Hebûn: Diyarbakır’da eşcinsel olmak ötekinin de ötekisi olmak demek!..

Hebûn: Diyarbakır’da eşcinsel olmak ötekinin de ötekisi olmak demek!..

Hazal Özvarış

[email protected]

 

“Kimliğini kabullenmiş ve hayatını hayallerle yaşayan bir çocuğum ve şimdi 18 yaşında bir LGBT (lezbiyen, gay, biseksüel, trans) bireyim. Diyarbakır’da yaşamak gerçekten çok zor, hem de çok…

Bana ilk şunu söylediler: ‘Biz Diyarbakırlıyız ve Kürt’üz. Kürtlerden böyle şeyler çıkmaz, sen hastasın.’ Onlara defalarca eşcinselliğin bir hastalık, tercih ya da özenti olmadığını söyledim, durdum.

Eşcinsellik; ruhun hissettiği bir duygudur.

Eskiden birçok arkadaşım vardı, ama dediğim gibi eskiden…

Kimliğimi öğrenmeye başladıktan sonra hepsi benden teker teker kaçmaya başladılar.

(…)

Ben bir eşcinselim ve eşcinsel olduğum için Diyarbakır’da her türlü şiddete, tacize maruz kalabiliyorum. Bazen yaşadığım evin çevresindekilerin bile sözlü tacizine ve sözlü şiddetine maruz kalıyorum. Komşularımız sürekli hakkımda dedikodu yapıyor ve bu durum ağabeyimin bana bıçakla saldırmasına sebep oldu. Çok korktum ve Diyarbakır’dan kaçmak istedim ama gidemedim. Çünkü ailemi, arkadaşlarımı, bu toprakları seviyorum ve ayrılmak istemiyorum.”

A.D.’nin hikâyesini anlattığı bu satırlar, yayın hayatına Temmuz ayında başlayan Hebûn Fanzin isimli dergide yayımlandı. http://hebunfanzin.blogspot.com/ adresinden erişilebilen Fanzin'i Hebûn LGBT çıkarıyor.

Diyarbakır merkezli LGBT oluşumu Hevjin’in kapatılması ardından 2011’de kurulan Hebûn’un Türkçedeki karşılığı “var oluş.”

Güneydoğu’da LGBT olarak var olmanın ne demek olduğunu öğrenmek için Hebûn’a internet aracılığıyla ulaştık. Ancak cinsel kimliklerini ilan etmeleri, Türkiye’nin her yerinde olduğu gibi bölgede de "hayatî ölçülerde tehlike" demek olduğu için okuyacağınız söyleşide isim kullanılmadı.

Gündelik hayatlarındaki kısıtlamalar, şiddet, intihar, Batı’ya göç ve yasa dışı cinsiyet değiştirme operasyonlarının yanı sıra Kürt hareketi içindeki yerlerini de anlatan Hebûn aktivistlerine kulak vermek için buyrun.

- Öncelikle kim olduğunuzu anlatır mısınız?

Hebûn LGBT; Diyarbakır ve çevre illerde faaliyet gösteren ve insan onurunu her şeyden üstün sayan bir oluşumdur. Çoğunluğu Kürt bireylerden oluşan, ancak Arap, Zaza, Arnavut, Türk gibi diğer etnik kökenli bireylerin de bulunduğu bir LGBT oluşumuyuz. Gönderdiğiniz sorulara teknik grupta yer alan arkadaşlar yanıt veriyor. Hakkımızda daha fazla bilgi almak isteyenler; www.hebunlgbt.com adresinden bilgi alabilirler.

- Hebûn çatısı altında kaç kişisiniz ve kaçınız ailesine, çevresine açık yaşayabiliyor?

Hebûn LGBT Oluşumu’nun teknik grubu 4 kişiden oluşuyor ve gönüllü sayımız oldukça fazla. Çoğumuz ailelerine açık değiller ve çevresine açık yaşayan LGBT bireylerin sayısı da oldukça az.

- Diyarbakır’da eşcinsel veya trans olmak ne demek?

Türkiye’nin her yerinde LGBT bireylerin ne yazık ki yaşam hakkı elinden alıyor ve Diyarbakır’da eşcinsel veya trans olmak ötekinin de ötekisi olmak demektir. Diyarbakır’da eşcinsel veya trans kimliğiyle yaşamak gerçekten çok zor, ama her şeye rağmen haklı mücadelemizin sonuna kadar arkasındayız. Ayrıca belirtmek isteriz; Mardin, Batman, Gaziantep, Şanlıurfa, Siirt’te yaşayan LGBT bireylerle iletişim halindeyiz.

