HDP Siirt Milletvekili Prof. Kadri Yıldırım, HDP Milletvekili Leyla Birlik’in kayınbiraderi Hacı Lokman Birlik’in Şırnak'ta "akrep" adı verilen güvenlik aracının arkasına bağlanarak cesedinin yerlerde sürüklenmesine ve Kevser Eltürk’ün ölümünden sonra çıplak teşhir edilmesine tepki gösterdi.
Kadri Yıldırım, İslam tarafından bin dört yüz yıl önce konulan “cenaze ve kabristan dokunulmazlığı”nın Kürdistan’da yürütülen “kirli savaşta” insanlık dışı uygulamalarla ayaklar altına alındığını söyledi.
Akrep arkasında cenazesi sürüklenen Hacı Lokman Birlik, ölümünden sonra çıplak teşhir edilen Kevser Eltürk ve aynı akıbete uğrayan birçok kişiye dikkat çeken Prof. Yıldırım, “Güvenlik güçlerinin cenaze ve kabristan dokunulmazlığını ayaklar altına alan saldırı ve işkencelerin benzerlerini çatışma sürecinde asker ve polislere yönelik PKK yapmışsa onun için de bir basın toplantısı düzenleyeceğimi ilan ediyorum. Bu konuda elinde bir belge ve görüntü olan varsa buyursun ileri gelsin” dedi.
Yıldırım, İslam tarafından bin dört yüz yıl önce konulan “cenaze ve kabristan dokunulmazlığı”nın Kürdistan’da yürütülen “kirli savaşta” insanlık dışı uygulamalarla ayaklar altına alındığını söyledi.
HDP’li Yıldırım, “Hz. Ali’nin Kufeli yoksullardan utanarak ve dolayısıyla İslam’ın sosyal adaletine aykırı bularak oturmadığı “Ak Saray”da bugün oturanlar, onların vezirleri ve bir aygıt gibi yönlendirdikleri Diyanet Hz. Ali’nin anlayışını değil, Muaviye’nin “Yeşil Saray” anlayışını temsil etmektedirler” dedi.
Diyanet’in Hacı Lokman Birlik ve Kevser Eltürk’ün cenazelerine yapılan muamele karşısında suskun kalmasının bu süreci benimsediği ve müdahil olduğu ya da dahil edildiği anlamına geldiğini öne süren Yıldırım yaptığı yazılı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
“Aksi takdirde güvenlik güçlerinin çatışmalarda öldürülen kişilerin cenazelerine işkence yapmaları, öldürülen kadınların elbiselerini soyarak çıplak cenazelerini sokağa atmak suretiyle kadın mahremiyetini çiğnemeleri, cenazeleri halatlarla uçurumlara sarkıtmaları ya da zırhlı araçların arkasından sürükleyerek parçalamaları ve cesetlere basarak poz vermeleri karşısında nasıl suskun kalabilirdi!”
Tüm bu yapılanların İslam’a göre ‘zulüm’ olduğunu ve bunu yapanların da ‘zalim’ olduğunu söyleyerek, “Aynı Diyanet aldığı Sultan fermanıyla “Feda Hutbesi” adı altında yoksul halkların asker ve polis evlatlarını şehitlik perdesi altında ölmeye ve öldürmeye teşvik etmede bütün hünerini sergileyebiliyor” dedi.
HDP Siirt milletvekili Yılmaz, “Tüm bu olup bitenlerin kendisi de bir Kürt olduğunu ve Kürdistan medreselerinde ilim tahsil ettiğini bildiğim, yakından tanıdığım ve yaptığımız sözel sohbetlerde orta derecede Kürtçe bildiğine şahit olduğum Diyanet Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez’in inisiyatifi dahilinde olduğuna inanmak istemiyorum!” dedi.
Anadolu Ajansı Editör Masası'na konuk olan Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Hacı Lokman Birlik'in cesedinin aracın arkasına bağlanarak yerlerde sürüklenmesine ilişkin "İslam dini hiçbir zaman işkence dediğimiz hele hele ölen bir beden üzerinde en küçük bir işkenceyi yapmayı haram kılmıştır, doğru değildir" demişti.