HDP: Suriye'de gençler ölürken, kapalı kapılar ardında oyumuzu nasıl yükseltebiliriz hesabı yaptılar

HDP: Suriye'de gençler ölürken, kapalı kapılar ardında oyumuzu nasıl yükseltebiliriz hesabı yaptılar

Türkiye'nin Suriye'ye dair politikalarını eleştiren HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Zeytin Dalı Harekâtı sırasında askerler hayatını kaybederken kapalı kapılar ardından oy pazarlığı yapıldığını iddia etti. 

İzmir’de Kültürpark Fuar alanında halkla bir araya gelen Buldan, "İzmir'e Suriye'den sadece cenazeler geldi. Türkiye'nin her tarafına cenazelerin gittiğine tanıklık ettik. Kapılara giden tabutlar onları ilgilendirmedi. Kapılara giden tabutlardan rahatsızlık duymadılar. Onlar Suriye'de gençler yaşamını yitirirken, kapalı kapılar arkasında seçim hesapları yaptılar. 'Oyumuzu nasıl yükseltebiliriz, bu seçimden nasıl başarı elde edebiliriz' bunun hesabını yaptılar" dedi.  24 Haziran seçimlerinin startını İzmir’den vermenin büyük bir coşkusunu yaşadıklarını ifade eden TBMM Başkanvekili ve HDP Eş Genel Başkanı Buldan, partisinin Türkiye’nin parlamentodaki üçüncü büyük partisi olduğuna dikkat çekerek, "HDP, Türkiye’de 6 milyon insanın oyunu verdiği bir parti. HDP kurulduğu günden beri Türkiye halklarına barışı, umudu, huzuru vadeden ve Türkiye’de bir arada yaşamanın garantisini veren bir Türkiye partisidir. O kadar zorlu ve zulüm altında bir çalışma yürütüyoruz ki, yaptığımız her faaliyeti zorbalıkla, şiddetle engellemeye çalışıyorlar" ifadelerini kullandı. 

"AKP, zorbalıktan ve halkların siyasetini engellemekten başka bir şey yapmadı"

AKP döneminde, Tansu Çiller ve Kenan Evren zamanlarını aratmayan katliamlar yaşandığını savunan Buldan, şöyle devam etti:

"AKP döneminde her türlü baskı, müdahale, tutuklamanın yaşandığı bir dönemi yaşadık. AKP hükümeti, bugün başta Kürtler olmak üzere Türkiye halklarına zulümden başka, zorbalıktan başka ve halkların siyasetini engellemekten başka bir şey yapmadılar. Cezaevlerinde rehin olarak tutulan milletvekili arkadaşlarımızın olduğunu kimse unutmasın. Hala belediyelerimize kayyumların atandığı ve belediye başkanlarımızın yerine o koltuklarda oturduklarını hiç kimse unutmasın. Bugün bile seçime 2 ay kala Osman Baydemir ile Selma Irmak’ın vekilliğinin düşürüldüğüne tanıklık ettik. Şu anda 9 milletvekilimiz cezaevinde rehin olarak tutulmakta. 11 milletvekilinin vekilliği düşürüldü. Korktukları HDP’nin siyasetidir. Selahattin Demirtaş’ın cezaevinde olmasının nedeni ‘Seni başkan yaptırmayacağız’ dediği içindir. Ama buradan bir kez daha söz veriyoruz halkımızla. Demirtaş’ın sözünü yerde bırakmayacağız. Buradan bize de diyoruz ki ‘İnadına seni başkan yaptırmayacağız.’" 

"Baskın seçimi yapmak zorunda kaldılar, çünkü Türkiyeyi artık yönetemez duruma geldiler"

7 Haziran'da HDP'nin aldığı büyük başarının hazmedilemediğini ve Türkiye'nin 1 Kasım'da yeniden sandık başına gittiğini belirten Pervin Buldan, "HDP’yi barajın altında bırakmak için her türlü engellemeleri yaptılar. Medyayı bize kapattılar, sansür uyguladılar. Bugün itibari ile AKP-MHP koalisyonunun yaptığı ortaklık Kürk, kadın düşmanlığı üzerinden, Türkiye halklarına düşmanlık üzerinde kurulmış bir koalisyondur. Bunu kimse yabana atmasın. Yeniden bir seçim kararı aldılar. 24 Haziran Türkiye siyaseti açısından kaderimizin değişeceği, yeni seçim tarihi ile karşı karşıyayız. 24 Haziran Türkiye açısından önemli bir fırsattır. Bu bir baskın seçimdir. Bu baskın seçimi yapmak zorunda kaldılar, çünkü Türkiyeyi artık yönetemez duruma geldiler" dedi.

