CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, Katar'ın Cumhurbaşkanlığı filosuna hediye edildiği belirtilen uçakla ilgili "Hediye mi edildi, parayla mı alındı hala muamma. Hediye edildiyse eniştem beni niye öptü? Baba oğula verir mi, 400 milyon dolarlık uçak? Hadi verildi. Bu uçak en az yıllık 50 milyon dolar civarında masrafının olduğu söyleniyor" dedi.
"Genel merkez bazında bir ittifak yapmayacağımızı ilan ettik. Herkesin oyunu alabileceğimiz, her kesimin desteğini alabilecek adaylar çıkaracağız" dedi. Ağbaba, 3. havalimanındaki kötü çalışma koşullarını protesto eden 28 işçinin tutuklanmasına ilişkin ise "Tahta kurusundan bir suç örgütü üreten bir hükümetimizde var artık. Onların deyimiyle 'hayırlara vesile olsun' diyoruz" dedi.
Malatya Hacı Bektaş Veli Kültür Merkezi Vakfı Genel Merkezi'ni ziyaret eden Ağbaba, Türkiye'nin her gün yeni bir haber, olayla karşı karşıya kaldığını ifade etti. Katar Şeyhi'nin Cumhurbaşkanı Erdoğan'a sevgisi nedeniyle hediye ettiği belirtilen 400 milyon dolarlık Boeing 747-8 tipi uçakla ilgili, "Bir doların yükselişi var. Bunu sadece Amerika'nın rahibinin iade edilmesine bağlamanın doğru olmadığını biliyoruz. Devlet Bahçeli'nin başkanlık sistemini desteklemeye başladığından beri dolar hızla artıyor. 3,5'ten şu anda 6,5'a gelmiş durumda. Her gün ne olacağını bilmeden yaşıyoruz. Önümüzde bir belirsizlik var. AKP Genel Başkanı tasarruf çağrıları yapıyor, bunu bir milli mücadeleye dönüştürmeye çalışıyor. Kampanyalar yapılıyor; telefonlar kırılıyor, doların turşusu kuruluyor. Bir tarafta eski model telefonlar kırılırken, bir bakıyorsunuz ki Katar'dan bir uçak geliyor. Hediye mi edildi, parayla mı alındı hala muamma. Hediye edildiyse eniştem beni niye öptü? Baba oğula verir mi, 400 milyon dolarlık uçak? Hadi verildi. Bu uçak en az yıllık 50 milyon dolar civarında masrafının olduğu söyleniyor. Uçuşa geçmesi için çok ciddi miktarda paranın harcanması gerekiyor" dedi. Ağbaba, CHP olarak şeker fabrikalarının kamulaştırılması için kanun teklifi vereceklerini ifade ederek, "Türkiye'deki özelleştirmeler, resmen Türkiye'de birilerini zengin etmeye yönelik özelleştirmedir. Özelleştirmede istihdam artmamıştır, teknoloji yenilenmemiştir. Şimdi aynı şeyi şeker fabrikalarında yaşayacağız. Şeker fabrikasını alan şirketlerin ödemeyi yapıp yapmadıklarını öğrenemiyoruz, bilemiyoruz. Yapacağımız ilk iş Ekim ayında şeker fabrikalarının kamulaştırılması için Cumhuriyet Halk Partisi olarak bir kanun teklifi vermek olacak. Burası Türk milletinin malıdır. Bu birilerine peşkeş çekilmez" diye konuştu. 3'üncü Havalimanı inşaatında çalışan işçilerin eylemi ve sonrasında yaşanan gözaltılarla ilgili de açıklama yapan Ağbaba, şunları söyledi: "Çalışma Bakanlığı bu işlerle uğraşmıyor, ortada yok, halen bir açıklama yapmış değil. 'Türkiye'nin gözbebeği projesi, prestij projesi' dedikleri projede işçilerin yaşamış oldukları şey, tahta kurusu problemi. Şimdi yeni bir örgütümüz oldu. Memlekete millete hayırlı olsun, 'Tahta Kurusu' örgütü. 'Tahta Kurusu' diye bir örgüt icat ettiler. 28 işçi tutuklandı. Tahta kurusundan bir suç örgütü üreten bir hükümetimizde var artık. Onların deyimiyle 'hayırlara vesile olsun' diyoruz. Girme talebinde bulunduk, sokmadılar. Neyin gizlendiğini, saklandığını biz merak ediyoruz. Bizi sokmuyorsan, tarafsız heyetler gönder, Çalışma Bakanlığı bir heyet göndersin, incelesin."
Yerel seçimlerde hiçbir partiyle ittifak yapmayacaklarını belirten Ağbaba, şöyle konuştu: "Yerel seçimler, genel seçimlerden farklı özellikleri olan bir seçim. Burada daha çok adayların isminin önde olduğu bir seçim. Genel merkez bazında bir ittifak yapmayacağımızı ilan ettik. Hiçbir siyasi partiyle ittifak yapmayacağız ama gösterdiğimiz adaylarla yerelde bu ittifakın önünü açmaya çalışacağız. Herkesin oyunu alabileceğimiz, her kesimin desteğini alabilecek adaylar çıkaracağız. Bu yerel seçimler önemli. Yerel seçimler özellikle 24 Haziran seçimlerinin sonucundan ve Türkiye'nin yaşamış olduğu sorunlarla beraber çok daha önemli bir hal aldı. Yerel seçimlerde, parlamenter demokrasiyi, kadın-erkek eşitliğini savunan, farklılıkları zenginlik olarak gören siyaset anlayışı eğer yüzde 50'nin üzerinde oy alırsa Türkiye rahatlar, rahat bir nefes alır. Türkiye'nin dünyadaki itibarı artar. Türkiye'nin bir kişiden ibaret olmadığını dünya görür. 'Türkiye birden büyüktür' demek için hep beraber sandığa gideceğiz, Cumhuriyet Halk Partisi'nin göstermiş olduğu adayların desteklenmesini isteyeceğiz. İllerde arkadaşlarımız seçimleri alabilmek, tek adam diktasına karşı durabilmek için her türlü çalışmayı yapacaklar."