Covid-19 Aşı ve İlaç Geliştirme Türkiye Platformu Üyesi Prof. Ovalı: Virüsü durdurmak çok önemli ama akciğere oksijeni daha nasıl iyi verebiliriz hızla bu çalışılmalı

Covid-19 Aşı ve İlaç Geliştirme Türkiye Platformu Üyesi Prof. Ovalı: Virüsü durdurmak çok önemli ama akciğere oksijeni daha nasıl iyi verebiliriz hızla bu çalışılmalı

Hematoloji Uzmanı Prof. Dr. Ercüment Ovalı, TÜBİTAK tarafından bir internet sitesi üzerinden yapılan yayında, Koronavirüs tedavisi ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Ovalı, “ Virüsü durdurmak çok önemli ama önce oksijeni daha iyi içeriye nasıl alabiliriz, bunun hızla çalışılması lazım" dedi. 

TÜBİTAK, Youtube üzerinden 'COVID-19 Türkiye Platformu Aşı ve İlaç Geliştirme' başlıklı bir konferans gerçekleştirdi. Konferansa bir süredir laboratuvarda ekibi ile birlikte Koronavirüse karşı tedavi çalışmalarını sürdüren Hematoloji Uzmanı Prof. Dr. Ercüment Ovalı da katıldı. Prof. Dr. Ovalı yaptığı sunumda, “Bilimsel verilere göre şu an elimizdeki en etkili tedavi ile karşı karşıya olduğumuzu belirtmek istiyorum. Donör seçimi ve gelişmeleri takip edecek ve verilen plazmanın etkinliğini takip edecek bir bilim kurulu, bir üretim merkezi, bir donör organizasyon alt yapısının hızla oluşması gerekiyor" dedi. Araştırmalarını yürütmek için 7 gün boyunca laboratuvarda Koronavirüsle baş başa kalacak olan Prof. Dr. Ovalı’nın “Bana dua edin” ifadelerini kullandı.

"Çalışmalarımızı iki gruba ayırmak zorundayız"

Prof Dr. Ovalı, şöyle devam etti:
 
"Bir önerim var. Hem Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) hem TÜBİTAK hem de bakanlıklara. Çalışmalarımızı bir kere iki gruba ayırmak zorundayız. Bir tanesi çok acil olacak çalışmalar, yani önümüzdeki birkaç ay içinde sonuçları hastalara dokunacak olan çalışmalar ve uzun vadeli çalışmaların ikiye bölünerek dizayn edilmesi gerekiyor. Bir de benim tüm bu çalışmalar esnasında gördüğüm çok önemli bir şey daha var. Temel bilimciler ayrı çalışıyor, klinisyenler ayrı çalışıyor.

"Virüs, akciğerin zarı içerisinde meydana gelmiş ince, jelimsi tabakayı aşmaya çalışıyor"

"Bir örnek vermek istiyorum, hastalarımız virüsün meydana getirdiği reaksiyon nedeni ile nefes alamadıkları için kaybediliyor. İçeriye çok güçlü bir şekilde oksijen verip, akciğerin zarı içerisinde meydana gelmiş ince, jelimsi tabakayı aşmaya çalışıyorlar. Öncelikle klinisyenlerin bu jelimsi tabakanın ortadan kaldırılması konusunda çok önemli desteğe ihtiyaçları var. Virüsü durdurmak çok önemli ama önce oksijeni daha iyi içeriye nasıl alabiliriz, bunun hızla çalışılması lazım. Çünkü entübasyonu olan hastalarımızın en acil buna ihtiyacı var. Bu oksijen içeriye daha iyi nasıl verilebilir? Jel nasıl dağıtılabilir?

"Bir ülke virüs ile savaşmak istiyorsa, öncelikli olarak virüsü izole edebilmeli ve çoğaltabilmeli"

"Bugün için uygulanan tedavilerin, Aralık ayında başlayan bu enfeksiyonda bu kadar tedavi değişikliğine rağmen, bugün geldiğimiz noktada dünyada ölüm hızlarının değişmediğini görüyoruz. Bu da mevcut tedavilerin işe yaramadığını, daha acil bir şeye gereksinim olduğunu gösteriyor.

"Bir başka nokta, bir ülke virüs ile savaşmak istiyorsa, öncelikli olarak bu virüsü izole edebilmeli ve çoğaltabilmeli. Türkiye’de BSL 3 ve BSL 4 laboratuvarımız maalesef yok. En kısa sürede organize edilmeli ve kurulmalı. BSL 3 laboratuvarı ise bizde var, bir TÜBİTAK’ta var bir de sanıyorum Ankara’da vardı diye biliyorum. Bu laboratuvarların sayısı hızla artırılmalı. Bu çok önemli bir nokta” 

"Ekibim Türkiye’deki virüsü izole edip üretmeye çalışan tek grup"

Ekibi ile 5 ayrı konuda yaptığı çalışmalardan bahseden Prof. Dr. Ovalı, “Biri aşı geliştirmesi, ekibim Türkiye’deki tek canlı virüsü izole edip üretmeye çalışan bir grup. Bildiğim kadarıyla başka virüs üretimine çalışan bir grup yok. Virüsün üretilmesi bu virüse antikor geliştirilmesi gerekiyor. Virüs üzerinde yapılacak çalışmaların, bilgisayar modellemesinin ötesinde faydası olacağını düşünüyorum" dedi.

