Meclis Anayasa Komisyonu’nda AKP, CHP ve MHP’li üyelerin oylarıyla 1. ve 2. maddeleri kabul edilen dokunulmazlıkların kaldırılması teklifiyle ilgili görüşmelere çıkan kavga damga vurdu. HDP Mardin Milletvekili Mithat Sancar’ın “Bu tiyatronun figüranı olmayacağız. Sizi vicdanınızla baş başa bırakıyoruz" sözlerinin ardından HDP’li milletvekilleri komisyonu terk etti. HDP’li vekiller, komisyonun toplantısından çıktıktan sonra “Biji Serok Apo” sloganı attı ve “Çerxa Şoreşe” marşını söyledi. Komisyonda yaşananları ve dokunulmazlıklarla ilgili teklifin kabul edilmesini T24’e değerlendiren HDP Şırnak Milletvekili Ferhat Encü, 4 Mart 1994’te dönemin DEP milletvekilleri Orhan Doğan, Hatip Dicle, Leyla Zana, Ahmet Türk, Sırrı Sakık, Selim Sadak ve bağımsız milletvekili Mahmut Alınak’ın dokunulmazlıklarının kaldırılmasını ve polisin TBMM’ye girerek Orhan Doğan ile Hatip Dicle’yi gözaltına aldığını hatırlatarak, “AKP’liler de 94’te yaşananlar dile getirildiğinde o süreci eleştiriyordu ama şimdi aynısı yapacaklar. Ama biz sonuna kadar direneceğiz.” ifadelerini kullandı. Encü, HDP’li vekillerin “Biji Serok Apo” sloganı atmasına ise, “Çok sorun olmamalı. Orada bir çok slogan atıldı, marşlar okundu. Bu sloganda o an insanların kendini ifade etme şekliydi.” dedi.
Teklifin komisyondan geçmesini beklediklerini belirten Encü, “Biz meramımızı anlattık, geçmesi halinde kaosa dönüşeceğini söyledik. Hukuka, adalete, demokrasiye büyük zararlar vereceğini belirttik. Hepimiz bunun altında kalırız da dedik. Fakat AKP ile ona destek veren muhalefet partileri bizi anlamak istemediler.” şeklide konuştu. Encü, sokağa çıkma yasaklarının olduğu il ve ilçelerde yaşananlarla milletvekilliği dokunulmazlıklarının kaldırılmak istenmesinin aynı olduğunu dikkat çekerek, “Nasıl ki Kürdistan’da kamu düzeni adı altında insanlar katlediliyorsa, evler yakılıp harap ediliyorsa, burada da terör örgütü adı altında HDP’lilere yönelmiş hem siyasi hem fiili bir saldırı söz konusudur. Bu bir darbe girişiminin ilk adımıdır.” dedi.
Ferhat Encü, teklifin Meclis Genel Kurulu’nda yapılacak oylamayla kabul edilmesi halinde, barıştan ve demokrasiden taviz vermeyeceklerine değinerek, “Halkımızla, parti organlarımızla, sivil toplum örgütleriyle tartışacağız. Ne yapılması gerekirse, hangi adımı atmamız gerekirse atacağız.” diye konuştu.