinin oylarıyla reddedildi. HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan, "AKP'li, CHP'li, MHP'li, İyi Partili belediyeler var; şükür, HDP'li belediye bırakmadınız neredeyse kayyumlar atayarak. Bu belediyeler denetleniyor, Sayıştay denetçileri bulgularını yazıyorlar ama CHP'li, İyi Partili belediyelerle ilgili bir bulgu bulduklarında bununla ilgili yargı ve idare elinden geleni ardına koymuyor. Yürek yemiş Sayıştay denetçileri eğer ki AKP'li veya MHP'li bir belediyeyle ilgili bir bulgu bulursa onlarla ilgili ne idari işlem yapılıyor ne de yargıda işlem yapılıyor. Bu, nasıl bir çifte standarttır" dedi.
TBMM Genel Kurulu’nda bugün, HDP’nin belediyelerde tespit edilen yolsuzlukların araştırılması için daha önce verdiği önergenin öne alınarak görüşülmesi önerisi görüşüldü.
HDP Grubu adına söz alan Garo Paylan, "Elbette AKP'li belediyeler var, CHP'li belediyeler var, MHP'li, İyi Partili belediyeler var; şükür, HDP'li belediye bırakmadınız neredeyse kayyumlar atayarak. Bu belediyeler denetleniyor, Sayıştay denetçileri bulgularını yazıyorlar ama CHP'li, İYİ Partili belediyelerle ilgili bir bulgu bulduklarında bununla ilgili yargı ve idare elinden geleni ardına koymuyor. Yürek yemiş Sayıştay denetçileri eğer ki AKP'li veya MHP'li bir belediyeyle ilgili bir bulgu bulursa onlarla ilgili ne idari işlem yapılıyor ne de yargıda işlem yapılıyor. Bu, nasıl bir çifte standarttır" diye konuştu.
Rüşvet ve ihaleye fesat karıştırmaktan ceza alan AKP'li belediye başkanlarını anımsatan Paylan, şunları söyledi:
"Denetçiler, 'Ya bu Şırnak'ın Uludere ve Hilal Belediye Başkanları ihaleye fesat karıştırmaktan ve rüşvet suçlarından ceza aldılar' diyor. Bu bulguları buluyorlar, yetmiyor. Bunlar yargıya gidiyor ve yargıda bu belediye başkanları ceza alıyorlar. İddiadan bahsetmiyoruz. Hani HDP'li bir belediyeyle ilgili bir iddiayla ilgili bile kayyum atıyorsunuz ya bu belediye başkanları, Şırnak'ın Uludere ve Hilal Belediye Başkanları, rüşvet ve ihaleye fesat karıştırmaktan ceza almışlar, ceza. Peki bununla ilgili ne oluyor bu cezayı alınca? Bu belediye başkanları nereye koşuyorlar?"
(İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yla fotoğraflarını göstererek) Fotoğrafı. Nereye koşmuşlar? Fotoroman Süleyman Soylu'ya koşmuşlar. Bütün yolsuzluklarla ilgili fotoromanı olan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya koşuyorlar. Niye? 'Kurtar bizi İçişleri Bakanı' diyorlar. İçişleri Bakanı ne yapıyor? Aylar geçiyor; altı ay, sekiz ay geçiyor, bunlarla ilgili bir işlem yapıyor mu? Yapmıyor. İşte çifte standart budur.
Size söyleyeyim; bugün sokakta insanları çevirip 'HDP'li belediyelere niye kayyum atandı' diye sorsanız 100 kişiden 60'ı herhalde şunu söyler: 'Onlar dağa para gönderiyordu diye kayyum atandı.' Niye? Çünkü sizin propaganda aygıtınız böyle söylüyor, 'HDP'li belediyeler dağa para gönderiyordu, o yüzden kayyum atandı' derler. Size sorarım ya bir HDP'li belediyeyle ilgili, belediye başkanıyla ilgili, 5 kuruşluk, -bırakın milyonları, milyarları- dağa para göndermekle ilgili elinizde bir belge, bilgi, mahkeme kararı var mı? Yok. Olmaz da. HDP'li belediyelerle ilgili 5 kuruşluk bir yolsuzluk dosyası var mı elinizde? Şükürler olsun ki yok. Olmaz da."
