TBMM Genel Kurulu’nun bugünkü oturumunda gündem dışı söz alan HDP Bitlis Milletvekili Mizgin Irgat, hasta tutukluların cezaevlerinde yaşadıkları sıkıntıları dile getirdi. Hak ihlalleri ve hukuksuzluklarla ilgili konuşmasında Tarsus Cezaevi’ndeki bulunan 78 yaşındaki Sise Ana’yı anlatan Irgat, Muş Cezaevi'nde tutukluyken apar topar 4 Ekim 2017 tarihinde sürgün ve edilen üç gün boyunca ring aracında yolculuk yapmak zorunda kalan kadının içinde bulunduğu durumu, “Hiçbir ihtiyacını gideremeyen, akciğer, kalp ve birçok hastalığı bulunan Sise Ana'nın şu an bakım hizmetini yanında bulunan diğer tutuklular gidermektedir” ifadeleriyle özetledi.
HDP’li Irgat’ın konuşması şöyle:
"Bugün gündem dışı olarak söz aldığım ama aslında gündemin tamamen içerisinde yer alması gereken çok önemli bir hususu tekrar sizlerle paylaşacağım.
"Çok defa belki bu kürsüden bunu dile getirdik ama hasta tutuklular meselesi ve kendilerinin cezaevlerinde yaşadıkları sıkıntılar, hak ihlalleri, hukuksuzluklar gün geçtikçe azalmıyor maalesef artarak devam ediyor. İnsan Hakları Derneğinin geçen yılın sonlarına doğru yayınlamış olduğu bir raporu var elimizde. 357'si ağır, toplam 1.025 hastanın şu an cezaevlerinde olduğunu dile getiren bir rapor ama hemen arkasından -şöyle eklenmiş- bu listeye her ay en az 100 hasta tutsağın da eklendiğini işaret etmektedir.
"Şimdi, size açıklayacağım konular sadece bu listeden ibaret değildir. Önümde bir fotoğraf duruyor sayın milletvekilleri. Bizler daha önce de bunu dile getirdik ama yeniden tekrarlıyoruz: 78 yaşında, annelerinizi, büyükannelerinizi düşünün, tam 78 yaşındaki Sise Ana'dan bahsediyorum. Muş Cezaevinde tutukluyken maalesef bir gün apar topar, 4 Ekim tarihinde Tarsus Cezaevine sürgün edildi ve tam üç gün boyunca ring aracında yolculuk yapmak zorunda kaldı. Hiçbir ihtiyacını gideremeyen, akciğer, kalp ve birçok hastalığı bulunan Sise Ana'nın şu an bakım hizmetini yanında bulunan diğer tutuklular gidermektedir. Sise Ana'nın Ankara Hastanesinde bir tedavi merkezinde tedavi olması gerekirken kendisi üç gün boyunca yaşadığı şiddet içerikli ve gerçekten bir ezaya dönüşen ring yolculuğu sonucu bu tedaviyi görmek istememektedir. Diğer taraftan, burada tekrar dile getirildi, Ergin Aktaş; iki eli olmayan bir tutuklu. ATK'nin, Adli Tıp Kurumunun "Tek başına kalamaz." raporuna rağmen, defalarca ve ısrarla üç defa rapor alınmasına rağmen hâlâ cezaevinde tutulmaktadır. 19 Aralıkta, İzmir'de, yüzde 77 engelli Ufuk Kişin, kanser hastası Nazliye Erkan, hakeza yeniden tutuklananlar arasında.
"Tutukluların durumunu anlatırken, son günlerde özellikle gündemimize gelen ring aracı meselesi var değerli milletvekilleri. Şu an tutuklular, hükümlüler hangi sağlık koşullarında olursa olsun, durumu ne olursa olsun cezaevinden dışarıya, hastanelere ring araçlarıyla gönderilmektedirler. Şu an dışarıda, burada, Mecliste bir kişinin fenalaştığını düşünün. Bu kişi hastaneye nasıl sevk edilir? Ambulansla sevk edilir. Ama durum hapishaneler olunca, cezaevleri olunca kendileri bir ring aracında hastanelere götürülmekte ve bu götürülme noktasında, geçenlerde, yabancı uyruklu bir vatandaş kalp krizi geçirerek hayatını kaybetti. Evet, şu an bir soruşturma yürütülüyor ama bu ölümler olduktan sonra mı soruşturmalar yürütülecek? Bunun tedbirleri neden alınmıyor?
"Murat Saat isimli tutuklu. Mektubu onun ölümünden, hayatını kaybetmesinden on gün önce Meclise ulaştı ve kendisinin durumunun ağır olduğu dile getirildi. Bizler bu konuda önerge vesaire derken Murat Saat hayatını şüpheli bir şekilde kaybetti.
"Yani, cezaevlerindeki hasta tutukluları ring araçlarıyla artık işkence boyutuna vardırılacak o yolculuklardan gerçekten kurtarmak gerekiyor. Onlar insan; tutuklu da olsa, hükümlü de olsa, sizin gibi düşünmese de onlar insan haklarının kendilerine sağladığı bütün haklardan sonuna kadar yararlanmak durumundadırlar. İçeride kendileri, bırakın bir şekilde… Ki Ceza Usul Kanunu, Türk Ceza Kanunu, imzalamış olduğumuz yasalar sözde bir rehabiliteden bahseder ama bedenen ve ruhen hasta bir gelecek yaratılıyor."