- Güneydoğu’da cinsel yönelim ayrımcılığının haritasını siz nasıl çizersiniz? Homofobi sıralaması yapsanız listenin başında ve sonunda hangi şehirler yer alır?

Şu an bölgemizde ayrımcılığın haritasını çizmemiz oldukça zor. Üç aydan beridir hak ihlalleri raporlaması yapıyoruz ve çevre illere ekonomik nedenlerden dolayı gidip hak ihlallerini raporlamada çok büyük zorluklar yaşıyoruz. Diyarbakır dışında diğer illerde yaşayan LGBT bireylerle iletişim halindeyiz ve ulaşabildiğimiz LGBT bireylerin uğradıkları ayrımcılığı raporlayabiliyoruz. Ama ümit ediyoruz ki ilerleyen aylarda, ulaşım sorununu çözersek, cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği kaynaklı uğradığımız ayrımcılığın haritasını çizebileceğiz.

- Diyarbakır ve çevre illerde eşcinsel olmanın, İstanbul’da eşcinsel olmaktan farkı ne? Eksileri ve artılarını nasıl sıralarsınız?

Sorunuzu anayasal haklarımız anlamında ele alacak olursak Türkiye’nin neresinde yaşarsak yaşayalım eşitlik maddesine cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği eklenmediği sürece ve nefret suçları yasası olmadığı sürece durum aynı. Koşullar anlamında sorunuza yanıt verecek olursak, yaşadığımız coğrafyada durum daha ağır. İstanbul’da yıllardır LGBT hareketi var ve başta aktivistler olmak üzere tüm LGBT bireylerin verdikleri mücadele sayesinde LGBT bireylerin daha iyi şartlarda yaşamalarına destek oldular ve olmaya da devam ediyorlar. Diyarbakır olarak biz LGBT hareketinde yeniyiz, ama hiçbir şey için geç kalmış sayılmayız.

- Diyarbakır’da nerelerde sosyalleşebiliyorsunuz? Ne kadar rahat davranabiliyorsunuz?

İlk zamanlar sadece yaşadığımız evlerde sosyalleşebiliyorduk, ancak son dönemlerde STK’ların ofislerinde, bize saygılı olan kafelerde sosyalleşebiliyoruz. Bahsettiğimiz mekânlar bizi tamamen destekledikleri için cinsel yönelim ve cinsiyet kimliğimizi saklama gereği duymuyoruz. Geriye kalan yerlerde rahat davranmak tamamen imkânsız diyebiliriz.

 

‘Kimliğiniz anlaşıldığı zaman her an saldırıya maruz kalabilirsiniz’

 

- Diyarbakır’daki eşcinseller ve transların yaşamları arasında nasıl farklar gözlemliyorsunuz?

Geçenlerde Mor Bülten programına telefonla katıldığımızda Diyarbakır’da transların yaşam koşullarının daha zor olduğunu aktivistlerimizden biri dile getirdi. Ev tutma, eğitim, sokağa çıkma, sağlık hizmetlerinden faydalanma başta olmak üzere birçok haktan yararlanamıyorlar. Keşke buralar rahat olsaydı, ancak değil. Cinsel yönelim ve cinsiyet kimliğiniz anlaşıldığı zaman her an, her yerden saldırıya çok kolay bir şekilde maruz kalabilirsiniz.

Hebûn LGBT olarak bölgede yaşayan LGBT bireylerin yaşadıkları sorunları ve ihtiyaçları belirleyen bir alan çalışması yaptık. Alan çalışmasında LGBT bireylerin eğitim hayatlarında yaşadıkları sorunlara da değindik. Bölgemizde yaşayan birçok LGBT bireyin eğitim hayatları boyunca arkadaşları tarafından dışlandığını, ayrımcılığa maruz kaldığını ve okul içinde birçok şiddete maruz kaldıklarını tespit ettik. Okullardaki birçok rehber hocasının LGBT konusunda deneyimli olmadığını ve ailelerin çocuklarını okuldan alarak eğitim hayatlarına son verdiğini alan çalışmasında tespit ettiğimiz veriler arasında. Devlet hastanelerine birçok arkadaşımız gitmiyor çünkü birçoğunun sağlık güvenceleri yok maalesef. Devlet hastaneleri başta olmak üzere birçok alanda ayrımcılığa maruz kalan LGBT bireylerin yaşadıkları tüm sorunları görünür kılan verileri önümüzdeki aylarda kamuoyu ile paylaşacağız.

