Her yıl 600 bin ton kemik ve yağ çöpe atılıyor

Türkiye'de yılda 10 milyon civarında hayvan et üretimi için kesilirken, bu hayvanların ağırlıklarının yaklaşık yarısını oluşturan, kemik, boynuz ve yağları ekonomik olarak değerlendirilemiyor. Yılda kayıtlı olarak 500-600 bin ton civarında et üretilirken, hemen hemen aynı miktarda hayvansal kemik ve yağ çöpe atılıyor.

Hayvanların kemik, boynuz ve yağlarını işleyip hayvani yem haline getiren Renderingciler ve Yağ Sanayicileri Birliği Derneği Başkanı Mustafa Gökboğa, organizasyon yeterli olmadığı, tüketiciler, firmalar, belediyeler bilinçlenmediği için, AB'de yem ve enerji sektöründe değerlendirilen hayvansal atıkların büyük bölümünün Türkiye'de çöpe atıldığını, bunun da önemli çevre sorunlarına yol açtığını söyledi.

Gökboğa, AA muhabirine yaptığı açıklamada, özellikle Kurban Bayramı'nda kesilen hayvanların kemik, yağ, işkembe gibi bölümlerinin büyük oranda çöpe gittiğini belirterek, ''Biz, Kurban'da çöpe giden kemik, yağ ve kana talibiz. Ama belediyeler organizasyona girmiyor'' dedi.

Mustafa Gökboğa'nın verdiği bilgiye göre, 4 yıl önce kurulan derneğin, 30 civarında üyesi bulunuyor. Sadece ruhsatlı kemik unu fabrikalarının derneğe üyeliğinin kabul edildiğini belirten Gökboğa, yılda Türkiye'de üretildiği tahmin edilen 500-600 bin ton kemik ve hayvani yağın ancak yüzde 30'unu toplayabildiklerini ve 150 bin ton civarında hayvan yemi elde ettiklerini söyledi. AB'de yaşanan ''deli dana'' hastalığından sonra kemikten üretilen yemlerin AB'de olduğu gibi Türkiye'de de büyükbaş hayvanlara yedirilmesinin yasaklandığını hatırlatan Gökboğa, bu yemlerin sadece kanatlı hayvanlara verildiğini belirtti.

Hayvan kemiklerinden üretilen yemlerin yüzde 10 fosfor, yüzde 40 protein içermesi nedeniyle çok kıymetli olduğunu vurgulayan Gökboğa, ''Bu kadar yüksek protein içeren bu hammadde, Türkiye'de çöpe atılıyor, çevre kirliliğine yol açıyor'' dedi.

-KİLOSU 25 KURUŞTAN ALINIYOR-

İstanbul ve çevresinde 15 bin tane, mezbaha, kasap ve et satış, işleme ünitesi olduğunu, ancak bunların ancak bir bölümünden kemikleri ve diğer atıkları alabildiklerini anlatan Mustafa Gökboğa, şu bilgiyi verdi:

''İstanbul'da günlük tavuk dahil 150 ton kemik, işkembe, boynuz ve yağ gibi hayvansal atık çıkıyor. Bunun ancak yarısını, 75-80 tonunu biz toplayabiliyoruz. Kemik toplama işinde 30 araba, her arabada ortalama 3 kişi çalışıyor. Ayrıca bireysel olarak 200-300 kemik toplayıcısı var. Bu noktalardan günlük olarak toplanan kemikler, haşlanıp yağı ayrılıyor. Kalan kemikler rendelenip yem haline getiriliyor. Yağları ise rafine edilip deterjan-sabun sektörüne veya atık yağ işleme tesislerine veriliyor. Atık yağ işleme tesislerinde enerji üretiminde kullanılıyor.''

Kendisinin 30 yıldır bu sektörde olduğunu, 2 fabrikası bulunduğunu, yıllık 11 bin ton kemik unu yemi ürettiğini belirten Gökboğa, rekabet nedeniyle Avrupa'da firmalara sözleşme karşılığı parasız verilen kemikleri, Türkiye'de kilosu 25 kuruştan aldıklarını söyledi.

Hayvan kemiği, yağları gibi atıkların toplanması konusunda belediyelerin kendilerine yardımcı olmadığını vurgulayan Mustafa Gökboğa, askeri kurumlardan, hastanelerden, kamu kurumlarının yemekhanelerinde özellikle hiç bir atık alamadıklarını vurguladı.

Avrupa'da, et ve et işleme ilgili tesis ruhsatı verilirken, bir rendering şirketi ile sözleşme şartı arandığını, atıklarını çevreye zarar vermeyecek şekilde değerlendirme konusunda sözleşme sunmayan firmaya izin verilmediğini anlatan Mustafa Gökboğa, Türkiye'de de belediyelerin ve tarım il müdürlüklerinin ruhsat verirken bu uygulamayı yapması gerektiğini belirtti ve ''o zaman kesilen hayvanların kemiğine kadar değerlendirilebileceğini'' söyledi.

