Son zamanlarda psikopatlar hakkında yazılan kitapların iddiasına göre, onlar her yerde karşınıza çıkabilir. Zira bu konuda son yapılan araştırma da ABD’nin finans merkezi Wall Street’te çalışan her on kişiden birinin ‘klinik psikopat’ olduğunu ortaya koydu. Halk arasında ise bu oran yüzde 1. Araştırmada psikopatlar genellikle empati yapamayan, başka insanların ne hissettiğine ya da ne düşündüğüne ilgi duymayan kişiler olarak tanımlanıyor. Bunlar, aynı zamanda oldukça çekici, karizmatik, zeki, güven uyandıran kimseler. Eşsiz bir yönlendirme gücüne sahip bu kişiler, mütemadiyen heyecan arayışı içerisinde. Araştırmada, psikopatların günlük hayatımızın içine kolaylıkla sızabildiği, iş ortamımıza ya da arkadaşlarımızın arasına karışabildiği ve hatta sevgilimiz dahi olabildiği belirtiliyor. Peki bu psikopatlardan biri de sizin hayatınıza girmiş olabilir mi? Konuyla ilgili yazılmış psikoloji kitapları bu sorunun cevabına ulaşmanızda size yardımcı olabilir. Psikolog Robert D. Hare, Without Conscience: The Disturbing World of Psychopaths Among Us isimli kitabında, “Herkes hayatının en az bir döneminde psikopat biriyle karşılaşır” diyor. Ona göre tüm psikopatların tek bir ortak özelliği var: 'vicdanlarının olmaması'.
Hare, ‘takım elbiseli yılanlar’ dediği psikopatların yüksek kârlı şirketleri, özellikle de finans ve reklam sektörleri ile risk gerektiren işleri tercih ettiğini söylüyor. İşlerinde çok başarılı oluyor, sonra da amirlerini manipüle etmeye, iş arkadaşlarını etkilemeye çalışıyorlar. Ofislerini ise iş çıkışında darmadağın bırakıyorlar. Yazar Barbara Bentley ise, ‘bir psikopata aşık olmuş kadın’ olarak kendisini öldürmeye çalışan kocasının pikopat olduğunu çok geç anladığını yazdığı kitapta anlatıyor.