HDP’li Mithat Sancar: İsrail'in ırkçı ve sağcı zalim iktidarının zihniyetini aynen uyguluyorsunuz

HDP’li Mithat Sancar: İsrail'in ırkçı ve sağcı zalim iktidarının zihniyetini aynen uyguluyorsunuz

TBMM Genel Kurulu’nda AKP’nin iki HDP’li vekilin devamsızlık nedeniyle milletvekilliklerinin düşürülmesine ilişkin gurup önerisi üzerine söz alan HDP Mardin Milletvekili Prof. Mithat Sancar, iç tüzük değişikliği ile getirilmek istenen düzenlemenin bir benzerinin sadece İsrail’de olduğunu söyledi.   İsrail'de iktidarda olan sağcı ırkçı bloğun milletvekillerinin vekilliklerinin sadece fikirlerini açıkladıkları için düşürülmesini öngören bir kanunu kabul ettirdiklerini anlatan Prof. Sancar, “İsrail'in ırkçı ve sağcı zalim iktidarının zihniyetini aynen uyguluyorsunuz. Gidin, bakın, Diyarbakır'da bugün demokratik siyaset adına barışçıl bir eylem yapıyor milletvekillerimiz, etrafları tel örgülerle çevrilmiş, sayısız TOMA var” dedi.

HDP’li Sancar’ın  tutanaklara geçen konuşması şöyle:

MİTHAT SANCAR (Mardin) - İç Tüzük'le ilgili tartışmalar bir yandan devam ediyor ve orada da getirilen düzenlemelerin tam bir diktatörlük, hatta ötesi, faşizm düzenlemeleri olduğunu anlatmaya çalışıyoruz. Bazen kıyaslamalar yapıyoruz. Bu kıyaslamalar AKP Grubunu rahatsız ediyor görünüyor. Dün, bu tür bir düzenlemenin, burada, şimdi, İç Tüzük'te getirilmek istenen düzenlemenin bir benzerinin sadece İsrail'de olduğunu söylemiştim. Evet, İsrail'de sağcı ırkçı bir blok var iktidarda ve onlar, milletvekillerinin milletvekilliğinin sadece fikirlerini açıkladıkları için düşürülmesini öngören bir kanunu kabul ettirdiler parlamentoya. Bu kanunda iki sebeple, milletvekillerinin dokunulmazlığı kaldırılmadan, genel kuruldaki oylamayla vekilliklerinin düşürülmesi düzenleniyor. Nedir bu iki sebep? İsrail devletine karşı ırkçı tahriklerde bulunmak ve İsrail devletine karşı yürütülen silahlı mücadeleye destek olmak. Çok tanıdık bu argümanlar değil mi? Bu kıyaslamalardan rahatsız oluyorsanız size önerim şu: O zihniyetleri burada takip etmeyin, o iktidarların yaptıklarını yapmayın. Yaparsanız biz size buradan ayna tutarız, yüzünüz varsa bakarsanız, bakamıyorsanız başınızı önünüze eğin.

Neden geldi bu düzenlemeler? İki tane önemli nedeni var. Biliyorsunuz, İsrail'de, yaşayan nüfusun yüzde 20 oranında Arap azınlık var. İsrail vatandaşı ve onlar da seçimlere katılıyorlar. Partiler kurdular ve en son seçimde de birleşik listeyle 13 milletvekilliği kazanarak Knesset'e, İsrail Parlamentosuna girdiler. Çok etkili bir muhalefet yapıyor oradaki Arap milletvekilleri ama ırkçı, sağcı iktidar bundan çok rahatsız. Mesela, bu blok içinde yer alan partilerden birinin 3 milletvekili, İsrail güvenlik kuvvetlerinin haksız yere öldürdüğü 3 Arap genci için taziye ziyaretinde bulundular, ailelerine başsağlığı dilemek için gittiler. Sadece ziyarette de bulunmadılar, aynı zamanda bir dakika saygı duruşunda bulundular. Netanyahu çıktı, bunlara karşı bir linç kampanyası başlattı, dedi ki: "Bunlar teröristtir, teröristlerin mecliste yeri yoktur." Ama milletvekilleri yılmadılar. Birleşik listeye mensup Arap milletvekillerinin, sizi utandıracak dürüstlük ve cesarette bir başka girişimleri de var. Ne yaptılar? Dediler ki:

"Mavi Marmara operasyonuna katılan İsrail askerlerinin tamamı katildir."

Bir şey daha dediler:

"Gazze'ye bomba yağdıran İsrail ordusu uçaklarını kullanan pilotlar teröristtir."

Netanyahu çıldırdı ve hemen bu kampanyayı bir sonuca eriştirmek istedi, Balat Partisinin kapatılması için yüksek mahkemeye dava açıldı.