 

‘Kapıcılar çöplerimizi kontrol ederek bizi ifşa edebiliyor’

 

- İstanbul, Avcılar’da depremde ağır hasar gördüğü için boşaltılan evlerin travestilere kiralandığı basına yansıdı. Diyarbakır ve çevre illerde LGBT’ler için ev bulmanın koşulları ne?

İstanbul’daki bu durumu toplumda uğradığımız ayrımcılığa ve ne zor şartlarda yaşadığımıza dair bir örnek olarak verebiliriz. Diyarbakır ve çevre illerde, emlakçılar dış görünüşümüze bakarak bize ev kiralıyorlar ve birçoğumuzun yaşadığı evler standartlara göre oldukça pahalı ve eski. Özellikle trans kadınlar ve görünür geyler ev konusunda ciddi sorunlar yaşıyorlar. Özellikle kapıcısının olmadığı apartmanları tercih ediyoruz. Çünkü kapıcılar çöplerimizi kontrol ederek bizi apartmandaki diğer dairelere ifşa edebiliyorlar.

- Hebûn aktivisti Öykü, bir röportajında şu cümleleri kurdu: “Yaşam hakkımız bile yok. Şans eseri yaşıyoruz.”  Yaşam hakkınızı neler sınırlıyor?

Anayasal haklarımızın verilmemesi, bazı medya kuruluşları ve sistemin nefret söylemlerinde bulunması, heteroseksizm, öğretilmiş bilgiler, erkek egemen toplumu, mahalle ve toplum baskısı yaşam hakkımızı sınırlayan en büyük nedenler diyebiliriz.

- Ne tür şiddetlere maruz kalıyorsunuz?

Sözel, fiziksel, cinsel ve toplumsal şiddete maruz kalıyoruz. Örneğin birkaç yıl önce Diyarbakır’da bir trans kadın arkadaşımıza komşuları linç girişiminde bulundular ve geçen aylarda bir trans kadın arkadaşımız gaspa uğradı ve hiç kimse kendisine o esnada yardımcı olmamış.

 

‘Yalnız sokağa çıkmıyor ve yaşamıyoruz’

 

- Hayatta kalmak için gündelik hayatınızda ne gibi tedbirler almak zorunda kalıyorsunuz?

Yalnız sokağa çıkmıyor ve yaşamıyoruz. Kapımıza iki ya da üç kilit yaptırtıyoruz, tehlikeli muhitlerde dolaşmıyoruz, sürekli arkadaşlarla iletişim halindeyiz ve hukuki haklarımız konusunda düzenli bir şekilde eğitimler vererek birbirimize yardımcı olmaya çalışıyoruz. Bunlar gündelik hayatımızda aldığımız bazı tedbirler…

- Ne tür hak ihlalleri ile karşılaşıyorsunuz? İş bulma konusunda sıkıntı yaşıyor musunuz?

İş bulma konusunda çoğunluğumuz maalesef sıkıntı yaşıyor ve hayatın her alanında hak ihlallerine maruz kalıyoruz. Hak ihlallerini daha görünür kılmak amacıyla üç aydır düzenli bir şekilde hak ihlalleri raporlaması yapıyoruz. Elimizdeki raporlardan yola çıkacak olursak eğitim, iş, kolluk kuvvetleri, kafe çalışanları başta olmak üzere birçok yerde ayrımcılığa uğradığımızı söyleyebiliriz.

 

‘Kolluk kuvvetleri arama izinleri olmadan evlerimize keyfi baskınlar yaptılar’

 

- Kolluk kuvvetleriyle nasıl temaslarınız oluyor?  

Kolluk kuvvetleri özellikle kış aylarında evlerimize arama izinleri olmadan keyfi baskınlar yaptılar ve yaşadığımız apartmanda seslerini yükselterek bizleri ifşa etmeye kalkıştılar. Ayrıca bir sorun yaşayıp karakola gittiğimizde sırf LGBT kimliğimizden dolayı kolluk kuvvetleri tarafından aşağılayıcı sözler ve çirkin hakaretlere maruz kalıyoruz ve hakkımızı ne yazık ki arayamıyoruz.

- Hebûn’un ilk sayısında avukat ihtiyacınız olduğunu belirttiniz. Ne gibi durumlar nedeniyle avukata ihtiyacınız oluyor?  Baro avukatları eşcinsellere yardımcı olmaya “gönüllü” değil mi?

