"Hiçbir parlak beyin, 'nesil yetiştirmek' adıyla tarladaki patates muamelesi görmeyi kabullenmez"

"Hiçbir parlak beyin, 'nesil yetiştirmek' adıyla tarladaki patates muamelesi görmeyi kabullenmez"

Hürriyet yazarı Ahmet Hakan, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Kazakistan'daki İslam İşbirliği Teşkilatı Zirvesi'nde sarf ettiği "Parlak beyinler Batı'ya kaptırıyoruz" sözleriyle ilgili olarak Türkiye'deki beyin göçüne dair 7 gerekçe saydı. Ahmet Hakan, bu gerekçelerden birinde Erdoğan'ın 'dindar nesil' açıklamasına gönderme  yaparak "Hiçbir parlak beyin, 'nesil yetiştirmek' adı altında kendisine tarlada yetişen patates muamelesi yapılmasını kabullenmez de ondan" dedi.

Ahmet Hakan'ın "Parlak beyinlerin Batı’ya kaptırılmasının 7 nedeni" başlığıyla yayımlanan (12 Eylül 2017) yazısının ilgili bölümü şöyle:

Cumhurbaşkanı Erdoğan “Parlak beyinleri Batı’ya kaptırıyoruz” dedi ya...

Ben de bu kaptırışın 7 temel nedenini çıkardım.

Arz ediyorum:

*

Parlak beyinler, körü körüne itaate karşı acayip bir alerji geliştirmektedirler de ondan...

*

Hiçbir parlak beyin, “nesil yetiştirmek” adı altında kendisine tarlada yetişen patates muamelesi yapılmasını kabullenmez de ondan...

*

Parlak beyinler, özgürlükleri doyasıya yaşayamadıkları yerlerde bezerler de ondan...

*

Parlak beyinler, liyakatin esas alınmadığı ortamlardan hızla ve acilen uzaklaşırlar da ondan...

*

Ülkenin en parlak üniversitesi olan ODTÜ’ye duyulan bunca kin ve bunca nefret, parlak beyinleri etkiliyor da ondan...

*

Parlak beyinler, bazı üniversite rektörlerinin AK Parti il başkanından bile daha fazla AK Parti il başkanı gibi davrandığını görüyorlar da ondan...

*

Bir ideolojik müfredattan başka bir ideolojik müfredata yönelme olunca... Parlak beyinler “illallah” ediyor da ondan...

 

Yine Reis'i beklemediler

Yine Reis’in ne diyeceğini ve ne yapacağını bilmeden...

Ani ve hızlı tepki gösterdiler.

*

Tam da “Zafer Çağlayan hakkında çıkarılan tutuklama kararı, FETÖ’nün başlattığını ABD’nin tamamlama hamlesinden başka bir şey değildir” demeye başlamışlardı ki...

Aniden ortaya çıkan Erdoğan / Trump telefon görüşmesi, heveslerini kursaklarında bırakıverdi.

*

Kaç defa söyledim, yine söyleyeceğim:

- Reis konuşmadan konuşmayın.

- Reis adım atmadan adım atmayın.

 

Ne  çok senaristimiz var

“Reza ABD’de serbest bırakıldı”diye bir haber ortalığı karıştırınca...

Anında senaryolar yazılmaya başladı:

- Öttü tabii... Sonra da bırakıldı.

- Zafer’i verdi... Kendisini kurtardı.

- Kartlar yeniden karılıyor.

- Dönüyor ülkeye gönlümün efendisi...

Falan filan...

*

Sonra anlaşıldı ki...

Teknik bir hata olmuş, Reza bırakılmamış.

*

Neyse.

Hiç değilse Reza serbest kaldığında yazılacak senaryolarla ilgili kafa patlatılmayacak.