HDP, “soykırım” sözleri nedeniyle Garo Paylan’a 3 birleşime katılmama cezasını protesto etmek için Genel Kurul Çalışmalarına bir gün katılmama kararı aldı.
Meclis Genel Kurulu’nda konuşan HDP Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, Voltaire’in “Fikirlerinize katılmıyorum ama fikirlerinizi savunma hakkınızı sonuna kadar desteklerim” sözlerini hatırlattı. Önder, bu sözü sıkça Meclis’te kullananların bu tutumla en ufak bir aidiyet kurmadığını alınan kararla gördüklerini söyledi.
Önder, Garo Paylan için verilen ceza bir yana, o tartışmanın tutanaklardan çıkarılmasının daha vahim olduğunu ifade etti. Bu tutumu kabullenemeyeceklerini ifade eden Önder, karardan sonra değişik siyasi partilerden birçok milletvekilinin de kuliste bu yapılanın kabul edilebilir olmadığını söylediğini aktardı. Önder sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Aslolan şairin dediği gibi ‘Bırak beni haykırayım, susarsam sen matem et’ denilen günlerden geçiyoruz. Bizi kürsülerden uzaklaştırabilirsiniz, birleşimlerden çıkarabilirsiniz, tutanaklardan da çıkarabilirsiniz. Ya tarih, ya insanlığın vicdanı, ya normal düşünebilen sağlıklı beyinlerden, yüreklerden, bunlardan çıkarabilmeniz mümkün değildir. Dünkü mesele, demokrasiye dönük çok olumsuz bir şerh olarak kayıtlara geçti.”
Daha sonra söz alan HDP Grup Başkanvekili Filiz Kerestecioğlu ise, Garo Paylan’a yapılanın bir linç girişimi olduğunu söyledi. Genel Kurulu’da her türlü hakarete, “Köpek giremez” yazılarına kınama cezası verilmediğini hatırlatan Kerestecioğlu, siyaset yapma özgürlüğünün kısıtlanması olarak değerlendirdikleri bu karara karşı, HDP grubu olarak bu birleşime katılmayacaklarını söyledi.
Kerestecioğlu’nun açıklamasının ardından HDP Grubu, Genel Kurul salonundan ayrıldı.
HDP Grubunun ayrılmasından sonra Meclis’te grubu bulunan üç partiden temsilciler de imza attıkları kararı savunan konuşmalar yaptı. Konuyla ilgili konuşan Meclis Başkanvekili Ahmet Aydın, şunları söyledi:
“Milletimize karşı kabul edilemez ifadelere karşı Genel Kurulun iradesi çok güçlü bir şekilde üç siyasi parti grubu tarafından da ortaya konulmuştur ve bu iradenin gereği de yapılmıştır. Aynı iradeyi milletimizin, ülkemizin geleceği açısından hep birlikte ortaya koymak zorundayız. Farklı siyasi görüşlerimiz, ideolojilerimiz, partilerimiz olabilir ama ‘Tek devlet’ diyoruz, ‘Tek millet’ diyoruz, ‘Tek bayrak’ diyoruz, ‘Tek vatan’ diyoruz. ‘Söz konusu bayrak olursa, vatan olursa gerisi teferruattır’ diyoruz ve hep birlikte Türkiye’ye karşı yönelen tehditlere, teröre, milletimizin geleceğine karşı yönelen bütün bu unsurlara karşı ittifak etmek mecburiyetindeyiz. Bu Parlamento da milletin geleceğini savunmak üzere buradadır. Biz milletvekilleri de milletin hakkını ve hukukunu korumak için buradayız.”