"Konvelsan plazma bağışıklık kazanmış insanların kanının tedavi için kullanılması demek; bu tedavi hayatımıza çok kısa sürede dokunabilir 

Prof. Dr. Ovalı, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bir diğer yaptığımız şey, kök hücrelerin bu anlamda kullanılması ve molekülünün klinikteki etkinliğinin test edilmesini içeren çalışmalar. En çok önem verdiğimiz ve bugün anlatmak istediğim konu ile ilgili yani ’Konvelsan plazma’ dediğimiz insanların çok kısa sürede hayatına dokunabilecek bir tedavi metodundan bahsetmek istiyorum. Şimdi öncelikle neden konvelsan plazma? Konvelsan plazma dediğimiz bağışık insanların kanının diğer insanların tedavisi için kullanılması. EBOLA virüsüne baktığımız zaman etkili oldu. İnfluenza çalışmalarında aynı sonuçları görüyoruz." 

"Koronavirüs'te yapılan çalışmalar ileri seviyedeki hastalarda dahi etkin ve emniyetli olduğunu gösteriyor. Dolayısıyla bugün baktığımızda, şu anki profil açısından baktığımızda, mevcut tedavilere göre daha az yan etkiye ve muhtemelen test edilmediği için, karşılaştırılan bir çalışma olmadığı için onlardan daha etkili olduğunu söyleyebiliriz.”

"Konvelsan plazma tedavisinin yan etkileri var ama bunu kontrol edebiliriz"

"Tedavinin bazı yan etkileri var. En önemli yan etkilerden biri SARS ve MERS’de yapılan çalışmalarda, bu plazmayı insanlara infuze ettikten sonra enfeksiyonun aktive olabilmesi. İnfuze edilen plazmanın içindeki antikorların hastanın akciğerlerinde yeni lezyonlara sebep olabilmesi söz konusu. Yeterli miktarda antikor verebilmek için yüksek miktarda plazma infuze ettiğinizde ise akciğerde bizim TACO adını verdiğimiz transfüzyon ile ilişkili kalpte yüklenmeye neden oluyor. Buda kalp yetmezliğini artırabiliyor, enfeksiyon bulaştırabiliyorsunuz.

"Peki bu yan etkileri kontrol edebilir miyiz? Evet, tabii ki edebiliriz. Bunun birinci yolu, infuze ettiğimiz plazmanın içindeki antikor çeşitliliğinin fazla ve yüksek olması. İkinci problem, gecikmiş ümmin yanıt. Sözünü ettiğimiz plazmanın içindeki antikorlar akciğerde yeni hasarlar yaratabilir. Ama bunu önlemek de son derece kolay. Eğer bu plazmalar erkeklerden ya da hiç doğum yapmamış kadınlardan hazırlandığı takdirde bu sorun da aşılabiliyor. Bir diğer problem aşırı miktarda antikoru vermek istiyorsanız yüksek seviye vermek zorundasınız ve entübe durumdaki kalp yetmezliği gelişmiş hastalarda bu kadar yüksek plazma sorun yaratabiliyor."

"Sağlık Bakanlığı tedaviyi onayladı; hızla donör çağrısı yapılmalı"

Bu tedavi yönteminin uygulanması için hızla donör çağrısı yapılması gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Ovalı, şöyle devam etti:

”Bu durumda biz eğer doğru bir konvelsan plazma tedavisi yapacaksak havuzlanmış, içindeki antikorun 1/300’den daha yüksek olan, içinde elektrositlere karşı antikor miktarının düşük olduğu, patojen free ve konsantre bir plazmaya ihtiyacımız var.

"Sağlık Bakanlığımız hızla bu tedaviyi onayladı. Plazma tedavisi her yerde devreye girebilir. Yalnız benim bu noktada kuşkularım var, standart plazma beraberinde istenmeyen sorunları getirebilir. İşte bu yüzden grubumuz 4 haftadır çalışıyor ve şu anda üretime hazır olan FDA’in (Amerika Birleşik Devletleri’nin Sağlık Bakanlığı’na bağlı; gıda, diyet eklentileri, ilaç, biyolojik medikal ürünler, kan ürünleri, medikal araçlar, radyasyon yayan aletler, veteriner aletleri ve kozmetiklerden sorumlu bürosu) belirttiği standartta ürünü hazırlamış durumda. Bir kere donör seçim kriterlerimiz var.

"Şu anda kendi hastalarımızdan saptadığımız, özellikle bulaştırmış olan hastalarımızın çocuklarının immün olduğunu görüyoruz ve bizim elimizde yaklaşık 20 civarında donör var. Bir kere donör çağrısı hızla yapılmalı, davet edilmeli. Bu noktada tarama testleri çok önemli. tarama testleri sadece hastalara yapıldığı sürece, bizim immün insanları bulabilme şansımız kısıtlanıyor. O yüzden bir organizasyonun alınan karar hızla eklenmesi gerekiyor. Bu tedavi için bir organizasyon hazırladık, yakında bakanlığımıza sunacağız. Bu organizasyonda donör seçimi ve gelişmeleri takip edecek ve verilen plazmanın etkinliğini takip edecek bir bilim kurulu, bir üretim merkezi, bir donör organizasyon alt yapısının hızla oluşması gerekiyor."

TIKLAYIN - Kızılay Başkanı Kınık: Koronavirüs'ü yenen vatandaşlarımızı 14 gün sonra kan merkezlerine bekliyoruz