24 Haziran'ın öğrencilerinin üniversite sınavana gireceği tarih olduğunu fakat iktidarın bunu umursamadığını iddia eden Buldan, "Üniversiteli gençlerin sınava girmesi, gençlerin geleceği onların umurlarında değil. Sınava giriş tarihini ertelediler. Ancak Türkiye’de yaşayan gençlerin kaderini, yarınlara olan bakışlarını da ertelediler. Baskın seçim kararını alırken HDP'yi hazırlıksız olarak yakalayacaklarını sandılar. HDP'nin seçim hazırlıkları yapmasına gerek yok, HDP zaten seçime hazır bir parti" diye konuştu.

"Cenazeler her birimizin yüreğini yaktı; askeriyle, siviliyle, polisiyle, kim olursa olsun..."

Konuşmasının devamında, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) tarafından yürütülen Zeytin Dalı herakatına değinen Buldan, şunları söyledi:

"Savaş politikaları ile bu ülkenin yönetilemeyeceğini anladılar. Ve savaş politikaları ile oy kaybına uğradıklarının farkına vardılar. Çünkü bu ülkeyi yönetemediklerini anladıkları anda Suriye'ye gittiler, Afrin'e girdiler ve Türkiye toplumunu bir savaş ile başbaşa bıraktılar. Suriye'deki savaş sadece Kürtleri ilgilendiren bir savaş değil. Oraya atılan her bir bombanın, oraya sıkılan her bir kurşunun Türkiye toplumunun evine ve sofrasına düştüğünü biliyor. Bu savaş, Türkiye toplumunu yakından ilgilendiriyor. Suriye'ye başlatılan savaştan İzmir halkının kazanacağı bişey yok. İzmir'e Suriye'den sadece cenazeler geldi. Türkiye'nin her tarafına cenazelerin gittiğine tanıklık ettik. Kapılara giden tabuplar onları ilgilendirmedi. Kapılara giden tabutlardan rahatsızlık duymadılar. Onlar Suriye'de gençler yaşamını yitirirken, kapalı kapılar arkasında seçim hesapları yaptılar. 'Oyumuzu nasıl yükseltebiliriz, bu seçimden nasıl başarı elde edebiliriz' bunun hesabını yaptılar. Oysa Türkiye halkları bu savaştan büyük bir rahatsızlık duydu. Çünkü kapılara gelen cenazeler her birimizin yüreğini yaktı. Askeriyle, siviliyle, polisiyle, kim olursa olsun... Kaybettiğimiz her bir can, kaybettiğimiz her bir insan ya da o kaybedilen insanların annelerinin döktükleri gözyaşları, yüreklerinde hissettikleri acı, Türkiye toplumunu ilgilendiren bir acıdır."

"25 Haziran, AKP'nin, Erdoğan'ın, Bahçeli'nin olmadığı bir sabah olacak"

Türkiye'nin AKP-MHP koalisyonuna mahkum olmadığını söyleyen ve seçmenler ile partililerin sandığa sahip çıkmasını isteyen Buldan, "Onlar her zaman olduğu gibi seçim hileleri yapabilirler. Biz, sandıklarımıza sahip çıkarak, verdiğimiz oya sahip çıkarak kazanmasını biliyoruz. İlk defa böyle birşeyle karşılaşmayacağız. Yıllardır aynı hileleri yapıyorlar, aynı usulsüzlükleri uyguluyorlar. Ancak artık Türkiye halkı uyandı, her türlü önlemi ve tedbiri aldı. Bundan sonra onlara geçit yok. Bundan sonra onları sandığın dibine gömme vakti geldi. Onları tarihin çöp sepetine atma zamanı geldi. 25 Haziran sabahı, AKP'nin, Erdoğan'ın, Bahçeli'nin olmadığı bir Haziran sabahı olacak. Kimse karamsarlığa kapılmasın" ifadelerini kullandı

KÜRKÇÜ'NÜN VEKİL HEDEFİ HDP İzmir Miletvekili Ertuğrul Kürkçü ise 1 Kasım seçimlerinde TBMM'ye 59 HDP'li vekilin girdiğini, bunlardan 9'unun sürgünde, 10'unun ise cezaevinde olduğunu belirtti. Kürkçü, "Önümüze bir fırsat çıktı. Hem onları cezaevinden çıkarmak hem de Meclise 100 temsilci daha göndermek için bu fırsatı değerlendirmemiz lazım. Okadar vekil soktuğumuzda Meclis'te birşey olacağından değil ama kürsüyü 100 kere kullanmanın ve Recep Tayyip Erdoğan'ı 100 kere orada mat etmenin zevkine doyulmaz" ifadelerini kullandı. Konuşmaların ardından, Pervin Buldan ve beraberindeki heyet İzmir'den ayrıldı.