Cumhurbaşkanı Gül, Suudi Arabistan ziyareti öncesi Esenboğa Havalimanı'nda bir gazetecinin sorduğu 'hediye' sorusuna sinirlendi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Suudi Arabistan Kralı Abdullah'ın resmi davetlisi olarak Türk Hava Yollarına ait özel uçakla saat 12.15'te Suudi Arabistan'a gitti. Cumhurbaşkanı Gül, hareketinden önce geziye ilişkin açıklamalarda bulundu ve gazetecilerin sorularını yanıtladı. Gül, bir gazetecinin ''Umre'ye gidecek misiniz, hediye götürecek misiniz?'' sorusuna sinirlendi ve ''Bu soruların cevabını ziyaret dönüşü görürsünüz'' dedi. Gül, Davos’taki "Gazze krizi"nin ardından Türkiye’nin bölgede arabulucuk rolünü kaybettiği yorumlarını da değerlendirdi. Gül, "Arabuluculuk rolünde Türkiye niye kaygılansın? Türkiye arabulucu olunca bir çıkar elde etmiyor ki. Türkiye bir prestij, bir şov, peşinde değil" dedi. Gül, bu konuda Türkiye’nin değil, anlaşmazlığın taraflarının kaybedeceğini söyledi. Gül, "Spekülasyonlara fırsat vermemek gerekir" diyerek, şöyle konuştu: İki devlet ayıp, 3 yıl önce uyardım Birlik Filistin davası için elzem olan şeydir. Filistin iki ayrı devlet mi olacak? Bu Filistinliler için de Arap dünyası için de ayıptır. Burada önemli olan bu grupların isimleri değil. Önemli olan Gazze’deki halkın tercihidir. 2006’da seçime girdiler ve bütün dünya bu seçimi destekledi. Seçimden sonra da iş başına geldiler. Ben size, 2006 yılında Türkiye’nin ne kadar öngörülü olduğunu hatırlatmak isterim. Türkiye yine gayet sorumlu, kaygılı, bunlar seçimi kazanıp da orada işin başına geçtikleri gün bunlarla görüşerek, doğru yolun ne olduğunu, yanlış yollara girilirse nerelere gidileceğini açıklıkla konuşmuş, anlatmıştır. Bazıları anlamıştır, bazıları ise anlamamıştır. Bize fırsat verilmedi Eğer Türkiye’ye o zaman fırsat verilmiş olsaydı belki bugün yaşananların hiçbiri yaşanmazdı. Belki bugün Gazze çok farklı olurdu. Belki Hamas denen grup bugün çok daha farklı bir istikamette olurdu. O zaman o görüşmeyi yapan kişi de bendim ve çok da ümitliydim. Ama ne yazık ki bu fırsat verilmemiştir. Bunun da maliyetini herkes çekmiştir. Türkiye şeffaf, dürüst hareket etmektedir. Bunu bazıları anlamaktadır, bazıları da anlamamaktadır. Museviler bizle eşit (Türk Musevilerinin endişeleriyle ilgili soru üzerine) Sen, ben ne isek onlar da odur. Onlar da milletvekili, cumhurbaşkanı olabilir. Onların da bu ülkede hakkı, hukuku vardır. Yüzyıllardır bu topraklarda yaşayan insanların hepsinin hakkı, hukuku birbirine eşittir. Onlara karşı herhangi bir tavır söz konusu olamaz. İsrail ayrıdır, Türkiye’deki Musevi vatandaşlarımız ayrıdır.