Her yüz kişiden sekizi ‘nöropatik ağrı’ çekiyor

Her yüz kişiden sekizi ‘nöropatik ağrı’ çekiyor

Türkiye’de her sekiz kişiden biri “nöropatik ağrı”lardan şikâyetçi. Nöropatik ağrı, genellikle kaslarda incinme, kırık-çıkık, romatizmal hastalıklar gibi belirgin bir nedene bağlı ortaya çıkıyor. Bu ağrıların tedavisinde basit ağrı kesicilerin hiçbir işe yaramadığı kanıtlandı.

Zaman'dan İlyas Koç'un haberine göre, Nöropatik ağrı, sinir sistemini etkileyen bir hastalık. Yanma, batma, donma, elektrik çarpar gibi ve karıncalanma şeklinde şikâyetlerle kendini gösteriyor. Bu ağrılar en çok diyabetli veya kronik bel ağrısı olan hastalarda görülüyor ve ağrı kesiciler işe yaramıyor. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ersin Tan, bu ağrıların yaşam kalitesini önemli ölçüde etkilediğini belirtiyor. Kronik ağrısı olan her beş hastanın birinde nöropatik özellikler olduğunu belirten Tan, hastaların yüzde 80’inin orta ve şiddetli ağrıdan yakındığını kaydediyor. Nöropatik ağrı tanısı ve tedavisinin hekimler tarafından yeterince bilinmemesi nedeniyle hastaların bu şikayetlere karşı sıklıkla basit bir ağrı kesici kullandığını aktarıyor.

Sinir hasarından kaynaklı bir durum olan nöropatik ağrı tedavisinde basit ağrı kesicilerin hiçbir faydası olmadığını belirten Tan, hastaya boşu boşuna ilaç yüklemesi yapıldığını, bunun da hastaya hem maddi zarar verdiğini, hem de tedavi olmadan ilaca bağlı yan etkilerin görülme riskini artırdığını belirtiyor. Nöropatik ağrı tedavisindeki etkin olmayan ilaçların kullanımının maliyetine de değinen profesör, “Ülkemizde nöropatik ağrı tedavisindeki irrasyonel ilaç kullanımının yani akılcı olmayan yanlış tedavilerin, yılda 60 milyon TL’den fazla bir maliyeti vardır.” diyor.

 

Kanser ağrılarının yüzde 20’si nöropatiktir

 

Kanser hastalarında tümörün kendisi veya cerrahi, radyoterapi (ışın tedavisi), kemoterapi (ilaç tedavisi) gibi çeşitli tedavilerin nöropatik ağrıya neden olabildiğini ifade eden Tan, “Kanser ağrısının yaklaşık yüzde 20’si nöropatik ağrı tipindedir. Karma ağrılar göz önüne alındığında bu oran  yüzde 40’a ulaşabilmektedir. Kanserli hastaların nöropatik ağrısı genellikle yanıcı, iğne batması şeklinde, elektrik çarpması veya hissizlik olarak tarif edilmektedir.” diyor. Hastalığın durumuyla ilgili kontrollerin yapılmasının ardından, hekimin gerekli görmesi durumunda uygun rehabilitasyon programının tedaviye eklenmesi için hastaları yönlendirmesi gerektiğini vurguluyor.

 

Nöropatik ağrılı hastalıklar: Diyabet ve fıtık

 

Türkiye’de diyabet sıklığının son 10 yılda yüzde 90 arttığını dile getiren Prof. Dr. Ersin Tan, “Türkiye’de yapılmış bir çalışmaya göre ülkemizde 6,5 milyon diyabetli hasta olduğu tahmin ediliyor. Bu çalışmanın sonuçlarına göre Türkiye’de erişkin diyabetlilerin yüzde 16’sında diyabete bağlı nöropatik ağrı görülüyor.” diye konuşuyor. Kronik bel ağrılarının yarıdan fazlasının da (yüzde 55) nöropatik kökenli olduğunu dile getiriyor. Aynı şekilde cerrahi operasyon geçiren hastaların yarısında da nöropatik ağrı geliştiğini ifade eden Tan, tüm cerrahi işlemlerde kesi yapıldığı için küçük de olsa bir sinir hasarına yol açtığını belirtiyor ve ekliyor: “Ameliyat sonrası nöropatik ağrı; ameliyattan sonra başlayan, yara iyileştiği halde geçmeyen bir ağrı türüdür. Örneğin; artroskopi, meme cerrahisi, el-ayak bileği cerrahisi, kalp ameliyatları, sezaryen, fıtık ameliyatları, kalça-diz protezi, ampütasyon ve omurilik cerrahisi sonrasında rastlanılır.”