Türkiye’de yaklaşık 70 bin diyaliz hastası var. Yaklaşık 30 bini ise böbrek nakli bekliyor. Bağışlanan her organ yapılan her nakil aslında kurtarılan bir hayatı ifade ediyor. Ancak ülkede organ bağışının istenilen düzeye ulaşmamasında ve toplumda yeterli farkındalığın oluşmamasında bilgi eksikliği, önyargılar ve yanlış inanışlar önemli rol oynuyor. Toplumda organ bağışı bilincinin geliştirilmesi, ulusal ve uluslararası düzeyde bilimsel eğitim ve çalışmalara katkıda bulunulması amacıyla kurulan İstanbul Organ Nakli Derneği, dün gazeteci Ayşe Arman moderatörlüğünde tanıtıldı. Nefroloji ve İç Hastalıkları Uzmanı ve aynı zamanda dünyada en fazla böbrek nakli hastası olan Prof. Dr. Murat Tuncer tarafından kurulan dernek, organ nakliyle ilgili farkındalığı ve eğitim çalışmalarını artırarak hastalara umut olmayı hedefliyor.
BirGün'den Dilara Şimsek'in haberine göre derneğin tanıtım toplantısında konuşan Tuncer, her yıl 10 bin diyaliz hastasının kaybedildiğini aktardı. Tuncer, kadavradan organ bağışına dikkat çekmek için sosyal medyadan #vesileol kampanyasını başlattıklarını dile getirdi.
Tuncer, organ bağışının Avrupa ve dünyanın çok gerisinde olduğu Türkiye’de 70 bin diyaliz hastası ve yaklaşık 30 bin böbrek bekleyen hasta bulunduğunu belirterek, dernek olarak organ bağışı ve nakli bilincini artırmayı hedeflediklerini anlattı. Her gün 26 böbrek hastasının hayatını kaybettiğini vurgulayan Tuncer, organ bağışı konusunda ülkenin sınıfta kaldığını aktararak şunları söyledi:
“Topluma yeteri kadar bilgilendirme yapılmadığı için farkındalık maalesef yok. 15 sene önce Antalya ve civarında 3 bin din görevlisiyle bir anket çalışması gerçekleştirdik. ‘Yakınlarınızdan birine organ bağışı yapar mısınız’ sorumuza katılımcıların hepsinden ‘hayır’ cevabı aldık. ‘Kendiniz zor durumda olsaydınız size organ nakli yapılmasını ister misiniz’ sorumuza ise katılımcıların hepsi ‘evet’ cevabı verdi. Cehaletten ve bilgisizlikten dolayı insanlar organlarını bağışlamayı reddediyor. Derneğin önceliği günde 26 hastayı bulan diyaliz hasta kayıplarını engelleyip, insanlarımıza en temel hakları olan yaşama hakkını bilimsel gelişmelerle hak ettikleri şekilde sunmak.”
Toplantı, nakil olan, nakil bekleyen ve yeni nakil olmuş hastaları bir araya getirirken, kendisi de böbrek nakli olan gazeteci Didem Seymen Balcı, çocukluğunu ve gençliğini hastalıkla geçirdiğini anlatarak nakil olduktan sonra tekrar doğduğunu belirtti.
Ayrıca damadına böbreğini veren 70 yaşındaki kayınvalide Nursel Eriş de nakil döneminde yaşadığı deneyimleri paylaştı. Damadının rahatsızlığının başlamasının ardından ailece yaşadıkları sıkıntıları Prof. Dr. Murat Tuncer’in desteği sayesinde kolaylıkla atlattıklarına vurgu yapan Eriş, dünürünün diyaliz hastası olduğunu, damadının da diyalize girmesine hiçbir zaman gönlünün razı gelmediğini söyleyerek, seve seve böbreğini verdiğini dile getirdi.