Her on haneden dördünde bir çocuk ölüyor

Her on haneden dördünde bir çocuk ölüyor

T24 - Başak Kültür ve Sanat Vakfı, İstanbul Bilgi Üniversitesi Göç Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi ortaklığı ile gerçekleştirdiği ‘Seçeneğin Var, Sesimi Duy’ (You have a choice, hear my voice) projesi kapsamında yürütülen  “Zorunlu Göçün Çocuklar ve Gençler Üzerindeki Etkileri 2004-2010 Karşılaştırmalı Araştırma”sında zorunlu göçle İstanbul'a gelen çocuk ve gençlerin durumunun kentlilere göre daha kötü olduğunu ortaya koydu. Zorunlu göçe maruz kalan ailelerin yüzde 34,7'sinde beş yaş altı en az bir çocuğun öldüğü saptanırken, bu oran İstanbul'da yaşayan yüzde 10,3'lük çocuk ölümlerinin çok üzerinde olduğu ortaya çıktı.

Başak Kültür ve Sanat Vakfı, İstanbul Bilgi Üniversitesi Göç Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi ortaklığı ile gerçekleştirdiği ‘Seçeneğin Var, Sesimi Duy’ (You have a choice, hear my voice) projesi kapsamında yürütülen  “Zorunlu Göçün Çocuklar ve Gençler Üzerindeki Etkileri 2004-2010 Karşılaştırmalı Araştırma” verilerini 22 Eylül 2010 tarihinde kamuoyu ile paylaşacak.2010'un Şubat, Mart ve Nisan aylarında İstanbul'da Üsküdar, Sultanbeyli, Maltepe, Kartal, Pendik, Beykoz, Tuzla, Ümraniye, Kadıköy, Ataşehir, Sancaktepe, Sultangazi, Esenler, Şişli ve Gebze ilçelerinde saha araştırması yapıldı. Zorunlu göçle İstanbul'a gelen ailelerde 11-17 yaş arasında 260 çocuk, 18-24 yaş arası 267 ile görüşüldü.

Her on haneden dördünde bir çocuk ölüyor

*Çocukların yüzde 14,6, gençlerin yüzde 16,5'inin kronik rahatsızlığı var. İstanbul'da aynı dönem için bu oran yüzde 7,4.

*Hanelerin yüzde 34,7'sinde beş yaş altı en az bir çocuk ölümü gerçekleşti. Bu oran İstanbul'da yaşanan yüzde 10,3'lük çocuk ölümlerinin çok üstünde.

*Beş yaş altı çocuk ölümleri, beş yaş üstü ölümlerle değerlendirildiğinde, araştırmaya katılan her 10 haneden dördünde en az bir çocuk veya genç ölümü gerçekleşti.

Eğitim seviyesi düşük

*Okuma yazma bilmeyen çocukların oranı yüzde 0,4, gençlerin yüzde 3,4. Okula kayıtlılık oranı çocuklar arasında 85,4. gençler arasına yüzde 25'e yükseldi.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK) verilerine göre 18-24 yaş grubunda okuma yazma bilmeyenlerin oranı İstanbul'da yüzde 1,4; bu araştırmaya katılan ailelerin gençleri arasında ise oran yüzde 3,4. Raporda bu veriyle ilgili "Çocuk ve gençler zamanla kentin sunduğu eğitim imkanlarından yararlanmış olsa da hala İstanbul'daki yaşıtlarına göre daha düşük eğitim seviyelerine sahip" değerlendirmesi yapıldı.

*Kız çocuklar oğlan çocuklarına göre eğitimi daha erken yaşta terk ediyor. Okulu terk nedenleri arasında yüzde 12,4 ailenin izin vermemesi, yüzde 62 ailenin eğitim giderlerini karşılayamaması veya çalışmak zorunda kalmak geliyor.

Asgari ücretle çalışıyorlar

*Gençlerin işsizlik oranı (yüzde 20) İstanbul geneline (yüzde 25) yüksek. Ama göç ettirilen gençlerin yüzde 56'sının kayıt dışı çalıştırılıyor.

*Genç kadınların işsizlik oranı yüzde 26,4, erkeklerin yüzde 14,5. Ücretlerde cinsiyet eşitsizliği yaşanıyor; çalışan kadınların yüzde 67'si, erkeklerin yüzde 50'si asgari ücret ve altında maaş alıyor.

Yetersiz besleniyorlar

*Göç ettirilen çocuk ve gençler yeterli beslenemiyor; haftada en az iki kere beyaz/kırmızı et yiyebilenlerin oranı yüzde 20. İstanbul için ortalama oran yüzde 61.

*Çocukların yüzde 57,1'i, gençlerin yüzde 42,5'i sinema, tiyatro ya da konsere hiç gitmemiş.

Başak Kültür ve Sanat Vakfı'ndan yapılan basın açıklaması şöyle:

Başak Kültür ve Sanat Vakfı, Türkiye’de 1990’lı yıllarda başlayan ve etkileri günümüze kadar devam eden Zorunlu Göç sorununa, 2004 yılında yaptığı SES-ÇIK “Sorun Etme Sahip Çık” projesi ile dikkat çekmiş ve bu alanda yürüttüğü diğer çalışmalarla kamuoyunda farkındalık yaratma çabasını sürdürmüştür.

 Hollanda İstanbul Başkonsolosluğu'nun İnsan Hakları Fonu desteği ile zorunlu göç mağduru çocuk ve gençlere ulaşan vakfımız SES-ÇIK “Sorun Etme-Sahip Çık” proje verilerinin güncellenmesini amaçlamıştır.

 Yaptığımız bu saha araştırması karşılaştırmalı olması itibariyle bu alanda ilklerden biri olma özelliğini taşımaktadır. Ender olarak yapılan böylesi bir saha araştırması ile ulaştığımız sonuçlar inanıyoruz ki bu alanda önemli bir veri kaynağı olacak ve çözüme katkı sunacaktır.