HDP Hakkâri Milletvekili Adil Zozani, “Halis Toprak’ın başına gelenlerini sebebi Lice’deki yağ fabrikasıydı. Başına gelenlerin sebebi buydu. Orada açtığı yağ ve mermer fabrikası Toprak’ı bu hale getirdi. Hedefe koydu “dedi. Sabancı’nın Toprak’la Diyarbakır’da fabrika kurma girişimi başlattıklarını hatırlatan Zozani, “İddia ediyorum Sakıp Sabancı'nın, Sabancı ailesinin başına gelenler suikastlar vs. bu kararla bağlantılıdır. Sonradan Sabancı bu olup bitenlerden sonra Diyarbakır'da fabrika kurmaktan vazgeçti” dedi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Üyesi Hakkari Milletvekili Adil Zozani, Kürt iş adamlarının yatırımlarını T24’e değerlendirdi. “Bölgenin çocuğu Halis Toprak, ‘mülksüzleştirildi” diyen Zozani’ye göre, Türkiye’nin doğusu batıyı besliyor. Hakkari’nin ekonomik potansiyelini kullanamadığını söyleyen Zozani, “Batı yakasında hayvancılığa yapılan yatırımlar Hakkari’de yapılsın. İstanbullu vatandaş kıymanın kilosu 40 TL’den olmaz. 20 TL'den alır” diyor.
Zozani’nin T24’e yaptığı değerlendirmeler şöyle:
27 Mayıs darbesi hep Menderesler üzerinden değerlendirilir. Ama toplumsal olarak en büyük zararı Kürtlere verdiler. Kürtlerin ekonomik ve siyasal yaşamı 27 Mayıs darbesinden sonra yeniden şekillendirildi. Sivas kampına götürülen Kürt ileri gelenleri bir tanesi hariç diğerleri teslim alındı. Meşhur 105 No'lu ek varlık yasası var. Parlamentonun onaylayıp hiç uygulanmayan tek yasasıdır. Bu yasayla Sivas kampına götürülen Kürdistanın tüm illerinden toplanıp Kürt eşrafı üzerinde şantaj yapıldı mülklerini kamulaştıracağız ve toprak reformu yoluyla köylülere dağıtacağız deniyor. Ama bu hiç uygulanmadı.
Sivas kampında idamı bekleyen Kürt eşrafı hiç bir şey olmamış gibi bırakıldı.Sonrasında ne oldu.Kürtlerin siyasal temsiliyeti bunlara teslim edildi. Bugün de parlamentoda o ailelerin temsiliyeti var. Hem siyaset ekonomik olarak bir döngü oluşturuldu ve bu döngü içerisinde kalındı. Devlet yatırımları da bu aileler üzerinde yapıldı seçilecekse de bu ailelerden seçildi.
Bütün illerin tarihine bakın bu 155 kişiyi masaya yatırın . Bunların oldukları yerlerde temsilde bunlarda olmuştur. Bunların tamamı iktidarla birlikte hareket ettiler. Böyle bir ekonomi ve siyasi şekillenmede, Şırnak’da mı yatırım yapar? Yoksa Bursa da mı yapar. Biz bu tabloyu tersine evirdik. Kürt siyasi geleneğinde HEP'den bugüne kadar yerel yönetimlerde yavaş yavaş bu izler siliyor. Ama 1960 darbesiyle Sivas kampına götürülen Kürt eşrafının temsiliyeti bugün bile Ak Parti içinde temsiliyeti vardır. İsim zikretmiyeyim ama listelerde ortaya çıkar.
Gidip gerçekten yatırım yapmak isteyen Kürt zengini de çıktı. Mesela Halis Toprak. Diyarbakır Liceli . Nasıl zengin oldu servet edindi, bilmiyorum ama nihayetinde Türkiye’nin 1994'de yayınlanan zenginler sıralamasında ilk 20'nin içinde geçen zenginlerden bir tanesi. Toprak gitti Lice’de yağ fabrikası, mermer fabrikası kurdu. Hastane yaptı. Sabancıyla da Diyarbakır’da fabrika kurmak üzere bir girişim başlattılar. İddia ediyorum Sakıp Sabancı'nın, Sabancı ailesinin başına gelenler suikastlar vs. bu kararla bağlantılıdır. Sonradan Sabancı bu olup bitenlerden sonra Diyarbakır'da fabrika kurmaktan vazgeçti. Halis Toprak tek başına gitti yağ fabrikası kurdu. Halis Toprak çağırılır bu konuda bildiği bir şey varsa bence kamuoyu ile paylaşmalıdır.