Yüksek mahkeme dedi ki:

"Bunlar siyaset hakkını kullanıyorlar, bu nedenle partiyi kapatmam." Reddetti kapatma davasını ama Netanyahu'nun içi soğumuyor, dedi ki:

"Hayır, biz teröristleri bu parlamentoda barındırmayacağız. Bunlar devletten para alarak İsrail devletine karşı terörist faaliyetleri destekleyemezler." İsrail Cumhurbaşkanı uyardı Netanyahu'yu, dedi ki:

"Yapmayın, eğer böyle bir kanun çıkarırsanız bunun tek anlamı var: Arap azınlığa karşı ırkçı politika izlemiş olursunuz."

İsrail'deki sol partiler de buna karşı çıktılar, dediler ki: "Bunun tek sebebi var, ırkçı zihniyeti kanunlara dönüştürmek." Güçlü bir tepki doğdu ama ırkçı, sağcı blokun İsrail Parlamentosunda yeterli çoğunluğu vardı, o nedenle bu yasayı geçirdiler. Tabii, bu yasayı geçirinceye kadar Arap milletvekillerinin başka cezalarla söz hakkını kısmak istediler. Mesela, iki aya varan geçici çıkarma cezaları verdiler. Neden? Mazlum bir halkın haklarını savundukları için. Peki, mazlum bir halkın haklarını savununca neyle yaftalandılar? Teröristlikle. İşte sizin yaptığınız budur. İsrail'in ırkçı ve sağcı zalim iktidarının zihniyetini aynen uyguluyorsunuz. Gidin, bakın, Diyarbakır'da bugün demokratik siyaset adına barışçıl bir eylem yapıyor milletvekillerimiz, etrafları tel örgülerle çevrilmiş, sayısız TOMA var.

Önceki gün burada, Güven Park'ta polis göstericilerin kolunu kırarak gözaltı yaptı. İsrail polisinin orada, İsrail'de Araplara yaptıklarından ne farkı bunun? Mescidi Aksa'ya ilişkin bu iktidarın, İsrail sağcı, ırkçı iktidarının yaptığı uygulamalar haksızdır, zalimcedir ama onlara karşı çıkma meşruiyeti sadece her yerde zulme karşı çıkanlarıdır.

Lütfen, Hükûmetinize söyleyin, siz de bu uyarımı dikkate alın, İsrail'in Mescidi Aksa'daki bu zulmünü siz kınamayın, siz kınayınca İsrail daha da yapıyor çünkü "Bir zalimin bana ders vermeye hakkı yoktur." diyor. Haksız mı? Evet, zalimler birbirini kınamasın ama mazlumlar ve herkes için adalet isteyenler her yerde her şekilde zulme karşı çıkma meşruiyetine sahiptirler. O nedenle size bu aynayı tutmak zorundayız değerli arkadaşlar.

Bizler bu vicdan ve adalet nöbetini sürdüreceğiz, tıpkı İsrail'deki Arap milletvekillerinin yaptığı gibi, demokratik siyaseti sonuna kadar takip edeceğiz ve demokratik siyasette ısrar edeceğiz. Peki, İsrail neden bu kadar zulüm yapıyor sormuyor musunuz kendinize? Sırf genlerinde zalimlik var diye mi yapıyor Netanyahu gibi ırkçı hükûmetler? Hayır, Filistin sorununda barışçıl, demokratik, eşitlikçi bir çözümü reddettikleri için zalimleşiyorlar. Bu politikaları izlemeyen her yönetim zalimleşir. Belki olduğundan daha fazla ırkçılaşır, belki olduğundan, olabileceğinden daha fazla yüzsüzleşir, pervasızlaşır.

İşte İsrail'deki sağcıların, İsrail'deki ırkçıların pervasızlığının da yüzsüzleşmesinin de sürekli zulmü artırmasının nedeni de Filistin halkının haklarını kabul etmemeleridir, Filistin halkı adına yapılan demokratik siyaseti sürekli zulümle boğmalarıdır. Aynı şeyi AKP de yapıyor. Eğer demokratik, barışçıl, eşitlikçi bir çözümü kabul etmezseniz, savaş politikalarında ısrar ederseniz, yasaklarda zulümlerde ısrar ederseniz sizin de geleceğiniz yer şu an büyük öfkeler yağdırdığınız İsrail'deki ırkçı, sağcı zihniyettir. Ama ona karşı İsrail'de bütün demokratlar ve vicdan sahibi insanlar, Arap halkı da Filistin halkı da direniyor biz de burada bütün vicdan sahibi insanlarla sizin bu politikalarınıza sonuna kadar direneceğiz. Zalimlerin sonu aynıdır bunu unutmayın, mazlumların kazanması da kaçınılmazdır.