HDP'nin Alevi bildirgesi açıklandı: Halklara eşitlik, inançlara özgürlük

HDP'nin Alevi bildirgesi açıklandı: Halklara eşitlik, inançlara özgürlük

Halkların Demokratik Partisi (HDP)'nin Alevi milletvekili adayları, İstanbul Okmeydanı'da bulunan Premium Bella Salonu'nda HDP'nin Alevi Bektaşi Seçim Bildirgesi'ni açıkladı. 'Halklara eşitlik, inançlara özgürlük' başlığı altında 15 maddeden oluşan Alevi Bektaşi Seçim Bildirgesi'nde, Alevi kimliğinin tanınması, cem evlerinin ibadethane statüsüne kavuşturulması, Diyanet İşleri Bakanlığı ve zorunlu din dersinin kaldırılması talep edildi.

Açıklamaya HDP'nin İstanbul, Mersin ve Dersim milletvekili adayları Ali Can Önlü, Ali Kenanoğlu, Turgut Öker ve Çilem Öz ile HDP İstanbul il eş başkanları Ayşe Erdem, Cesim Soylu, Demokratik Alevi Derneği, Alevi Bektaşi Federasyonu, Hacı Bektaşi Veli Anadolu Kültür Vakfı, Alevi Kültür Dernekleri, Pir Sultan Abdal Örgütlülüğü, Hubyar Sultan Alevi Kültür Derneği üye ve temsilcileri katıldı.

'Cem evlerini ibadethane olarak tanıyın', 'Zorunlu din derslerini kaldıracağız' yazılı pankartların asıldığı açıklama Alevi Dedesi Ali Haydar Gökten'in Lokma Gulbang'ı ile yaptığı açılışın ardından başladı.

DİHA'da yayımlanan habere göre, açılış konuşmasını HDP İl Eşbaşkanı Ayşe Erdem yaptı. Ardından konuşan HDP İl Eş Başkanı Cesim Soylu ise, tarihte Alevilere ve ötekileştirilen diğer halklara yapılan katliamları hatırlattı. Suriye'nin Cisr El Şuğur ve aynı bölgede bulunan İştebrak köyünde El Nusra çeteleri tarafından yapılan Alevi katliamını hatırlatan Soylu, katliamlara karşı tüm halklara ve inançlara birlikte mücadele çağrısı yaptı.

Konuşmaların ardından Alevi Bektaşi Seçim Bildirgesi'ni HDP Mersin Milletvekili Adayı Çilem Öz ile İstanbul Milletvekili Adayı Ali Kenanoğlu okudu. "Halklara eşitlik, inançlara özgürlük" başlığıyla açıklanan ve 15 maddeden oluşan HDP'nin Alevi Bektaşi Seçim Bildirgesi'nin tam metni şöyle:

* Alevi kimliğini hiçbir koşul ileri sürmeksizin tanıyacak, Alevi kimliğinin devlet dahil, Alevi dışı kurumlarca tanımlanmasına karşı çıkacaktır.

* Diyanet İşleri Başkanlığı kaldırılacak, devletin din ve inanç işlerinden elini çekmesi sağlanacak, din ve inanç işleri sivil alana bırakılacaktır. Böylece devletin dinden elini çektiği, dinin devletin içinden çekildiği özgürlükçü laiklik anlayışı hayata geçirilecektir.

* Zorunlu din dersleri kaldırılacak, eğitimin dinselleştirilmesi anlayışından vazgeçilecek, herkesin anadilinde eğitim yapması sağlanacaktır.

* Cem evlerinin ibadethane statüsü tanınacak, el konulmuş ve kapatılmış dergah ve bütün inanç merkezlerinin inanç sahiplerine iade edilmesinin önü açılacaktır.

* Alevi köylerine cami yapılması önlenecek, mevcut camilere din görevlisi atamaları durdurulacak, atanmış olanlar geri çekilecektir.

* Kültürel asimilasyonun bir parçası olarak uygulanan yer isimlerinin değiştirilmesine son verilecek, değiştirilen isimler iade edilecektir.