HDP'nin önerisi üzerine İyi Parti Grubu adına söz alan Mersin Milletvekili Behiç Çelik, "AKP belediyeciliği, kendi devletine, kendi halkına, inanç ve değerlerine tamamen yabancılaşmış, yoz bir yönetim mekanizması hâline dönüşmüştür. Başka bir ifadeyle; AKP tipi belediyecilik, maalesef ülkeyi batağa sürüklemiştir. Kamu kaynakları acımasızca sömürülmüş, bütün hizmet alanları ranta kurban edilmiştir. Bugün belediyelerdeki en büyük mali kaçak, imar uygulamalarından kaynaklanmaktadır. Oysa yapılması gereken bellidir; İmar Kanunu'na ve mevzuatına kesin hükümler getirilmeli, müeyyideler artırılmalıdır" dedi.
Çelik, "AKP'li belediyelerin yıllarca dernek, vakıf ve yandaş medya, sözde strateji, danışmanlık şirketleri gibi oluşumlara sık sık kaynak transferleri yaptığı da bilinmektedir. Üzülerek ifade etmek isterim ki belediyelerin arsa ve binalarının da kapış kapış peşkeş çekildiği aşikardır" eleştirisini yaptı.
CHP Grubu adına Adana Milletvekili Burhanettin Bulut söz aldı. Bulut, "Sayıştay raporlarındaki usulsüzlükleri söylemeyeceğim, Garo Paylan söyledi bunu. Bursa'da 4 milyon lira harcayan Yıldırım Belediyesi'ni, Malatya'da temizlik işleri için Mercedes alınmasını, Bursa'da 27 ihalenin tek kişiye verilmesini; bunları ayrı tutuyorum ama asıl, bizim kayyum belediyelerini de bırakıyorum. Bizim belediyelere yapılanları ifade edeceğim. Birincisi, Yalova Belediyesi. Yalova Belediye Başkanı Vefa Salman, bir suç ihbarı yapıyor ve görevden alınıyor. Bunun üzerine 3 tane bilirkişi raporu ve MASAK raporu suçsuz olduğunu söylemesine rağmen 2,5 yıldan bu yana görevine iade edilmiyor. Menderes Belediye Başkanı Mustafa Kayalar, mahkeme sonucu yokken görevden alınıyor. Çam Belediyesi, keza aynı şekilde" dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun geçen yıl “İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde teröristler çalıştırılıyor" iddialarını anımsatan Bulut, şunları söyledi:
"Geçen yıl bütçe görüşmelerinde 'İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde 557 terörist var' denildi. Onunla ilgili en küçük bir açıklama daha sonra çıkmadı. Bu iddiayı kamuoyuna bırakan kişi, bununla ilgili tek bir işlem yapmadı. Mersin'de bir terör saldırısı sonrası, ertesi gün, Mersin Büyükşehir Belediyesi’nde 17 çalışana sabah erken saatlerinde yine terör gözaltısı yapıldı. Ama ne oldu? 13'ü serbest kaldı, bunlardan birinin de şehit çocuğu olduğu ortaya çıktı. Bunların hepsini yapan, bu kriminal dönemi yansıtan kriminal bakan, biraz önce ifade eden grup başkanvekilim gibi, ‘Suçişleri Bakanı’. Fakat Suçişleri Bakanı bunu yapıyor olsa da burada AKP milletvekillerinin, AKP yöneticilerinin buna itiraz etmeleri gerekiyor. Çünkü yapılanlar diğer kendi belediyelerindeki yolsuzlukla mukayese edildiğinde arada dağlar kadar fark var."
HDP'nin önergesi üzerine son sözü, AKP Grubu adına Manisa Milletvekili Uğur Aydemir aldı. Aydemir, şunları söyledi:
"Sayıştay bu kadar temiz bir soruşturma yaparken, denetim yaparken sizlerin gelip de burada ‘A belediyesine, B belediyesine şöyle karar verdi, keyfi karar verdi, yargısal boyuttan sonra İçişleri Bakanı bunu uygulamıyor’ demeniz, en hafif tabirle absürt bir şey. Neden? Çünkü incelemeye baktığınız zaman, incelenen konulara baktığınız zaman, ilgili belediyelerin neden görevden alınmadığını, belediye başkanlarının neden görevine devam ettiğini zaten siz de çok net biliyorsunuz. Mesela Uludere Belediye Başkanı; konusu suç teşkil eden durum var, hangi tarihte olmuş? Belediye başkanı olmadan önce durum söz konusu ve İçişleri Bakanlığı bunu görevden almıyor. Diğer bir konu, hangi konu? Hilal Belediye Başkanı. 2013 yılında suç var mı? Var. Ceza almış mı? Almış. Bu, 2014 yılında tekrar belediye başkanı seçiliyor ve 2019 yılında tekrar seçildiği için görevine devam ediyor.