Dediğim gibi biz LGBT bireyler olarak hayatın her alanında ayrımcılığa uğruyoruz ve her türlü tehlikeyle her an karşı karşıya kalabiliyoruz kimliklerimizden dolayı. Bu yüzden Barodan gelecek avukatın homofobik ya da transfobik olup olmadığını bilemiyoruz. Bize gönüllü bir şekilde danışmanlık yapacak ve yaşadığımız hak ihlalleri karşısında yardımcı olacak bir avukata ihtiyacımız var.

- “Batı’ya göç etmek”, Güneydoğu’da yaşayan eşcinsel ve translar için ne kadar yaygın bir hayal?

Batı’ya çoğunluğumuz zorunlu nedenlerden dolayı göç etmek zorunda kalıyoruz. Birçok neden bizi zorunlu göçe zorluyor ve oldukça yaygın bir durum.

- İstanbul’a göç eden Kürt bir eşcinselin, iki kimliğinden hangisi hayatı daha çok zorlaştırıyor? Kürtlük mü, eşcinsellik mi?

Hayatın her alanında kimliklerimizden dolayı ayrımcılığa maruz kalabiliyoruz. Örneğin bir arkadaşımız Ankara’da bir kafede telefonla annesi ile Kürtçe konuşurken sözlü tacize maruz kalıyor ya da Diyarbakır’da bir arkadaşımız eşcinsel olduğu için işine son veriliyor. Bu ülkede cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği, dil, din, ırk, renk, siyasi düşünce, felsefi inanç ve benzeri sebeplerden dolayı her an ayrımcılığa maruz ve büyük zorluklarla karşı karşıya kalabiliriz.

- Göç eden Kürt LGBT’leri İstanbul’da nasıl bir hayat bekliyor? Hangi işlerde, ne koşullarda çalışıyorlar? Seks işçiliğinden uzak bir yaşam ne kadar mümkün?

İstanbul çok büyük bir şehir ve elinde iyi bir mesleğin, şansın varsa sana iyi bir hayat sunabilir, ama sunmama olasılığı maalesef ki daha yüksek. İstanbul’a göç eden LGBT bireyler seks işçiliği dışında başka mesleklerde de çalışıyorlar ve koşulları göz önüne alacak olursak sadece göç edenler için değil, İstanbul’da yaşayan birçok LGBT birey için koşulları zor bir tablo diyebiliriz.

İstanbul’a göç eden LGBT bireylerin hangi işlerde ve hangi koşullarda çalıştığına dair verileri ve seks işçiliğinden uzak bir yaşamın mümkünlüğü hakkında İstanbul’daki LGBT örgütleri bizden daha iyi bilgi verebilirler.

 

‘Yasa dışı cinsiyet değiştirme ameliyatları cinsel hayatı sona erdirebiliyor’

 

- Hevjin dergisinin 2. sayısında Lori imzasıyla kaleme alınan makalede düşülen bir not önemli: “Seks işçiliği için Batı’ya göç eden bazı LGBT bireyleri metropollerdeki sektörel LGBT kanalları (oteller, evler, barlar…) cinsiyet değiştirme ameliyatları için kasaplar (illegal cinsiyet değiştirme operasyonu yapanlar) bekliyor ve bazen nereden geleceği belli olmayan bir ölüm.” Süreç, nasıl işliyor anlatabilir misiniz? “Kasaplar” kim, translara nasıl ulaşıyorlar, nasıl ücretler talep ediyorlar ve hangi koşullarda ameliyat ediyorlar?

Batı’ya zorunlu olarak göç eden birçok arkadaşımız zorunlu seks işçiliğine yöneliyor. Buna paralel olarak oteller, barlar veya evler onlar için çalışma alanı oluyor tabii ki. Cinsel kimliğini tam olarak adlandıramadan yaşadıkları koşullardan dolayı tedavi sürecine (yasal sürece) başlamadan, kaçak yollarla Türkiye’de bazı doktorların yaptığı cinsiyet değiştirme ameliyatlarını gerçekleştiriyorlar.

Bu durum yasa dışı olduğu için ameliyatlar daha uygun fiyatlarla yapılıyor. Ayrıca çok kötü şartlarda gerçekleştirilen bu ameliyatlar ne yazık ki olumlu bir sonuç vermiyor ve kişinin cinsel hayatı tamamen sona erebiliyor. Birçok arkadaşımız cinsel kimliğini adlandırmadan ve tedavi süreçlerini geçirmeden cinsiyet değiştirme ameliyatlarını oldukları için ne yazık ki depresyona girebiliyorlar. Bu yüzden ciddi anlamda psikolojik sorun yaşayan arkadaşlarımız mevcut.

