HDP'li Paylan: CHP ve diğer partiler cesaret gösterebilirlerse büyükşehirleri AKP-MHP bloğundan alacağız

HDP'li Paylan: CHP ve diğer partiler cesaret gösterebilirlerse büyükşehirleri AKP-MHP bloğundan alacağız

Yerel seçimlere doğru hızla ilerlenirken AKP-MHP ittifakını, potansiyel CHP-İYİ Parti ve/veya CHP-Saadet Partisi iş birliklerini, muhalefet partilerinin kritik illerde hangi adayları görüştüklerini ve stratejilerini yoğun olarak konuşuyoruz. 

Peki TBMM'nin üçüncü büyük partisi HDP ne yapacak? Biraz da bunu konuşalım istedim ve 'Ne Oluyor’un ikinci bölümünde, HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan’la konuştum. 

Geride bıraktığımız seçimlerde olduğu gibi bu seçimlerde de HDP kritik parti olma özelliğini sürdürüyor. Eski eş başkanları, pek çok milletvekili, seçilmiş yerel yöneticileri, belediye başkanı tutuklu. Böyle bir ortamda seçime girecekler.

HDP ittifaklara nasıl bakıyor? Muhalefet partileri ile görüşüyor mu? Yerelde özellikle iktidar partisiyle nasıl rekabet etmeyi planlıyor? HDP’ye daha önce oy vermiş kesimlere yeni ne söyleyecekler? Cevaplarını HDP’nin kurucularından Meclis Plan Bütçe Komisyonu üyesi Garo Paylan’dan dinleyelim.

Paylan, “Türkiye’nin yeni bir başarı hikayesi yazması şart ve zamanı geldi" diyor....

"HDP’nin başına gelenlerin yüzde biri başka bir partinin başına gelseydi..."

Yerel seçimlere doğru Cumhurbaşkanı Erdoğan AKP adına adaylarını açıkladı. MHP’nin 'jestini' biliyoruz. Şimdi sırada CHP’nin açıklayacağı adaylar var. Bu arada tabii HDP özellikle doğu ve güneydoğu illerinde kritik, önemli parti. Biraz stratejinizi konuşmak istiyorum ama önce şöyle başlayalım; hazır mısınız yerel seçimlere? Önünüzde nasıl bir süreç öngörüyorsunuz?

Garo Paylan: Biliyorsunuz 'Barış Süreci'nden, her şeyin iyi gittiği bir dönemden, demokrasi adımlarından herkesin faydalandığı bir dönemden çok karanlık bir döneme geçtik. 2015’e kadar baktığımızda her şey iyi gidiyordu. 2015 sonrasında hem siyasi anlamda çok dar bir kanala, karanlık bir tünele girdik hem de ekonomik bir krizin içine sürüklendik.

Ve bu süreçte HDP’nin biliyorsunuz 20 binden fazla üyesi göz altına alındı ve hâlâ 7 binin üzerinde üyesi tutuklu. Eski eş başkanlarımız Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ, pek çok milletvekilimiz tutuklu; belediyelerimize kayyım atandı, bunun ötesinde basın üzerindeki, yargı üzerindeki baskılar arttı. Demokrasimiz çok karanlık bir tünele girmiş durumda ama buna rağmen, HDP’nin başına gelenlerin yüzde biri dünyadaki herhangi bir partinin başına gelseydi, mesela AKP’nin başına gelseydi, ortada AKP diye bir parti kalmazdı, dünyada herhangi bir parti kalmazdı.

"Tayyip Erdoğan, bir şekilde gücü eline aldı"

Ne mutlu ki HDP hâlâ dimdik ayakta ve mücadele etmeye devam ediyor. Bu anlamda ben partimle gurur duyuyorum. Çünkü biz haklıyız. Biz makam, mevki, şan, şöhret, para, pul peşinde olmadığımız için, özgürlüklerin peşinde olduğumuz için, demokrasin peşinde olduğumuz için hâlâ ayaktayız. Tutuklanan her arkadaşımızın yerine ne mutlu ki defalarca üyeler aday oldular. Bir ilde beş kere yönetimi tekrar atamak veya seçtirmek zorunda kaldık. Çünkü beş kere aynı üyeler tutuklandı. 10’larca 100’lerce ilde, ilçede benzer operasyonlarla karşı karşıya kaldık. Buna rağmen ayaktayız. Şimdi yerel seçimlere gidiyoruz.

Cumhurbaşkanlığı seçiminde yapılan manipülasyonlarla, yaratılan büyük baskınlarla bir şekilde Tayyip Erdoğan gücü eline aldı. Meclis şu anda büyük oranda işlemiyor. Yürütmeyi dengeleyip denetleyemiyoruz. Çünkü Tayyip Erdoğan Meclis'te konuşturuluyor AKP-MHP çoğunluğuyla beraber. Şimdi devranı döndürmek için önümüzde fırsat var. Tekrar halkın önüne çıkacağız Partimiz tabii ki ciddi dezavantajlarla seçime girecek ama çok iddialıyız. Halkta derin bir öfke var. O derinden gelen dalga denir ya, bu şu anda özellikle bize oy veren seçmenlerde şu anda hakim.

"Batıda demokrat adayların kazanmasını istiyoruz"