İngiltere'nin son banka kurtarma operasyonlarıyla birlikte borca battığı, ülkenin toplam borcunun 2 trilyon sterline ulaştığı açıklandı. Ulusal İstatistik Ofisi'nin (ONS) resmi açıklamaları, son banka kurtarma operasyonlarının, borçların bir anda yüzde 147 oranında artmasına yol açtığını ve her İngiliz vatandaşını 33 bin sterlin borçlu hale getirdiğini ortaya koydu. ONS açıklamalarında, söz konusu borcun, ülkenin 1954 yılından bu yana karşı karşıya kaldığı en büyük borç olduğu ve gelişmiş ülkeler arasında bu kadar borçlu bir ülkenin daha bulunmadığına da dikkat çekildi. RBS ve Lloyds bankalarının bir bölümlerinin devletleştirilerek kurtarılmaları operasyonunun, var olan borca 1 ile 1,5 trilyon sterlin arasında borç eklemesiyle bu dev borcun oluştuğuna da dikkati çeken istatistik verilerini değerlendiren İngiliz basını ise, ortaya çıkan tablonun hükümetin imajını üzerinde büyük bir tahribat yaratabileceği iddialarına yer verdi. Borcun bu kadar büyümesinde kamu borçlanmasındaki hızlı yükseliş ve vergi gelirlerindeki düşüşün de önemli yer tuttuğuna işaret eden uzmanlar ise, geçen yılın Nisan ayıyla Ocak 2009 arasında kamunun 67.2 milyar sterlin borçlandığını, derinleşen resesyonun ise sadece geçen ay birey ve işyerlerinin ödedikleri vergilerde 7 milyar sterlinlik bir düşüş meydana getirdiğini belirtti. Bütün bunların hükümetin bütçesinde kocaman bir kara delik oluşmasına yol açtığı değerlendirmesinde de bulunan uzmanlar, Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Sir John Gieve'in de, ortada, ekonomide 10 yıl boyunca aşağı doğru inen bir grafiğin yaşanmasına ilişkin ciddi bir risk bulunduğuna dair uyarısının önemine de dikkat çekti. Uzmanlara göre bütçenin dengesini yeniden bulabilmesi için kamu harcamalarının önümüzdeki dönemde en az yüzde 10 oranında azaltılması ve büyük vergilerin konması gerekecek. 2014 yılı için kamu harcamalarından yapılması gereken tasarrufun en az 60 milyar sterlin olması gerektiğini belirten uzmanlar, 2020 yılında da 100 milyar sterlin tasarruf edilmesi gerekebileceğine işaret etti. Otomotiv sektöründe 100 bin işçi işsiz kalabilir Öte yandan, adı açıklanmayan bir otomobil üreticisinin İngiltere'deki fabrikalarını kapatmayı planladığı, bunun gerçekleşmesi halinde 100 bin işçinin işsiz kalması ihtimalinin gündeme geldiği öne sürüldü. Maliye Bakanı Alastair Darling'in bu durumu önlemek için Unite adlı sendikanın yetkilileri ve söz konusu otomobil üreticileriyle görüşmeler gerçekleştirdiği belirtildi. Geçen ay otomotiv sektörüne yapılan 2,3 milyar sterlin tutarındaki yardımların da sektörün içine girdiği sıkışıklığı gidermeye yetmediği ve sendikaların otomobil üreticilerine yardım olarak hükümet tarafından 13 milyar sterlinlik ikinci bir paketin hazırlanması gerektiğini söylediği belirtiliyor. Sendika liderleri, böyle bir yardımla sektörün hiç değilse işçi giderlerinin karşılanabileceğini ve böylece onbinlerce işçinin işsiz kalmasının önlenebileceğini belirtiyor. Ücretlere son 18 yılın en düşük zammı Bu arada, İngiltere'de ekonomik açıdan kötüye gidişin bir başka işareti olarak, bu yıl çalışanların, yakın tarihin en düşük maaş zamlarını alacakları tahmini gösterildi. Merkez bankası tarafından yapılan tahminde, bu yıl İngiliz çalışanların alacakları zamların en fazla yüzde 1,9 oranında kalacağı belirtildi. Bu oranın da son 18 yılın en düşük maaş zammı oranı olacağı kaydedildi. Yapılan bir araştırma ise, İngiltere'de özel sektördeki firmaların üçte birinden fazlasının bu yıl çalışanlarına hiç zam yapmamayı planladığını ortaya koydu. Ekonomik kötü gidişin bir başka göstergesi olarak bugün ortaya çıkan bir başka veri de İngiltere'de ocak ayında onaylanan tutsat (mortgage) kredilerinin son 8 yılın en düşük seviyesine gerilemesi ve geçen yıla göre yüzde 52 oranında düşüş göstermesi oldu. Ocak 2009'da onaylanan ve müşterinin kullanımına sunulan tutsat kredilerinin toplam miktarının 12,4 milyar sterlin olduğu, bu rakamın bir önceki yılın aynı ayında ise 26 milyar sterlin olarak gerçekleştiği hatırlatıldı.