HDP İstanbul Milletvekili Garo Paylan, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın "Gerekirse referandumla idamı getiririz" şeklindeki açıklamalarına ilişkin olarak "İdam kararının gündemde tutulması Türkiye’yi AİHM’den çıkarma hesabı olarak görüyorum" dedi. "Tayyip Erdoğan ve Devlet Bahçeli çok fazla suç işlediler" görüşünü savunan Paylan, "Bunların yalnızca AİHM’den dönecek tazminatları milyarlarca lira ya da dolar olacak. AİHM’den hak ihlalleri ilgili mahkumiyet olacak" diye konuştu.
Paylan, HDP Eş Genel Başkan Figen Yüksekdağ’ın milletvekilliğinin düşürülmesi ve tutuklu milletvekilleri hakkında referandumun ötesinde stratejik bir plan olduğunu söyledi. 2019'a doğru herhangi bir zamanda erken ya da baskın bir seçim olabileceğine dikkat çeken Paylan, "Bu milliyetçi bloğun yani MHP'ye yedeklenen AKP ile birlikte bir milliyetçi bloğun ortak hareket etme stratejik anlayışının bir sonucu olduğunu düşünüyorum" dedi.
"Bu bloğun Kürtlere ve diğer haklara ve inançlara o eşitlik hayallerini vermeme gibi bir hedefi olduğuna da dikkat çeken Paylan, "Burası Türkün devleti, burası Sünni Müslümanların haklarının esas olduğu devlet, ya sessiz olup bizim verdiğimiz kadarıyla razı olacaklar ya da biz onları hapsedeceğiz, vekilliklerini düşüneceğiz düşüncesinin sonucudur" dedi.
Paylan, “İdam tartışmasının gündemde tutmasının en büyük sebebi Recep Tayyip Erdoğan ve Devlet Bahçeli. Çok fazla suç işlediler. Bu dönemde son iki yıldır özellikle darbeden sonra çok insanı mağdur ettiler. Binlerce insanı mağdur ettiler. Bunların yalnızca AİHM’den dönecek tazminatları milyarlarca lira ya da dolar olacak. AİHM’den hak ihlalleri ilgili mahkumiyet olacak. Tüm bunlara karşı idam kararınının gündemde tutulması Türkiye’yi AİHM’den çıkarma, Avrupa Konseyi’nin çıkarma sonra AİHM’den çıkarma hesabı olarak görüyorum" diye konuştu.
"Demokrasinin yeniden raya oturması için AB’den yana tavırları bilinen muhafazakar sağ mahalleye ihtiyacı" vurgulayan Paylan, "Türkiye'nin tekrar demokrasi yoluna sokacak o sağ mahalleden bir dinamiğe ihtiyacımız var. Sağ mahalle orada daha demokratik çoğunluk AB'ye doğru bakan bir anlayış hakimdi. O anlayış, yeni bir liderliğe siyasi inisiyatife ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Öyle bir inisiyatif çıktığında mutlaka o mahalle tekrar bölünecek. Bölündüğünde yüzde 40- 50'lilik blogu tekrar yeni bir liderle her şey değişecek" dedi.
Paylan’ın T24’e değerlendirmeleri şöyle:
"Yüksekdağ, Van milletvekili ve aynı zamanda Türkiye'nin 3. partisinin eş genel başkanı. Geçmişte pek çok milletvekili ceza aldı, Türkiye'de hiç bir zaman demokratik bir yargı olmadı, objektif bir yargı olmadı ama buna rağmen Meclis direndi. Çünkü buradaki her bir milletvekilini hukuku 550 milletvekilinin hukukudur. Pek çok milletvekili geldi geçti ama milletvekiline dokundurulmadı.
"Hatta Recep Tayyip Erdoğan'la ilgili Meclis'te bu kararı kaldıran siyasi yasağını kaldıran bir anlayış hakim oldu. Ama maalesef, demokrasiye doğru yürüyen bir Türkiye rayından çıktı. Her ne olursa olsun yolumuz demokrasiye doğruydu, Batı'ya doğruydu, Türkiye son bir buçuk yıldır o yoldan çıktı. Yapılan her şeyi de beka meselesi ve Türkiye'nin varlık meselesi, 'mevzubahis vatansa gerisi teferruattır' diye gösteriyor. Maalesef Türkiye adına, ülkem adına karanlık günler. Bütün bu uygulamalar şunu getirecek; 'Türkiye Türkün devletidir, Sünnilerin devletidir ve Recep Tayyip Erdoğan'ın anlayışının devletidir, MHP'nin ideolojisinin devletidir' düşüncesinin tahkim etmek için bütün bu acıları yaşıyoruz.