Özellikle Kurban'da, kesilen hayvanlardan elde edilen kemiklerin, kanın, hatta sakatatının, işkembenin tamamen atıldığını, bunun büyük bir ekonomik kayıp olduğunu vurgulayan Gökboğa, şöyle konuştu:

''Kızılay'ın ve büyük marketlerin yaptırdığı kesim organizasyonlarında ortaya çıkan kemikleri, yağı toplayabiliyoruz. Ama belediyelerin kurduğu kesim yerlerinde bir organizasyon yok. Belediye, bize (vatandaşla anlaşın) diyor. Ama vatandaş buna sıcak bakmıyor. Ekonomik kaybın önlenmesi için belediyeler bu konuda organizasyon yapmalı. Biz işkembedeki katı atıklar dışında hayvandaki her türlü atığa, boynuza, tırnağa, kana, kemiğe ve yağa talibiz. İstanbul'da ortalama 100, Ankara'da 50 kesim yeri açılıyor. Ama organizasyon yok. Organizasyon yapılırsa, biz gerekli hazırlığa gideriz ve hiç bir şeyi çöpe göndermeyiz.''

-125 MİLYON LİRALIK EKONOMİK KAYIP-

Gökboğa'nın verdiği bilgiye göre 250 kilogram et çıkan bir hayvandan aynı zamanda 250 kilogram ekonomik olarak değerlendirilebilecek atık çıkıyor. Kilosu 25 kuruştan hesaplandığında, yılda 500 bin ton kayıtlı kırmızı et üretiminden elde edilecek atıkların değeri 125 milyon liraya ulaşıyor. Tavuk eti atıkları dikkate alındığında ise bu kayıp daha da artıyor.

Yapılan hesaplamaya göre, Kurban Bayramı'nda kesilen hayvanların sakatatlarının yüzde 80'inin çöpe atıldığı tahmin ediliyor. Akciğer, dalak, koç yumurtası, böbrek yağı, gömlek yağı, çöz yağı, bağırsak yağı, kalın bağırsak, mumbar, işkembe, işkembe ve bağırsak pislikleri, kan kuyruk, pöçük, kemik, kelle ve deri atıkları, şırdan, kırkbayır, meme ve boynuz gibi parçalar atılıyor.

Canlı ağırlığı 500 kilogram olan bir hayvandan yüzde 60 randıman ile 300 kilogram kemikli et elde edilirken, bunun 60 kilogramını kemik oluşturuyor.

Karaciğer, akciğer, yürek, dalak, koç yumurtası ve şırdanın ağırlığı 13 kilogram olarak tahmin ediliyor. Yani, 500 kilogram canlı ağırlığı olan bir hayvandan 240 kilogramı kemiksiz et, kalanı karaciğer, akciğer, yürek, dalak, koç yumurtası ve şırdan olmak üzere 253 kilogramı tüketilebilir et elde edilecek.

Kan, yağ ve derinin ağırlığı ise 247 kilogram olarak hesaplanıyor. Bir hayvandan 7 kilogram işkembe, 60 kilogram işkembe pisliği, 10 kilogram böbrek yağı, 8 kilogram gömlek yağı, 8 kilogram çöz yağı, 8 kilogram bağırsak mumbar, 8 kilogram paça, 1 kilogram pöç, 15 kilogram kelle (beyin, boynuz, kemik), 5 kilogram kırkambar, 8 kilogram meme, 60 kilogram kemik, 20 kilogram kan, 20 kilogram deri, 2 kilogram kuyruk, 2 kilogram gırtlak, kıkırdak, saç uzatan, 5 kilogram deri atıkları çıktığı belirtiliyor.

-''ELEKTRİK ÜRETİMİNDE KULLANABİLİRİZ''-

Ezici Biodizel Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Ezici ise AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de yılda 1,65 milyon ton bitkisel ve hayvansal yağ kullanıldığını, bunun sonucunda yaklaşık 350 bin ton atık yağ oluştuğunu belirtirken, geçen yıl sadece 6 bin 300 ton atık yağ toplanabildiğine dikkati çekti.

Atık yağ toplayan firmalar olarak piliç çevirme sırasında ortaya çıkan yağa, mezbahada, kurban bayramlarında kesilen hayvanların iç yağına da talip olduklarını vurgulayan Ezici, her türlü atığın elektrik enerjisi üretiminde değerlendirebileceğini söyledi.

Türkiye'de atık yağın çevreye verdiği zarar konusunda vatandaşların, kamu idarecilerinin, işletmecilerin yeterince bilinçlenmediğini, atık yağların çöpe veya denize döküldüğünü anlatan Ezici, lavabolara ve denize dökülen bu yağların kanalizasyon borularında tıkanma ve çürümeye, ardından doğanın kirlenmesine neden olduğunu kaydetti.