HDP Şanlıurfa Milletvekili Osman Baydemir, "Biz Ankara'daki parlamentonun Kürtlerin, Türklerin, Arapların, Farsların ve ne kadar halk varsa hepsinin parlamentosu olmasını isterdik. Hepimizin çatısı olsaydı. İnsanlar bir evde birlikte yaşayamıyorsa komşu olsa daha iyidir. Şimdi durum komşuluğa doğru gidiyor" dedi.
DHA'nın haberine göre, Diyarbakır'da, İnsan Hakları Derneği (İHD) Şubesi'nin dün 14'üncü Olağan Genel Kurulu'na katılan ve şubenin aynı zamanda eski başkanı olan HDP Şanlıurfa Milletvekili Osman Baydemir, kurulda Kürtçe bir konuşma yaptı. Baydemir, 100 yıldır bu topraklarda insan hakları, insan onuru ve hasiyetinin ayaklar altına alındığını söyleyerek, "Sadece Kuzey Kürdistan değil, bütün Ortadoğu'da bu zulüm ve zorbalık yaşanıyor. Ama Kürtlerin yaşadığı yerlerde daha yoğunlukta yaşanıyor. Hazreti Adem'den beri nerede zulüm ve zorbalık varsa Allah'a çok şükür orada direniş vardır. Allah'a ne kadar inancım varsa bu zulüm ve zorbalığın olduğu topraklarda bir gün insan hakları ayaklar altına alınmayacaktır ve özgürlükler olacaktır. Yaşanacak güzel günlerde insan hakları mücadelecilerinin çalışmaları ve direnişleri unutulmayacaktır" diye konuştu.
Osman Baydemir, bölgeden fotoğraflar göstererek, "Bugün bölgede yaşanan yıkım, çatışmalar ve ölümler için biz ağlarken, Türkiye'nin batısının yüzde 50-60'ı, yaşananlar için 'Oh olsun' diyor. Bu gerçeği unutmayalım ve gözümüzü bu gerçeğe kapatmayalım" dedi. Baydemir, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Biz Ankara'daki parlamentonun Kürtlerin, Türklerin, Arapların, Farsların ve ne kadar halk varsa hepsinin parlamentosu olmasını isterdik. Hem Anadolu'nun, hem Mezopotamya'nın, hem Kürdistan'ın ve hem de Türkiye parlamentosu olmasını isterdik. Hepimizin çatısı olsaydı. Ancak, o kapı Kürtlere kapandı. Biz şimdiye kadar aynı evde, aynı çatı altında bir yaşam sürdürelim istedik. İnsan bir evde birlikte yaşayamıyorsa insanlar bana göre komşu olsa daha iyidir. Şimdi durum komşuluğa doğru gidiyor. Bu yaşanan yıkım ve zulüm iyi bir komşuluğa vesile olsun o zaman. Bu zor bir şey değil. Katalonya'da halk referanduma gidiyor. 'Birlikte mi yaşayalım- Komşu mu olalım' diyorlar. Yine İskoçya'da insanlar sandığa gidiyor aynı konu ile ilgili. Eğer yaşamı bizimle kardeşçe paylaşmak istemiyorlarsa ben de bu halkın bir hizmetkârı olarak halkımızı yanlış bir umut vermek istemiyorum. Son günü ve saniyeye onurlu ve kalıcı bir barış için, katliamın durdurulması için mücadelemizi güçlendirerek sürdüreceğiz."