Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, daha önceki seçimlerde 'kısmi' ittifaklar yapıldığını belirterek, Mart 2019'da yapılması planlanan yerel seçimler için daha geniş bir ittifak planladıklarını söyledi. Buldan, tüm Kürt partilerinin de güç birliğine gitmesi gerektiğini ifade etti.
HDP, yerel seçim startını Diyarbakır'da düzenlediği, 'Kendimizi de, Kentimizi de Bizler Yöneteceğiz' konferansıyla verdi. Eş Genel Başkanlar Pervin Buldan ve Sezai Temelli'nin yanı sıra İçişleri Bakanlığı'nca görevden alınarak yerine kayyım atanan Mardin Büyükşehir Belediyesi eski Eş Başkanı Ahmet Türk ile çok sayıda partilinin katımıyla HDP Diyarbakır İl Başkanlığı'nda yapılan konferansta, 2019 yılında yapılacak yerel seçimlerin hazırlığı ve kayyım yönetimleri tartışıldı.
Konferansın açılış konuşmasını yapan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, 31 Mart 2019'da yapılacak yerel seçimlerde, AKP'nin belediyeleri de HDP’siz bir kazanıma dönüştürme amacının olduğunu dile getirerek, böyle bir süreçte yerel seçimlere hazırlandıklarını söyledi. Buldan, yerel seçimlerde büyük bir başarı elde etmek için çalışacaklarını dile getirerek, şunları söyledi:
"Belediyelerimizi yeniden kazanacağız. Bizim olmayan belediyeleri de kazanacağız. Bunu başarabilirsek, bu hükümeti çözülmeye götürecek. Bu aynı zamanda kayyum zihniyetinin ve tahakkümcü zihniyetin çöküşü anlamına gelecek. Bunu başarabilmek için seferberlik ruhu ile çalışacağız. Bize düşen belediyelerimizi ve daha fazlasını geri almaktır. O kayyumlar gidecek. Kapısına beton duvar ördükleri, bariyerlerle korumaya çalıştıkları o belediyelerin içinde halklarımızın iradesi kaldı.
"Bir önemli konu da ittifaklar meselesi. Önceki seçimlerde kısmi ittifaklar gerçekleştirsek de bu yeterli değildi. Bu seçimde daha geniş bir ittifakı geliştirmeyi önemsiyoruz. Bütün Kürt partileri güç birliği yapmalıdır. Kürtlere saldırı, kazanımlara saldırı bu süreçte sadece belediyelere değil, bütün Kürt halkına saldırı anlamına gelir. Bu yüzden bu yerel seçimlerde güç birliğine ihtiyaç var. Bu yüzden bu kadar hassas bir konu ve süreçte iktidara yanıtımızı hep beraber vermeliyiz. Diyarbakır'daki tüm Kürt partilere, bizimle birlikte olmak isteyen herkese bu çağrıyı bir kez daha yapıyoruz."
Düzenlenen konferansın, yerel seçimler kampanyasının ilk adımı olacağını kaydeden Eş Genel Başkan Temelli de sokaklara ve mahallelere ineceklerini söyledi. Ülkeyi 'kayyımcı zihniyet'ten hep birlikte kurtaracaklarını söyleyen Temelli, "Sadece belediyeleri kazanmak için değil, ülkeyi dönüştürmek için çalışacağız. Çalıştayımıza belki bazı soruları sorarak başlamamız gerekecek. Nasıl bir kent, nasıl bir ülke, nasıl bir yönetim istiyoruz? Biz yeni bir yolculuğa çıkmıyoruz. 40 yıllık mücadeleden aldığımız güçle uzun soluklu bir yolculuğun yeni etabına başlıyoruz. Bu, çok önemli ve kritik bir etap. Geçmişin birikimlerini kararlı bir şekilde geleceğe taşıyacağız. Sadece belediyeleri kazanmak için değil, bir ülkeyi, bir coğrafyayı dönüştürmek için daha güçlü adımlar atacağız" dedi.
İçişleri Bakanlığı tarafından görevden alınan eski Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk de, halkın siyasetten beklentisi olduğunu dile getirerek, eksiklerden ders çıkarılması gerektiğine vurgu yaptı. Türk, "Halkın bu siyasetten beklentileri var. Bu nedenle bütün yanlışlarımıza, eksiklerimize rağmen halk bugün daha doğru kararlar vererek, doğru çalışmalar ortaya koyarak bu süreci güçlü bir hale getirmemizi bizden beklemektedir. Eksiklerimizden dersler çıkarmalıyız. Elbette ki geçmişle ilgili yaptıklarımızdan çok, gelecekle ilgili yapacaklarımız üzerinden tartışmamız lazım. Eksiklerimiz nelerdir, eleştiriler nelerdir. Bunlardan dersler çıkararak bir daha yanlış yapmamak üzerinden yola çıkmak lazım" diye konuştu.
Partisinin birçok yöneticisinin cezaevinde olduğunu hatırlatan Türk, önümüzdeki yerel seçimlerde çok hassas bir çalışma yapılması gerektiğini ifade ederek konuşmasını şöyle sürdürdü: "Büyük bedeller ödendi. Bugün birçok arkadaşımız cezaevinde ve bu koşullar altında yerel seçimlere hazırlanıyoruz. Belki geçmiş dönemlerde bu işi götürecek güçlü kadrolarımız vardı. Ama bugün bu işi götürebilecek, çalışabilecek, yaratabilecek kadrolarımızın çoğu içeride. Bu nedenle yanlış yapmaya asla ve asla hakkımız yok. En doğrusunu yapma sorumluluğu ile karşı karşıyayız. Çalışanlarımız ve kadrolarımızla halka gitmek zorundayız. Halka rağmen tespitlerde bulunmanın kırılmalara yol açabileceği hassas bir dönemden geçiyoruz. Bunu bilerek yerel yönetimlerdeki çalışmaları yürütmemiz lazım. Çok yönlü araştırma, çalışma yaparak kendimizi hazırlamamız gerekiyor.
"Bu mücadele, 2014’te başlamış gibi bir algı yaratılıyor. Bir hafızanın yok edilmesi tehlikesiyle karşı karşıyayız. Arkadaşlar burada birçok insanımızın, canını veren, zindanlarda olan insanların emeği mücadelesi var. O mücadelemizi bir bütün olarak halkımızın özgürlük ve demokrasi mücadelesi olarak görmek lazım. Böyle bir anlayışla birbirimize sarılmamız lazım. 1973 yılından beri parlamentoda yer aldım. Şunu gördük. Süleyman Demirel İstanbul, Ankara, İzmir’i kaybettiği gün iktidarı kaybetmiştir. Turgut Özal da öyle. Biz Mersin, Adana, Ankara, İstanbul’da bunu gerçekleştirecek güce sahibiz. Bunu yapacak çalışmalar yapmamız lazım. Bu işi kavrayarak buna göre hazırlıklar yapmamız lazım."