Hillary, Bill'i boşayacak mı?

ABD Dışişleri Bakanlığı geçen yılki başkanlık seçimlerinin ardından iki kadın arasında el değiştirdi ve eski Fist Lady Hillary Clinton, koltuğu Condoleezza Rice'tan devraldı.New York Senatörü'yken Demokrat Parti adaylığı için Obama ile yarışan ve kaybeden Hillary Clinton'ı bu kez "baş diplomat" olarak, "ABD'nin dünyadaki bozulan imajını düzeltmek" gibi zorlu bir görev bekliyor. Bunun yanı sıra, Hillary'nin özel hayatının da hayli 'karışık' olduğu göze çarpıyor.Geçen yıl kasım ayında yapılan başkanlık seçimleri öncesinde Demokrat Parti’nin başkan aday adayı olan Hillary Clinton’ın, Beyaz Saray koltuğunu kazanamaması halinde, eşi eski Başkan Bill Clinton’dan boşanacağı iddia edilmişti. Aşktan uzak bir ilişkiBu iddia haftalık "Globe" gazetesi tarafından ortaya atıldı. Globe gazetesi, geçmişte, Donna Rice, Gennifer Flowers ve Monica Lewinsky seks skandallarını haber veren ilk basın organı olmuştu. Gazete, Hillary ve Bill Clinton’ın "gizli" bir anlaşma yaptığını öne sürdü. Buna göre, Hillary’nin ABD Başkanı seçilememesi durumunda 32 yıllık evliliğe son verilecek. Gazete, çiftin, uzun yıllardır "aşktan uzak" bir siyasi ilişki içinde olduğunu belirtmişti. Önseçim sürecinde rakibi Senatör Barack Obama ile parti adaylığı için kıyasıya bir mücadele içinde olan Senatör Hillary Clinton’ın, sürekli eşiyle kavga ettiği de iddia edildi. Gazete, bir kaynağın şu sözlerini aktardı: "Eğer, Beyaz Saray olmazsa evlilik son bulacak. Anlaştılar." Yemin töreninde Monica göndermesiBelki de bu nedenle Hillary Clinton, kendi yemin töreninde, eşi Bill Clinton'ın, eski Beyaz Saray stajyeri Monica Lewinsky ile olan yasak ilişki skandalına atıfta bulunarak, eski Başkan'a, "kendisine yaşattığı bütün deneyimlerden ötürü" teşekkür ederek konuyu tekrar gündeme getirdi. Hillary Clinton başkanlık koltuğuna oturamadıysa da, ülkenin ikinci güçlü kişisi olarak bugün ABD'nin dış politikasını belirlemede en üstte bulunan kişi konumunda. Güçlü karakteri varGüçlü karakteriyle bilinen Hillary, seçim kampanyasında dış politikadaki deneyimlerini öne çıkarmış ve rakibi Obama'nın bu konudaki zayıflığını eleştirmekten geri kalmamıştı. Ama iki rakip arasında yaşananlar artık geride kaldı, Senato'da Dışişleri Bakanlığı onaylanan Clinton, buradaki konuşmasında, "deneyimlerini" yeni başkanının hizmetine sunacağını ifade etti. "Kampanya üniforması" olan pantolon ceketli hali, sarı meçli saçları ve zekice parlayan bazen de öldürücü görünen mavi bakışlarını ortaya çıkaran lensleriyle 62 yaşındaki Hillary Clinton, kocasının başkanlığıyla Beyaz Saray'a gelmesini takip eden ilk yıllarda gölgede kalmayı tercih etti. 'Azize Hillary' Yale Üniversitesi'nden mezun olup parlak bir avukat olan Hillary Clinton, 1999'ların başındaki Monica Lewinsky skandalıyla zor günler geçirdikten sonra kocasını affetmeye karar verince basın ona "Azize Hillary" adını takmıştı. Bu dönemde kendisine yatırım yapmaya başlayan Hillary, 2001'de New York Senatörü oldu ve 2002'de Irak savaşı lehine oy kullandı. 26 Ekim 1947'de Chicago'da doğan Hillary Rodham Clinton'ın, şimdi 28 yaşında olan kızı Chelsea, annesinin geçen yılki kampanyasında aktif olarak görev aldı. Kampanyasında ABD'nin ilk kadın başkanı olana kadar pes etmeyeceğini söyleyen Clinton, kendi deneyimini ortaya çıkarmak için gerçekleri çarpıtmakta sakınca görmedi ve Bosna'da keskin nişancıların hedefinde kaldığını öne sürdü. Ön seçimlerde başarısız olmasına ve uzmanların bir sonraki seçimleri beklemesi gerektiğini düşünmesine rağmen yandaşları yetkinliğine ve deneyimlerine övgüler düzmeyi sürdürdü. 'En etkili insanlar' listesine girdiUluslararası sahnede, kocasından dolayı olumlu bir imaja sahip olan Hillary Clinton, Mayıs 2008'de Time dergisinin dünyada en etkili 100 insanı listesinde dördüncü sırada yer aldı. Hillary, Madeleine Albright ve Condoleezza Rice'tan sonra bu ABD Dışişleri Bakanlığı görevini üstlenen üçüncü kadın. Başbayanlıktan baş diplomatlığa geçen Hillary Clinton, "ABD'nin 44. başkanı, 2 savaş, dünya çapında terörle mücadele ve İran ile artan bir gerginlik ortamı mirasını devralan ilk başkan" diyor, uzmanlar bunu doğruluyor ve ekliyor: "Ve tabi onun dışişleri bakanı da..."