HDP Sözcüsü Günay: AKP ve MHP’ye oy verenler dahil herkes adaletin kalmadığına inanıyor

Ebru Günay

HDP Sözcüsü Ebru Günay, “AKP ve MHP’ye oy verenler dahil herkes adaletin kalmadığına inanıyor” açıklamasını yaptı.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü Ebru Günay, dün başlattıkları 'Herkes için Adalet' kampanyası hakkında bilgi verdi. Parti Genel Merkezi’nde düzenlenen basın toplantısında konuşan Günay, partilerinin mücadele programlarıyla demokratik siyaset alanını genişletmeyi hedeflediklerini söyledi. Günay, “Bu programa Hakkâri’den Edirne’ye, İzmir’den Van’a, Mersin’den Amed’e kadar başta kadınlar, gençler olmak üzere demokrasi, eşitlik ve özgürlükten yana olan toplumun her kesimi ses verdi. Bu sayede gündem belirleyen bir parti olduğumuzu bir kez daha göstermiştik” dedi.

Neden adalet teması ile başladıklarını anlatan Günay, “Adaletsizlik cenderesinde kıvranan Türkiye halklarının, ekmek kadar su kadar temel bir ihtiyacı var: O da Adalet’tir. Saray ve Saray çevresine kümelenmiş iktidar elitleri dışında Türkiye’de tüm toplumsal kesimler adalet arıyor. AKP ve MHP’ye oy veren seçmenler dahil ülkedeki herkes adaletin kalmadığına inanıyor” diye konuştu.

"İktidara göre bütün muhalifler terörist"

Günay, "Sadece sarayın etrafından kümelenenler kendileri için adaletin sağlandığına inanıyorlar. Yani aslında onlar bile kendileri dışında kimseye adaletin uygulanmadığını biliyor. Günlük hayatın içinde yurttaşlar yaşamlarının herhangi bir anında bu adaletsizliği maruz kalıyorlar. Demokratik bir ülkede iktidar ve muhalefet vardır. Siyasi hedefleri için yarışırlar. İktidara biat etme mecburiyeti faşist rejimlerde olur ki günümüzde yaşanan sıkıntıların başında bu gelmektedir. İktidara biat etmeyenlerin terörist olarak damgalandığı bir ülkede yaşıyoruz. Düşünün ki bu iktidara göre bütün muhalifler ya terörist ya da ülkeye düşman." ifadesini kullandı. 

Günay açıklamasında şunları kaydetti: 

"Açlık grevleri 75. gününde"

"Bu düşman hukukun en fazla yansıdığı yer cezaevleridir. Sayın Öcalan üzerinde uygulanan mutlak tecrit bugün bütün cezaevlerine sirayet etmiş durumdadır. Bugün cezaevlerinde çıplak aramadan, keyfi disiplin cezalarına, infaz yakmalardan, çift kelepçe uygulamalarına, sağlık hizmetinden faydalandırılmaya kadar sayamadığımız birçok hak ihlali yaşanıyor. Ve bugün adil olmayan bu uygulamalara karşı siyasi tutsakların başlattığı açlık grevi direnişi 75’inci günündedir.

"Yasal kılıflara uydurulmuş hukuksuzluğu reddediyoruz"

Emekçilerin işsizlik fonunu kendi yandaşlarına peşkeş çeken yasalar çıkardınız. Tahliye olması gereken tutsakların eline bir tebliğ sıkıştırarak infazlarının yakıldığına dair yeni yasalar çıkardınız. Eş başkanlık ve eşit temsiliyet uygulamasını yasalara dayandırarak, suç olarak gösterdiniz. Biz sizin zorba iktidarınızın çıkardığı yasal zorbalıkları değil, gerçek olan adaleti sağlamak için mücadele ediyoruz. Yasal kılıflara uydurulmuş hukuksuzluğu reddediyoruz. Mızrak artık çuvala sığmıyor artık. İsyan ediyoruz. Adalet yoksa demokrasi yoktur. Adalet yoksa demokratik bir uzlaşı ve özgür bir siyaset de yoktur. Adalet yoksa hukuk yoktur. Bu üç temel dinamik olmadan yaşama bir anlama katamayız. Siyaset yapamazsınız, geleceğe bir söz bırakamaz ve geçmişin yükünden kurtulamazsınız.

"Adalete yer açmalıyız"

 Adalete yer açmalıyız. Adalete yer açma çabamız ve derdimiz var. Tüm meselemiz budur. Çünkü adalete yer açmak halklara yer açmaktır. Çünkü adalete yer açmak göz kapaklarına acının ağırlığı bindirilmiş annelere yer açmaktır. Çünkü adalete yer açmak diyaloga yer açmaktır. Bu nedenle başlattığımız kampanyamızda tüm adaletsizlik alanlarına değinecek, görecek, eylem ve etkinlikler yapıyoruz."