Aydemir, hakkında henüz hüküm bulunmayan Yalova'nın seçilmiş belediye başkanı Vefa Salman'ın görevinden uzaklaştırılmasına ilişkin olarak, "Yalova Belediye Başkanı’ndan bahsetti arkadaşlarımız. Yalova Belediye Başkanı, bir defa görevi başındaydı, seçime gitmedi, görevi devam ederken suçu tespit ediliyor, ceza alıyor ve cezasının sonucunda mahkum oluyor" dedi.
Aydemir, Salman'ın yargılandığı dava sürecini anımsatırken, "Sizler, işinize gelince, hukuk ve yargı süreci devam ederken size göre, sizin istediğinize göre, hoşunuza gidecek bir şekilde karar verirse ‘Bağımsız bir yargı ve mahkeme’ diyorsunuz, ama hoşunuza gitmediği zaman ‘Adalet tecelli etmedi’. Çünkü niye? ‘Mahkemeler bağımsız değil’ diyorsunuz. Çifte standartlı bir şekilde hareket yapmayın" diye konuştu.
CHP Afyonkarahisar Milletvekili Burcu Köksal da Aydemir'in konuşmasında Salman’ın ceza aldığını ve mahkum olduğunu söylemesi üzerine, "Hayır, Yalova Belediye Başkanı ceza almadı, ceza almadı, yargılaması devam ediyor, üç bilirkişi raporunda da suçsuzluğu belirtildi" karşılığını verdi.
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, Aydemir'in konuşmasında sataşma olduğunu söyledi. Altay, sataşmaya CHP Grubu adına Burhanettin Bulut'un cevap vereceğini belirtti. Bulut, şöyle konuştu.
"Genel alışkanlıkları, suç olmadan suçlu ilan etmek; artık AKP'nin genel ahlakı olmuş durumda. Ben de buradan şunu söylüyorum; suçluyu, yolsuzluğu savunan namert oğlu namerttir; bir. İki; 'Yalova’ diyorsunuz. Ya Yalova'nın mahkemesi devam ediyor, 2,5 yıldır da belediye başkanlığı görevinden alınmış durumda. Üç bilirkişi raporu açıklandı ve hâlâ mahkeme onu görevine iade etmiyor. Peki, hani 'Namert oğlu namerttir' diyoruz ya AKP Şanlıurfa ve Hilal Belediye Başkanları, Ocak 2022'de rüşvet ve ihaleye fesat karıştırmaktan kesin hapis cezası aldı mı, almadı mı? Mahkeme kararı. Dönelim; mahkeme bu belediye başkanlarının görevden alınması için İçişleri Bakanlığı'na yazı yazdı mı, yazmadı mı? Dönelim; yine aynı belediye başkanları, onları görevden alması gereken Soylu'yla gidip İçişleri Bakanlığı'nın odasında fotoğraf çektirdi mi, çektirmedi mi? Siz diyorsunuz ki 'Yalova'da belediye başkanı suç işledi’. Mahkeme kararı yok, burada fotoğrafı olan iki belediye başkanı, sadece ve sadece AKP'li olduğu için sorumsuzluk var. Onlara hiçbir ceza işlemiyor, üzerine ittifak gibi, İçişleri Bakanlığı’nda, devlet kurumunda Bakan’la fotoğraf çekilebiliyor."
Engin Altay da Uğur Aydemir'in Vefa Salman hakkındaki "Ceza aldı, mahkum oldu" sözlerine, "Parlamento tartışma yeridir, iftira atma yeri değildir. Sayın Uğur Aydemir'in biraz önce kürsüde yaptığı konuşmada Yalova Belediye Başkanı’mız olarak 'Yargılandı, ceza aldı' ifadesini düzeltmesini talep ediyorum, çünkü böyle bir şey yok" dedi.
Aydemir, Altay'ın düzeltme talebi üzerine söz alarak, "Yalova Belediye Başkanı'yla alakalı suç duyurusunda bulunulmuş, mahkeme devam ederken ben, 'Ceza almıştır' dedim. İddianame hazırlanmıştır, cezası kesinleşmemiştir, süreci devam etmektedir" açıklamasını yaptı.
HDP’nin önerisi, görüşmelerin ardından AKP ve MHP milletvekillerinin oylarıyla reddedildi. (ANKA)