HDP'li Irmak: Çatışma bölgelerindeki kadınlar düşük tehlikesi yaşıyor

HDP'li Irmak: Çatışma bölgelerindeki kadınlar düşük tehlikesi yaşıyor

HDP Hakkari Milletvekili Selma Irmak, Hakkari’nin Yüksekova ve Şemdinli ilçelerinde çatışmalardan dolayı 300 civarında kadının düşük yaptığı ya da düşük şüphesiyle hastanelere kaldırıldığına ilişkin yazılı basına haberleri Meclis gündemine taşıdı.

Ağustos ve Eylül ayları arasında sadece Şemdinli Devlet Hastanesi'nde 24 düşük vakası yaşandığının belirtildiğini ifade eden Irmak, kanama şikâyetiyle giden kadınlarda "negatif gebelik" olduğu teşhisi konduğunu söyledi. Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’na, “Hakkari’nin Yüksekova ve Şemdinli İlçelerinde düşük yapan kadınlardan haberdar mısınız” diye soran Irmak, düşüklerin çoğunun çatışma ortamının yaşandığı yerleşim yerlerinde gerçekleşmesinin halkta derin bir endişe, kaygı ve öfke yarattığını vurguladı.

 

"300 civarında kadın ya düşük yaptı ya da düşük şüphesiyle hastanelere kaldırıldı"

 

Selma Irmak’ın TBMM’ye çatışma ortamının kadınlarda düşüklere neden olduğuna ilişkin Sağlık Bakanına yönelttiği soru önergesi şöyle:

"Yazılı basına yansıyan haberlere göre; Hakkari’nin Yüksekova ve Şemdinli ilçelerinde çatışma bölgesinde bulunan sivil yerleşim yerlerinde 300 civarında kadının ya düşük yaptığı ya da düşük şüphesiyle hastanelere kaldırıldığı bilgisi kamuoyuna yansımış bulunmaktadır. Son üç aylık çatışma döneminin en yoğun yaşandığı yerlerin başında Hakkâri bölgesi gelmektedir. Basında geçen bilgilere göre; 300’ün üzerinde gebe kadın düşük ve düşük tehlikesiyle hastanelere başvurmuştur. Hakkâri Yüksekova Devlet Hastanesi Hasta Epikriz raporlarına göre; Missed Abortus (Negatif gebelik vakası): 73, Abortus Imminens (Düşük tehdidi):97, EDT (Erken doğum teşhisi ve sonradan düşük): 76, İnkomplet abortus (Tam olmayan düşük): 28, İntrauterin Ex (Ölü doğum): 10 ve Fetal Anomali (Doğumsal hastalıklar): 1 olmak üzere olay yaşanmıştır. Yaşanan düşük vakalarının tam sebebi bilinmemektedir. Bunun çatışmalı ortama bağlı olarak korku, panik, endişe ve stres gibi dürtülerden kaynaklı olabileceği gibi, başka nedenlerin de olma ihtimali insanlarımızda derin endişe yaratmaktadır. Ağustos ve Eylül ayları arasında sadece Şemdinli Devlet Hastanesi'nde 24 düşük vakası yaşandığı belirtilmektedir. Kanama şikâyetiyle giden kadınlarda "negatif gebelik" olduğu teşhisi konmuştur. 

 

"Uzmanlar soruşturma başlatılması gerektiğini kaydediyor"

 

Düşük yapan kadınların büyük çoğunluğunun çatışma ortamının yaşandığı yerleşim yerlerinde gerçekleşmesi halkta derin bir endişe, kaygı ve öfke yaratmaktadır. Ulaşılan bu verilerin büyük çoğunluğu son 3 aya ait olup, düşük vakalarının en çok Ekim ayında olduğu görülmüştür. Ayrıca, "erken doğum teşhisi (EDT) için hastaneye giden kadınların çoğunun düşük yaptığı belirtilmiştir. Bunun yanında, bu veriler 28 Ekim tarihinden öncesine ait iken, söz konusu tarihten beri ise 50'ye yakın kadının düşük şikâyetiyle hastaneye gittiği kaydedilmiştir. Düşük, erken doğum, düşük tehdidi ve ölü doğum verilerin 300'den fazla olduğu saptanırken, ortalama nüfus yoğunluğuna göre bu istatistiğin en az 2 yıllık zamana tekabül etmesi gerektiği öğrenilmiştir. Konu hakkındaki uzmanlar ise, bu durumun vahim olduğunu ve bir an önce düşük vakalarının nedenleri ve tedbirleri için soruşturma başlatılması gerektiğini kaydetmişlerdir.

1- Hakkari’nin Yüksekova ve Şemdinli İlçelerinde düşük yapan kadınlardan haberdar mısınız?

2- Kadınların neden bu kadar yoğun bir şekilde düşük yaptığını incelemek için herhangi bir araştırma ve soruşturma yapmayı düşünüyor musunuz?

3- Düşük vaka oranlarının nüfus oranına göre bu kadar yüksek olmasının tıbbi bir açıklaması var mıdır?  Varsa nedir? 

4- Düşük vakalarının sadece çatışma bölgesinde yoğun olarak görülmesinin bir yaşam hakkı ihlali olarak görüyor musunuz? 

5- Ortada bir yaşam hakkı ihlali varsa bakanlık olarak bunun önüne geçmek için ne gibi önlemler almayı düşünüyorsunuz?

6- Bundan sonra yaşanacak olaylar için kadınlar için tedbirler almayı düşünüyor musunuz?

7- Yaşanan çatışma ortamlarında vatandaşların yaralanma, kan kaybı vb. acil durumlarında hastanelerde ek güvenlik tedbirleri alınmış mıdır?