 

‘İntihara teşebbüs eden birçok arkadaşımız var’

 

- Güneydoğu’daki başka illerden cinsel kimliğini daha rahat yaşamak için Diyarbakır’a göç eden LGBT bireyler var mı?

Diyarbakır’a göç oldukça az. Cinsel yönelim ve cinsiyet kimliğimizi daha rahat yaşamak için Batı’ya daha çok göç etmek zorunda kalıyoruz, ama tabii ki köylerden, ilçelerden ve çevre illerden de kimliğini daha rahat yaşamak adına Diyarbakır’a göç de mevcut.

- Eşcinseller arasında intihar ne sıklıkla yaşanan bir vaka?

İntihar ne sıklıkla yaşanan bir vaka, net olarak bilmiyoruz. Ama çevremizde intihar girişiminde bulunan birçok arkadaşımız var.

- Diyarbakır merkezli ilk oluşum Piramid LGBTT kapandıktan sonra açılan Hevjin kapandı. Ardından da Hebûn’un kurulduğuna tanık olduk. Kısa sürede bu hız neden? Hangi konularda, neden anlaşmazlık yaşanıyor? 

Bu duruma anlaşmazlık demeyelim, bölgenin ağır ve zor koşullarından dolayı maalesef ki bizden önceki oluşumlar mücadelelerini sürdüremediler. Diğer örgütlerin başarılı çalışmaları vardı ve kendilerini feshetmelerinin açtığı derin eksikliği gidermek amacıyla Hebûn’u kurduk.

- Diğer illerdeki eşcinsel örgütlerle ilişkileriniz nasıl?

Diğer illerde faaliyet gösteren LGBT örgütleriyle ilişkimiz oldukça güçlü. Belirli aralıklarla bir araya geliyor ve toplantılar düzenliyoruz. Ayrıca bir basın açıklaması yapıldığında ya da bir yürüyüşte hep beraber hareket ediyoruz. Örneğin, geçtiğimiz Cuma günü Siyah Pembe Üçgen Derneği, Diyarbakır’a gelerek bize hukuki anlamda eğitim verdi.

 

 ‘Diyarbakır’da gay pride imkânsız değil’

 

- 2010 ve 2011’de Diyarbakır’daki Newroz kutlamalarına gökkuşağı bayraklarınızla katılabildiniz. Peki, Diyarbakır’da bir gay pride (onur yürüyüşü) sizce ne zaman gerçekleşir?

2010 ve 2011 yılına ek olarak, 2012 yılında da Newroz’a katıldık. Şu an elbette ki net bir tarih veremeyiz ama bu, imkânsız bir durumda değil.

- Demokratik Toplum Kongresi’nin (DTK) 2010’da düzenlediği toplantıya, kendilerini “Kürdistanlı anarşistler” olarak tanımlayan Qjika Reş grubu ile dönemin Güneydoğulu eşcinsel örgütlenmesi Hevjin çağrılmamıştı. Siz ise bugün Halkların Demokratik Kongresi (HDK) çatısı altında yer alıyorsunuz. Sizce, Kürt hareketinin eşcinsellere bakış açısında değişen ne oldu?

HDK bünyesinde yer alamız için HDK bize teklif sundu, biz de kabul ettik. Belirli aralıklarla bir araya geliyoruz ve toplantılar düzenliyoruz. HDK’ ya homofobik ve transfobik bir söylemin olması durumunda toplantıyı terk edeceğimizi de başta dile getirdik. Bize olan yaklaşımları oldukça olumlu.2010 senesinde DTK’nın Qjika Reş ve Hevjin’i çağırmaması hakkında bilgi sahibi değiliz. Sadece şunu söyleyebiliriz, biz DTK’ya imza veren bir örgütüz.

- İstanbul’da LGBT’lerle temas haline olan BDP, bölgedeki LBGT bireylere ne kadar yakın ve yardımcı oluyor? Sizi HDK şemsiyesi altında kabul eden Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir’den ne gibi talepleriniz oldu?