Halis Toprak Türkiye’de hep 17 yaşında bir kızla evlendiği için gündeme getiriliyor. Toprak'ın başına gelenlerin sebebi bu evlilik miydi? Türkiye de kendisinden 50 yaş küçük çocukla evlenen tek kişi o mudur? Ben onun bu davranışını onaylıyor değilim. Torunu yaşındaki birisiyle evlenmesi gayri insani bir durumdur onu ayrı bir yere koyuyorum. Ama Halis Toprak’ın başına gelenlerini sebebi Lice’deki yağ fabrikasıydı. Lice’de yağ fabrikası açtı. Başına gelenlerin sebebi buydu. Orada açtığı yağ ve mermer fabrikası Toprak’ı bu hale getirdi. Hedefe koydu.
Halis Toprak mülksüzleştirildi. 1986 yılında Nokta Dergisinde Türkiye’nin 100 Kürt zengini diye bir kapak yapıldı. Kimse bu kapağın ne anlama geldiğini yorumlamadı. Kürt lafı sempatik geldiği için kimse yorumlamadı. 1994’de de Türkiye’nin yüz zengini içindeki Kürtleri diye ikinci kapak yaptı. O kapaktan sonra Tansu Çiller o meşhur lafını sarfetti. PKK’ya yardım edenlerin listesi cebimde dedi. Kürt iş adamları bir bir katledilmeye başlandı.
Bakın 94’de Türkiye’nin ilk yüzü içindeki Kürt zenginlerinin bugün nerede olduğuna bir bakın. 2012’de Ekonomist Dergisi Türkiye’nin ilk 100 zengini yaptı. 1994’te ilk 100’ün içerisinde olan Kürt sermayedarlarından sadece bir tanesi kalmış. Şehmuz Tatlıcı. O da 30 basamak geriye düşerek hepsi silinip gitmiş. Kürt sermayesi Türk sermayesi içinde tasfiye edildi. Halis Toprak bunun en bariz örneğidir.
İşsizliğin yüzde 60 ve 70'lerde olduğu bir il Hakkari. Bütün potansiyeli sınırlanmış bir ildir. Devletin resmi verisiyle 2.5 milyon küçük baş hayvan yetiştirme potansiyeline sahip bir kentten söz ediyoruz. 1 milyon büyük baş hayvan yetiştirme potansiyeli var. Geçmişte İran ve ırak'a sürekli canlı hayvan ticareti yapan bir kentti. 1990'lıyıllara kadar böyle. İnsanların yaylaları yasaklandı, köyleri boşaltıydı. Köyünde hayvancılık yapan vatandaş sürgün edildi. Benim kendi köyüm üç kez yakıldı. Cumhuriyet tarihi boyunca devletin Hakkari’ye yaptığı yatırım Yüksek Ovadaki bir et kombinasıdır. O da özelleştirmeden dolayı kapatıldı. Efeler taburunun kışlası oldu.
Türkiye’nin Doğu yakasının Batı yakasının kalkınması için sömürge alanı olarak kullanılıyor. kaynaklarını sömürüyorsunuz. Petrolünü, elektriğini alıyorsunuz , Batıda işliyorsunuz. Batman'da petrolü alıp rafineri Mersin'de, Keban, Türkiye'nin marka barajlarından ilk akla gelendir. Elazığ, Malatya ve diğer sınırı olan illerin Keban’dan sağladığı olanak 64 işçidir.
Türkiye’nin Doğu Yakası Batı yakasını besliyor. Batı Yakası özellikle Marmara Bölgesi Doğu yakasını sömürüyor. Fırat'ın doğusu Marmara'nın sömürge alanıdır. Hakkari’de hayvancılık potansiyelini işletsek, Batı yakasında hayvancılığa yapılan yatırımlar Hakkari’de yapılsın. İstanbullu vatandaş kıymanın kilosu 40 TL’den olmaz. 20 TL'den alır. Vatandaş niye 40 liradan et almak durumunda kalsın.