* Alevilerin kutsal değerleri ve mekanlarını tehdit eden, kültürel yaşam alanlarını yok eden Hidro Elektrik Santralleri (HES), nükleer santraller, barajlar ve kalekolların yapımı ile demografik ve kültürel yıkıma neden olan kentsel dönüşüm projelerine son verilecektir.

* Kamusal ve özel istihdam alanlarında Alevilere kota tanınacak, istihdamda fırsat eşitliği sağlanacaktır.

* Alevilere ve diğer din ve mezhep gruplarına karşı ayrımcı ve dışlayıcı yazılı ve sözlü söylem ve hakaretler nefret suçu olarak kabul edilecek, önleyici tedbirler alınacak ve yasal yaptırım yolu açılacaktır.

* Cinsiyetçi uygulamaların yanı sıra, inanç kimlikleri nedeniyle de ezilen, ikili baskıya maruz kalan, sosyal, kültürel, siyasal ve iktisadi alanda da görmezden gelinen Alevi kadınlara gerekli pozitif destek sağlanacak, ayrımcı uygulamalara son verecek önlemler alınacaktır.

* Ortadoğu'ya emperyalist müdahaleler, yanı başımızdaki IŞİD, El Kaide, El Nusra, Boko Haram vahşeti dikkate alındığında Ortadoğu ve Türkiye'de de hedef gösterilen Aleviler ile savunmasız bütün halklarla destek ve dayanışma içinde olacak, gerekli önlemleri alacaktır. Hükümetin izlediği mezhepçi, hegemonyacı ve militarist politikalar karşısında, halkların eşitliğine, inançların özgürlüğüne ve ortak çıkarlarına dayalı barışçıl bir dış politikayı ilke edinecektir.

* Taraflarca Dolmabahçe'de sağlanan mutabakatla, Kürt sorununun yanı sıra, Alevi sorunu, kadın sorunu, ekolojik ve benzeri demokratik sorunların çözümünü de kapsayan 10 maddeyi müzakere ve çözüm sürecinin temel ilkesel çerçevesi olarak savunacaktır. Türkiye'nin demokratikleşmesi için gerekli barışçıl çabayı gösterecek, demokratik siyaseti savunmaya devam edecektir. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile AKP hükümetinin olumsuz yaklaşımlarına rağmen demokratik çözüm ve kalıcı barış çabalarından asla vazgeçmeyecektir. Diğer yandan, demokratik, özgürlükçü ve laik bir ülkenin inşa için, müzakere sürecinin bir öznesi olmak isteyen Alevi toplumunun bu talebinin karşılanması için imkan yaratılacaktır.

* Mevcut devleti daha da otoriterleştirecek ve tek kişi diktatörlüğüne dönüştürecek başkanlık sistemine her durumda karşı çıkacaktır. Buna karşın yerel demokrasi ve yerel yönetimleri güçlendirecek, halkların kendi kendini yönetmesinin yolunu açacaktır. Yargının siyasallaşmasına, hükümetin 'yan örgütü' gibi çalışmasına son verecek, bağımsız ve tarafsız bir demokratik yargı için gerekli reformları yapacaktır. Adı konmamış sıkıyönetim anlamına gelen 'polis devleti' uygulamalarına son verilecek, temel demokratik hak ve özgürlükleri ortadan kaldıran 'İç Güvenlik Yasası'nı derhal kaldıracaktır.

* Alevi toplumunun yıllardır dile getirdiği Türkiye'nin çok kimlikli, çok kültürlü, çok inançlı, çok dilli yapısını kapsayacak eşitlikçi, özgürlükçü, laik, ekolojik, sosyal ve demokratik bir anayasanın yapılmasına öncelik verecek, anayasanın doğrudan halkların katılımıyla yapılması için gerekli mekanizmaların kurulması doğrultusunda mücadele edecektir.

* Sonuç olarak HDP, bütün ezilen, sömürülen, dışlanan sınıfların, cinslerin, halkların, inançların mücadelesini kendi mücadelesi gören Alevi toplumuyla, bütün egemenlik biçimlerine, bütün egemenlik ilişkilerine, baskı ve zulme son vermek, demokratik, laik ve özgürlükçü bir Türkiye'yi inşa etmek için omuz omuza, gönül gönülle olacaktır.