Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) öğretim üyesi Yrd. Doç. Can Özen ve Kentucky Üniversitesi Siyaset Bilimi öğretim üyesi Yrd. Doç. Ozan Kalkan, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde herkesin sandığa gitmesi durumunda nasıl bir sonuç olacağını bilimsel olarak yorumladı. Yapılan çalışmalara göre Başbakan Tayyip Erdoğan yüzde 50,06, Ekmeleddin İhsanoğlu yüzde 39,5 ve Selahattin Demirtaş da yüzde 9,11 oranında oya sahip olacaktı.
Radikal gazetesinden Ezgi Başaran’ın görüştüğü iki öğretim görevlisi, Cumhurbaşkanlığı seçim sonuçlarını değerlendirdi. Başaran’ın “İşte bilimsel kanıt: Herkes oy kullansaydı Cumhurbaşkanı kim olurdu” başlığıyla yayımlanan (21 Ağustos 2014) yazısı şöyle:
ODTÜ Ekonomi'den Yrd. Doç. Can Özen ve Kentucky Üniversitesi Siyaset Bilimi'nden Yrd. Doç. Ozan Kalkan bizim için "Herkes sandığa gitse 2014 seçim sonuçlarında oy oranları nasıl olurdu" sorusunu cevapladı.
Cumhurbaşkanlığı seçiminin sonuçları açıklandığı akşam ve takip eden günlerde en çok konuşulan konulardan biri katılım oranının azlığıydı.
Bir kısım dedi ki… Seçimde sandığa gitmeyenler tatilini bölmeyen CHP seçmeniydi. CHP seçmenini Ekmeleddin İhsanoğlu için mobilize edemedi, kimse ‘tıpış tıpış’ gitmedi, ‘sahillerdeki’ muhabbetlerini bölmeye tenezzül etmedi. Dolayısıyla eğer onlar sandığa gitseydi, Ekmeleddin Bey kazanabilirdi. Bir kısım da dedi ki… Seçimde sandığa gitmeyenlerin çoğu AKP’lidir. Ramazan Bayramı sonrası AKP seçmeni de tatile, memleketine filan gitmişti. Dolayısıyla eğer onlar sandığa gitseydi, Tayyip Bey daha da yüksek bir oy oranıyla kazanabilirdi. Benim de seçim gecesi yazdığım yazıyla (http://goo.gl/tu0Y9T ) dahil olduğum bir kısım da seçim sonucunun katılımın azlığına bağlı olarak değişmeyeceğini amma velakin buradaki kilit meselenin MHP oyları olduğunu, MHP’nin kalesi olan yerlerde çatı aday Ekmel Bey’in değil Tayyip Bey’in desteklendiğini söylemişti.
**
Görüleceği üzere tüm bu yaklaşımların ve analizlerin (elbette benimkinin de) bilimsel manada hiçbir kıymeti harbiyesi yoktu.
O nedenle bilimsel, daha doğrusu istatistik açısından bir mana teşkil eden yanıtı bulmaya gayret ediyorum bir süredir.
Hem siyaset hem de istatistik alanında uzman iki çok kıymetli akademisyenden yardım istedim. ODTÜ Ekonomi’den Yrd. Doç. Can Özen ve Kentucky Üniversitesi Siyaset Bilimi’nden Yrd. Doç. Ozan Kalkan’a anlamlı bir çalışma için en temel veri olarak neye ihtiyaç duyabileceklerini sordum. Türkiye’nin tüm ilçelerindeki Cumhurbaşkanlığı seçim sonuçlarını talep ettiler. Gerisini onlar anlatsın…
**
"2014 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra çeşitli düzey ve kalitede analizler yapıldı. Bazıları daha bilimsel yöntemler kullandı. Fakat bunlarında geçerliliği tartışmalı ve hatta tamamen kullanımı tartışmalı istatistiki yöntemler kullandığını gördük. Özellikle de partiler arası geçiş ile ilgili varılan sonuçlar kullanılan yöntemle ortaya çıkamaz. Zira yığın veri ile bireysel davranış kestirmesi yapılamaz. Örneğin “MHP’li seçmen İhsanoğlu’nu desteklemedi” türünden ortaya atılan bir sonucu ekolojik çıkarım tekniği ile elde etmek mümkün değildir.”
