HDP’nin dün gün boyu süren MYK toplantısından “Öz yönetimi siyaseten sahiplenme ve konuyu Meclis gündemine taşıma” kararı çıktı. Hendeklerin hükümetin güvenlik konseptinin bir sonucu olduğu fikri bir kez daha benimsendi ancak özyönetim modelinin siyaseten tartışılabilmesi için YDG-H’ye “Hendekler kapansın” çağrısı yapılacağı belirtiliyor.
Kamuoyuna ilk “Demokratik özerklik” adıyla yansıyan daha sonra PKK lideri Abdullah Öcalan ile Devlet yetkilileri arasında yapılan görüşmede “Yerel demokrasinin güçlendirilmesi” olarak anılan, bugün ise hendeklerle birlikte özyönetim ismiyle gündeme gelen “yönetim modeli” Kürt siyasetinin en önemli gündem maddesi.
Öz yönetim bugün sadece Kürt siyasetinin değil bölgede çeşitli il ve ilçelerde kazılan ve beraberinde sokağa çıkma yasakları ile operasyonları getiren hendeklerle birlikte Türkiye’nin de gündemine girdi. 1 Kasım seçimleri öncesinde HDP içinde de tartışmalara neden olan “özyönetimin sadece hendeklerle anılması” seçim sonrasında yaşananlarla birlikte artık HDP için de daha kritik bir başlık.
Kürt siyasetinin karar alma ve tartışma açısından en çok önem verdiği kurumlardan biri olan Demokratik Toplum Kongresi bu hafta sonu yapılacak olağanüstü toplantıda öz yönetim ile ilgili önemli kararlar alacak.
Al Jazeera Türk'ten Gonca Şenay'ın haberine göre, konu Pazartesi günü yapılan HDP MYK toplantısında da ele alındı. Toplantıda yaşanan gerilime son verecek bir siyasi hamle yapılması kararlaştırıldı.
Bir HDP yetkilisi, “Devlet savaşı stratejik bir adım olarak değerlendiriyor. Hendekler bir sonuçtur.” dedi, ancak siyasi bir hamle arayışında olduklarını söyledi.
“Hendeklere ve savaşa son vermeye dönük bir siyasi hamle düşünülüyor. İlan edilen öz yönetim hendeklerle sürdürülmeye çalışılan bir duruş. Biz artık bunu siyaseten dile getirip hamle yapmak istiyoruz. Siyaset yapmak yerine biz de hendekleri konuşuyoruz. Türkiye kamuoyunun ikna edilmesi gerekiyor. Devletin bunu ciddiye alması gerekiyor.”
HDP bu doğrultuda YDG-H’a da bir kez daha hendeklerin kapatılması çağrısı yapılmasını da benimsedi. Al Jazeera’ye konuşan HDP yetkilisi, “Biz bu çağrıyı zaten yapıyoruz. Hendek diline son verecek şekilde meseleyi siyaseten sahiplendikçe hendekler de kendiliğinden kapanacaktır. Siyasetin önünün açılması için bu çağrının yapılması normal.” dedi.
HDP kaynağı, “Demokratik çözüm hamlesi olarak” tanımlanan siyasi hamlelerinin siyasi iktidar tarafından karşılık bulması durumunda hendeklerin kapanacağını belirti.
Haftasonunda yapılacak toplantıda öz yönetim ile ilgili “Bazı hizmetlerin yerele devredilmesi, ana dilde eğitim, yerelde yapılacak hizmetler ile ilgili kararların yerel meclisler tarafından verilmesi, idari teşkilatlanmanın daha demokratik bir yapıya kavuşturulması” gibi kararların alınması bekleniyor. Toplantı öncesinde ve sonrasında dünyadaki örnekler de incelenecek. Bu örnekler arasında başta Fransa olmak üzere Almanya ve İtalya’daki yönetim modelleri öne çıkıyor.
Bugün bir basın toplantısı düzenleyen HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş da, "Mesele Hendek, barikat arasında sıkışıp kalamaz. Biz siyasi alanda bu mücadeleyi yürütmek istiyoruz" diyerek şu ifadeleri kullandı:
"Özerklik, öz yönetim nedir sorusuna parti programımızda verilmiş net cevaplar var. Fakat yine de ortada bir kafa karışıklığı, bir anlaşılmama durumu, gri alan var. İnsanlar ne istiyor, bunun görünür hale gelmesi, çerçevesinin sınırlarının net olarak tariflenmesini istiyoruz. Hangi yetkiler merkezde hangi yetkiler yerelde, sonuç deklarasyonu... Mevzunun sınırları netleşecek. Türkiye toplumunun bu deklarasyona cevap vermesini umuyoruz. Bunun dinamik bir süreç olduğunu düşünüyoruz. Yönetim modellerinin değişmesi darbeyle olmaz. Meseleyi biraz da siyasal alana çekebilmek için bunu yapıyoruz. Mesele Hendek, barikat arasında sıkışıp kalamaz. Biz siyasi alanda bu mücadeleyi yürütmek istiyoruz."