BDP’nin LGBT bireylerle olan teması oldukça önemli ve hepimiz için değerli. BDP’nin yeni anayasanın eşitlik maddesi için sunduğu önerge Türkiye’nin neresinde yaşarsak yaşayalım hayatımıza olumlu etkileri olacağı için, BDP’yi kendimize yakın hissediyoruz. Bu manada oldukça yardımcı oluyorlar diyebiliriz. Diyarbakır Belediye Başkanımız Osman Baydemir’e HDK olarak bazı taleplerde bulunduk ve taleplerimiz tüm HDK bünyesinde yer alan örgütlerle ilgiliydi.

 

‘BDP mutlaka olumsuz tepkiler alıyordur ama …’

 

- Diğer yandan, örneğin İzmir’de, İstanbul’da belediye başkanlarının eşcinsel örgütlerini makamına kabul ettiğine tanık olmuyoruz.  Sizce, neden? Bölgeler ve siyasetler ekseninde nasıl karşılaştırmalı bir portre çizersiniz? 

Yerinizde olsak, bu soruyu İzmir ve İstanbul Belediye başkanlarına sorardık. BDP bu konuda ciddi atılımlarda bulundu ve bu şunu gösteriyor: BDP eşitliğe önem veren bir parti. Aslında BDP birçok partinin yapamadığını yapıyor. Bu nedenle kendilerine sonsuz teşekkürler ediyoruz. Örneğin Diyarbakır’da cem evi var ve iyi ki de var. Umarız diğer partiler de artık eşitlik konusunda ciddi atılımlarda bulunurlar ve bu ülkede yok edilmeye çalışılan saygı artar.

- Yeni anayasaya cinsel yönelim maddesinin eklenmesini teklif eden, tüzüğüne cinsel yönelim ayrımcılığını alan BDP, bölgedeki Kürt halkından olumsuz tepki almıyor mu?

Bölgede cinsel yönelim ve cinsiyet kimliğiyle ilgili öğretilmiş yanlış bilgilerden kaynaklı söylemler şu an mevcut ve Hebûn LGBT olarak başta bölgemiz olmak üzere tüm dünyada farkındalık yaratmak ve LGBT bireylerin sesi olmak amacıyla yola çıktık. BDP’nin bu manada yaptığı girişimler yeni anayasa için gerekli ve olması gereken bir atılımdı. Olumsuz tepkiler mutlaka alıyorlardır, ama insanların öğretilmiş bilgilerin dışında gerçek bilgilerle yüzleşmesinin zamanının geldiği inancındayız.

 

‘Gelecekte BDP’de eşcinsel / trans milletvekili veya yönetici  görebiliriz’

 

- BDP içinde LGBT bir milletvekili veya yönetici görmek ne kadar mümkün?

BDP bünyesinde Kürt bireyler dışında Süryani bir bireyin olması BDP’nin çizgisini gösteren bir tablo ve ilerleyen dönemlerde LGBT’li bir milletvekili veya yönetici görmenin mümkün olduğu manasına gelir. Umarım diğer partiler de bu anlamda çalışmalar yaparlar. Hebûn LGBT olarak Meclis’te trans bir milletvekili veya yönetici görmek istiyoruz.

- Bu sene TBMM’de, Kaos GL’nin sayfasına erişim engeli konulduğuna tanık olduk. Meclis’te Kürt bir eşcinselin varlığı sizce ne kadar gerçekçi?

TBMM’de, Kaos GL’nin sayfasına erişim engeli konulması çirkin bir hareketti ve umuyoruz bir daha olmaz. Meclis’in tamamen renkli olması gerekiyor, çünkü bu ülke gökkuşağı gibi rengârenk insanlarla dolu. Şu an belki Meclis’te Kürt bir eşcinseli görmek zor olabilir, ama imkânsız değil.

- BDP milletvekili Sebahat Tuncel, “Bizim partimizde eşcinseller siyaset yapamaz diye bir şey yok” demiş ve eşcinsellerin siyasetle ilişkisini “gelişkin”  olmadığı eleştirisi getirmişti. Kürt LGBT bireylerin BDP’ de siyaset yapmasını engelleyen ne?

Aslında öncelikle ötekinin ötekisi olmaktan kurtulmalıyız. Yani önce anayasal haklarımızı elde edip pratikte uygulatmalıyız. Henüz “ yaşam hakkımız” bile yokken böyle bir girişimde bulunmak sizce ne kadar doğru olur? “Cinsel yönelim” ve “cinsiyet kimliği” ibareleri Anayasa’ya konulup pratikte uygulandıktan sonra eminim ki LGBT bireyler de Meclis’teki yerini alacaktır ve bunun öncülüğünü de yine BDP’nin yapacağından hiç şüphemiz yok…