Burada araya girerek benim ve bir çok başka kişinin MHP ile ilgili bu iddiasının çeşitli illerin oy oranlarını 30 Mart yerel seçimlerdeki parti oylarıyla karşılaştırarak ortaya attığını hatırlatma ihtiyacı duyuyorum. Fakat anlaşılıyor ki, illerin oy oranlarına bak ya da sadece geçtiğimiz seçimle bu karşılaştırmayı yapmak bilimsel bir anlam ifade etmiyor.
Peki nasıl olmalıydı?
“MHP seçmeninin İhsanoğlu karşısındaki tutumuyla ilgili sorunun yanıtını ancak kişi düzeyinde anketle verebilirsiniz. Eğer yığınlaştırılmış veriyle çıkarım yapacaksınız da bunu bizim biraz sonra yapacağımız gibi varsayımlarla yaparsınız. Fakat bu tür çalışmalarda en önem verilmesi gereken konu çalışmanın varsayımlarının ön plana çıkarılması, geri itilmemesidir.“
**
Öyleyse asıl meseleye, üstünde tartışma kopan hayati soruya gelebiliriz: Katılım tam olsaydı, yani herkes sandığa gitseydi Cumhurbaşkanı kim olurdu?
Yrd. Doç. Özen ve Yrd. Doç. Kalkan şöyle yanıtlıyor: “2003 yılında American Journal of Political Science dergisinde (siyaset bilim alanındaki en itibarlı yayındır-eb) Jack Citrin, Eric Shickler ve John Sides tarafından yayınlanan makalede "Herkes Oy Kullansaydı Ne Olurdu?" sorusunun yanıtı aranmıştı. Biz de 2014 Cumhurbaşkanlığı Seçimi için o makalede kullanılan yöntemi uyguladık. Ve aşağıdaki şu varsayımları kullandık…”
BİR: 2014 Mart Yerel seçimleri nüfusun fotoğrafını çekmiştir. Diğer bir deyişle her ilçeden hemen hemen parti profili ortaya çıkmıştır.
İKİ: 2014 Cumhurbaşkanlığı Seçimlerinde oy kullanmayanlar ilçelerde 2014 Yerel seçimleri gibi dağılmıştır.
ÜÇ: Ekmeleddin İhsanoğlu oy kullanmayanlar arasında CHP ve MHP oylarnı alacaktır. Bu muhafazakar bir varsaymdır. Yani açıklayacağımız sonuçlar, oy kullanmayan CHP ve MHP seçmeni İhsanoğlu'na oy verseydi ne olurdu sorusunun yanıtını verecek.
DÖRT: Recep Tayyip Erdoğan oy kullanmayanlar arasında Ak Parti oylarını, Selahattin Demirtaş da HDP ve DBP (BDP) oylarını almıştır.
**
Evet ilçelerdeki oy miktarları ile tüm bu varsayımların sonucu Özen ve Kalkan’ın simüle ettiği oy oranları, yani “Herkes sandığa gitse Cumhurbaşkanı kim olurdu” sorusunun cevabı şöyle...
Recep Tayyip Erdoğan: yüzde 50.06
Ekmeleddin İhsanoğlu: yüzde 39.50
Selahattin Demirtaş: yüzde 9.11
Yani… Görüldüğü üzere herkes sandığa gitseydi de sonuç değişmiyordu. Zaten 2003’teki makalede Citrin, Shickler ve Sides de Eyalet Senato seçimlerinde ‘herkes sandığa gitseydi’ dahi bir iki eyalet dışında çok büyük farklılıklar olmayacağını ortaya çıkarmıştı.
Dolayısıyla katılımın azlığı seçim sonucunu –çok olağanüstü durumlar hariç – değiştirmiyor. Bu seçimlerde de yaşanan budur. Erdoğan yine kazanacaktı. İlk turda kazanacaktı. Ama iddia edildiği gibi daha yüksek bir oy oranıyla değil.
NOT:
1. Oy oranlarının toplamının 100 etmemesi uzun küsuratların yuvarlanmış olmasındandır.
2. Gerçek oy ile simüle edilmiş oy oranları arasındaki farkı da herhangi bir partinin oy tabanına yüklemek bu veri seviyesinde mümkün değildir.