"Ama buna itiraz edenler de var olacaktır. Belli bir oranda bu baskılar sessizliği de doğuracak. Ama, gün gelecek bu üç ay olur, üç yıl olur itiraz edenlerde olacak. Önemli olan bu itirazları demokratik yollardan yapılmasını sağlamaktır. Biz bu nedenle demokratik yolların tıkanmasını istemiyoruz. Gelin Figen Yüksekdağ'ın tutuklanması demokratik yollarla bir hakkı hukuku arayamazsınız söyleminin sonucudur. Bu demokratik kanalları tutarsanız bu itirazlar başka şekilde olur. Biz bunun olmaması için gelin bu demokratik kanalları tıkamayın diyoruz.
"Kürt gençleri Meclis'e bakıyorlardı; HDP'ye bakıyorlardı; sorunları çözecek diyorlardı; o umutla bizi Meclis'e gönderdiler. O umudun olmadığını gördükleri anda demek ki ben demokratik yollardan hakkımı elde edemiyorum düşüncesi hakim olur ve maalesef onlara dağ yolunu göstermekten başka bir işe yaramaz. Biz bunun olmaması için hala gelin bu yoldan dönün diyoruz ama şu ana kadar oralı olmadıklarını görüyoruz.
"Mesele bir kaç milletvekilinin tutuklanması değil; bunun yalnızca referandumla ilgili bir şey olduğunu düşünmüyorum çok daha stratejik bir plan olduğunu düşünüyorum. 2019'a doğru herhangi bir zamanda erken seçim olabilir veya baskın bir seçim olabilir. Bu milliyetçi blogun yani MHP'ye yedeklenen AKP ile birlikte bir milliyetçi bloğun ortak hareket etme stratejik anlayışının bir sonucu olduğunu düşünüyorum. Bunun da tek bir hedefi vardır Kürtlere ve diğer haklara ve inançlara o eşitlik hayallerini vermemek ve burası Türkün devleti, burası Sünni Müslümanların haklarının esas olduğu devlet, ya sessiz olup bizim verdiğimiz kadarıyla razı olacaklar ya da biz onları hapsedeceğiz, vekilliklerini düşüneceğiz düşüncesinin sonucudur.
"2019'a yönelik stratejik bir plan olduğunu düşünüyorum. Bu çabalarının nafile olduğunu da düşünüyorum ciddi acılar yaşayacağız, ciddi anlamda kaosa bir dönem gideceğiz, Türkiye insanını vicdanına güveniyorum. Bizi Hayır’ı becerirsek bu iş daha kolay olacak ama birlikteliğin kaybedeceği ilk raund olacak ama onlar belki zorlayabilirler zorlarlarsa toplumun vicdanına güveniyorum.
Türkiye'nin tekrar demokrasi yoluna sokacak o sağ mahalleden bir dinamiğe ihtiyacımız var. Sağ mahalle orada daha demokratik çoğunluk AB’ye doğru bakan bir anlayış hakimdi. O anlayış, yeni bir liderliğe siyasi inisiyatife ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Öyle bir inisiyatif çıktığında mutlaka o mahalle tekrar bölünecek. Bölündüğünde yüzde 40- 50'lilik blogu tekrar yeni bir liderle her şey değişecek. AKP'nin ilk iki döneminde bu anlayış hakimdi.
"Şimdi Şangay beşlisi çıtasını esas alan, Türkiye'yi AB'den koparmaya çalışan hatta benim şöyle bir düşüncem var idam tartışmasının en büyük sebebi gündemde tutmasının en büyük sebebi; Recep Tayyip Erdoğan ve Devlet Bahçeli’nin çok fazla suç işlediler. Bu dönemde son iki yıldır özellikle darbeden sonra çok insanı mağdur ettiler. Binlerce insanı mağdur ettiler. Bunların yalnızca AİHM’den dönecek tazminatları milyarlarca lira da dolar olacak.
"Mahkeme olmadan el konulan mallar var. Bütün bunlar milyarlarca lira olarak dönecek. AİHM’den hak ihlalleri ilgili mahkumiyet olacak. Tüm bunlara karşı idam kararındın gündemde tutulması Türkiye’yi AİHM’den çıkarma, Avrupa Konseyi’nin çıkarma sonra AİHM’den çıkarma hesabı olarak görüyorum. Ben buna karşı sağ mahalleden, muhafazakar mahalleden başka bir inisiyatif çıkacağı umudu taşıyorum. Buna hayır diyen dur diyen bir anlayış var. O itiraz kesilmeye çalışıyor ama yeri geldiğinde sağ mahalleden itiraz çıkacaktır."