Halkların Demokratik Partisi (HDP), akıbeti konusunda 10 gündür sağlıklı bilgi alınamayan Mardin Nusaybin’e bağlı Kuruköy (Xerabê Bavaköyü) için uluslararası kurumlara acil bir çağrıda bulundu. HDP Mardin Milletvekili Ali Atalan da Meclis’e soru önergesi verdi. Mardin’in Artuklu, Nusaybin ve Ömerli ilçelerine bağlı dokuz köyde 11 Şubat Cumartesi günü sokağa çıkma yasağı ilan edilmişti.
Bianet'teki habere göre, Nusaybin'e bağlı Kuruköyü’nde üç kişinin öldürüldüğü, 39 kişinin gözaltına alındığı, gözaltına alınanlara işkence yapıldığı iddia ediliyor; iddialar doğrulanamıyor çünkü köy abluka altında ve haber alınamıyor.
HDP Merkez Yürütme Kurulu imzasıyla uluslararası kurumlara acil koduyla gönderilen çağrı metninde köyde yaşananlar hakkındaki iddialar dile getirilirken parti heyetine izin verilmemesinin bu iddiaların doğruluğunu gösterdiğine dikkat çekildi.
Aralarında Avrupa Parlamentosu Başkanlığı, AP Grup Başkanları, Avrupa Konseyi Genel Sekreterliği, AKPM Başkanlığı, AKPM Grup Başkanları, AB Yüksek Temsilciliği, AK İnsan Hakları Komiserliği, Latin Amerika Dayanışma Ağı, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği, Parlamentolar Arası Birlik (IPU) ve elçiliklerin bulunduğu kişi ve kurumlara çağrı yapıldı.
HDP vekili Ali Atalan ise Başbakan, İçişleri Bakanı ve Milli Savunma Bakanlığı’na verdiği soru önergesinde 16 soru yöneltti:
* Resmi olarak sokağa çıkma yasağı kaldırılmış olmasına rağmen, söz konusu köylerde abluka hali neden devam etmektedir?
* Mardin’de 11 Şubat 2017 tarihi itibariyle sokağa çıkma yasağı ilan edilen yerlerde kaç kişi, hangi gerekçelerle gözaltına alınmıştır?
* 11 Şubat 2017 tarihi itibariyle, Mardin’de gözaltına alınanların kaçı engelli, kaçı hasta, kaçı çocuktur?
* 11 Şubat 2017 tarihi itibariyle Mardin’de sokağa çıkma yasağı ilan edilen yerlerde kaç kişi hayatını kaybetmiştir? Bu kişiler kimlerdir ve adli tıp raporuna göre ölüm sebepleri nedir?
* 11 Şubat 2017 tarihi itibariyle Mardin’de başlatılan operasyonlar sırasında köylülerin saatlerce evlerinden dışarıda, soğukta bekletildikleri ve tuvalete bile gitmelerine izin verilmemesinin sebebi nedir?
* Çocuk, yaşlı, kadın, erkek fark etmeksizin herkese, köy meydanında çıplak arama ve cinsel işkence uygulandığı doğru mudur? Bu şekilde hukuka ve insanlık onuruna aykırı hareket edilmesinin sebebi nedir?
* Aralarında okuma-yazma bilmeyenler de dâhil olmak üzere, köylülere ne olduğunu bilmedikleri bir belgenin zorla imzalatılmasının sebebi nedir? Söz konusu belge nedir?
* Bazı evlerin asker ve özel harekâtçılar tarafından karargâh olarak kullanılması için kimden izin alınmıştır? Ev eşyalarına zorla el konulduğu doğru mudur?
* Kolluk kuvvetleri, çocukları tehdit olarak mı görmektedir? Küçük çocukların başına silah dayanarak tehdit edildiği şeklinde gelen bilgiler doğru mudur?
* Bazı kolluk kuvvetlerinin, Kuruköyü’ndeki anne ve babaları, çocuklarını öldürmekle tehdit ettikleri doğru mudur?
* “Yaptıklarımızı kimseye anlatırsanız sizi bombayla havaya uçururuz” diyerek köydeki kadınları tehdit eden kolluk kuvveti kimdir? Bu tehdit, “vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini korumak amacıyla” alınan önlemler kapsamında mıdır?
* Köylülerin ev aramalarına izin vermesine rağmen, evlerin içine keyfi olarak biber gazı sıkılmasındaki amaç nedir?
* Hayvanlara keyfi olarak biber gazı sıkılması ve ahırların yakılması hangi tehdide yöneliktir?
* Köylülere korucu veya muhbir olmaları için baskı yapıldığı şeklindeki iddiaları nasıl değerlendiriyorsunuz?
* Yukarıdaki iddialar ve söz edilen suçları işleyenler hakkında hukuki ve idari bir soruşturma başlatmayı düşünüyor musunuz?
* Fiziki, cinsel ve psikolojik işkenceye karşı, kolluk kuvvetlerine, “insan hakları bilinci ve sorumluluğu” kazandırılması yönünde bir çalışmanız var mıdır?