HDP İstanbul Milletvekili Garo Paylan, Meclis Genel Kurulu'nda başlayan 2018 yılı bütçe görüşmelerinde, Maliye Bakanı Naci Ağbal'a, "Artık emekçinin sırtına binmekten vazgeçin. Gidin Panama’da, Man Adası’nda vergi dairesi açın bütçe açığı kapansın" diyerek CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Erdoğan'ın yakınları hakkındaki iddialarını dayandırdığı Man Adası belgelerini gündeme getirdi.
"Bir devletin bütçesi o devletin vicdanıdır. Bakın, bizim bütçemiz geliri topladığı şekille de harcadığı şekille de vicdansız ve adaletsizdir" diyen HDP'li Paylan, 2018 bütçesinin sosyal politikalara değil, savaş politikalarına bütçe ayrıldığını ifade etti.
HDP'li Paylan'ın açıklaması şöyle:
"250 saat Plan Bütçe Komisyonunda toplantı yaptık. Maliye Bakanı’na, umarım bir virgülü değiştirebiliriz demiştim. Edirne’nin hastaneye ihtiyacı var, Diyarbakır’ın altyapıya ihtiyacı var diye konuşulur demiştim. 250 saatte bir virgül değiştirilemez mi! Çünkü artık Saray diyor ki basın mührü, ben ne gönderiyorsam odur. Yalnızca bütçenin gelir kalemlerine bakalım. Bu bütçenin gelirinin yüzde 70’i dolaylı vergiler. Ne demek bu, bizim ödediğimiz vergiler. Mesela gidiyoruz ya benzin istasyonlarına, çiftçi Hasan Amca diyor ki “200 liralık doldur”. Çiftçi Hasan onun 100 lirasını vergi olarak ödüyor. Ama zengin bir iş adamı gidiyor 2 milyon dolarlık benzin alıyor o da 100 lira vergi ödüyor. Bu vicdanlı mı?
Hani bir rantiyeci var ya bir de, bir arazi alıyor, o arazi 100 lira oluyor. O da sigarayı 10 liraya alıyor, yurttaş da. İşçi Ayşe teyze buzdolabı alıyor. 1500 liranın 700 lirasını vergi olarak ödüyor. Fabrikatör de aynı vergiyi ödüyor. Bu vicdansız ve adaletsizdir. Hani teşvikler çıkardınız ya millet buzdolabı araba alsın diye. Nasıl alsın artan asgari ücret mi? Hayır. Vatandaşın borcu arttı. Mehmet Şimşek 2013’ten beri dillendiriyor. 2013’ten beri bir rant vergisi çıkaramadı. Çünkü “rant vergisini çıkarırsak AKP’ye ilçe başkanı bulamayız” diyen bir Cumhurbaşkanı var.
Peki, dolaylı vergileri böyle topluyorsunuz, doğrudan vergileri nasıl topluyorsunuz. Bunun yüzde 70’ini zaten vatandaş ödüyor. Bu vicdanlı mı adaletli mi? Nüfusun yüzde 1’i bu paraları topluyor. AKP iktidara geldiğinde servetin yüzde 38’i nüfusun yüzde birindeydi. Bugün servetin yüzde 60’ı nüfusun yüzde 1’inde. Bunu aldığınız vergilerle yaptınız.
Çiftçi, işçi, emekli “geçinemiyorum” diyor. Peki, nerede bu servet. Panama adasından çıktı bu servet. Birkaç kişinin 100 milyar dolarlık serveti faş oldu. Maliye Bakanı’na söyledik, MASAK ne işe yarar gönderin yetkililerinizi dedik. Garibana değil, şu birkaç yüz kişiye yüklenin dedik. Ama olmadı. Çünkü Maliye Bakanı listeye baktı, AKP’liler var, bakanlar var. Yapamadılar. Sonra, Malta Adası, sonra Man Adası çıktı. Tüm bunlara yönelmeyen bir Maliye Bakanı var. Bir toplumda ekmek az olabilir, büyütemeyebiliriz. Ama bunu nasıl paylaştığımız önemli. Maliye Bakanı yurt dışında para tutmak kanuni diyor, siz de diyorsunuz. Ama ahlaki mi?
Bu bütçe gelir kalemleriyle vicdansız ve adaletsiz. Peki, harcama kalemleriyle ne yapıyor bu hükümet. Maalesef güvenlikçi bakanlar çok güzel baskı yapmışlar. Güvenlik bakanlarının hepsinin bütçesi yüzde 40-45-50 artmış. Ama mesela eğitim, aile bakanlıkları yüzde 8-9 artmış. Yani daha az hastane, daha az okul ama daha çok silah var.
"Bir S400 ile on Kanal İstanbul yapılır, biz on S400 alıyoruz" Savunma Bakanı S400 alacağız dedi. Bu S400’ün bir tanesi 2 buçuk milyar dolar. Yani eski parayla 10 katrilyon. Sadece 1 tane S400 ile 10 tane kanal İstanbul yapılır. Bundan 10 tane alacaklar. Yani 100 milyar TL. Kime gidecek bu para, Rusya’ya gidecek. Neden, çünkü ABD ile aramız bozuk, biz sırtımızı Rusya’ya dayayacağız. Rusya ile hemhal olup abad olan bir devlet gösterin bana. Bizim yapmamız gereken AB’nin demokratik ülkeleriyle ilişki kurmak.
Bugün yüzde 11 büyüdük diyorsunuz. Sayın bakan kim büyüdü? İşçi, emekçi mutsuz, geçinemiyor. Kimi büyüttünüz Allah aşkına. Emek talanına, doğa sömürüsüne ve bir avuç yandaşı zenginleştirecek bir büyüme bu. Bakın tarım sadece yüzde 2 büyüdü. Allah’ınızı severseniz sayın Maliye Bakanı S400 alacağınıza Tarım Bakanı’na versin çiftçiye biraz da çiftçi büyüdü. Siz bir avuç yandaşı zenginleştireceğiz diyorsanız bu yolda devam edin. Bu büyüme sizin bildiğiniz müteahhitlerin, zenginlerin büyümesidir.
Rakamlar soğuk. Mesele 80 milyonun mutsuzluğu. Herkes mutsuz. Bir avuç insan mutlu onlar da korkuyor, parayı Man Adası’na kaçırıyorlar.
Konuşmamız gereken rakamlar hukukun üstünlüğü endeksli. Hukukun üstünlüğünde 112 ülkede 103’üncüyüz. Basın özgürlüğünde 180 ülkede 155’inciyiz. Bunları konuşmadan hormonlu büyüme dışında bir büyüme yakalayamayız.
Demokrasilerde dengeleyici kurumlar vardı. Meclis dengeleyici bir kurumdur. Biz bu vicdansız hükümeti dengelemeliyiz. Hukukun üstünlüğünü sağlamalıyız. Basın ve akademi denetleyici dengeleyici görevlerini yapmalıdır.
Devleti suç örgütü olmaktan çıkarmak bu Meclis’in başlıca görevidir. Buradan çıkmak da demokratik siyasetle, hukukun üstünlüğü ile, basın özgürlüğü ile olur. S400 ile olmaz. Artık emekçinin sırtına binmekten vazgeçin sayın maliye bakanı. Gidin Panama’da, Malta’da, Man’da vergi dairesi açın. Bakın görün bütün bütçe açığımız kapanır."