Hıncal Uluç: Mesut ve Ferdi Türk mü? Hayır, tahmin edersiniz ki ırkçılık yapmıyorum

Hıncal Uluç: Mesut ve Ferdi Türk mü? Hayır, tahmin edersiniz ki ırkçılık yapmıyorum

Sabah yazarı Hıncal Uluç, "Mesut ve Ferdi Türk mü?" başlıklı yazısında, Süper Lig'de uygulanan "Sahada en fazla 8 yabancı oynayabilir" kuralına değinerek "Mesut, Alman ve Türk pasaportlu, ama Milli Takım tercihini 'Almanya' olarak yapmış. Ferdi, Hollanda ve Türk pasaportlu, ama Milli Takım için Hollanda'yı seçmiş" diye yazdı.

Süper Lig'de bu sezonla beraber uygulanmaya başlanan, "Sahada en fazla 8 yabancı futbolcu yer alabilir" kuralıyla birlikte Fenerbahçeli Mesut Özil ve Ferdi Kadıoğlu'nun TFF kuralları açısından "Türk statüsünde olup olmadığı" ile ilgili görüşlerini belirten Uluç, "Hayır! Tahmin edersiniz ki, ırkçılık yapmıyorum. Ne Mesut'un, ne de Ferdi'nin, hatta Adana Demirspor maçında oyuna sonradan giren Serdar Dursun'un kanlarını konu etmek gibi bir niyetim olamaz. Kimin olabilir ki. Konum tamamen hukuksal. O zaman bu ikisi, Federasyon'un Türk tarifine (Türk Milli Takımı'nda oynama uygunluğu) uyar mı? Türkiye Futbol Federasyonu, bu sezonla birlikte başlamak üzere bir karar aldı. Bundan böyle takımlar sahada en fazla 8 yabancı oynatabilecekler, en az 3 Türk'le sahada olacaklardı. Bu yılın şampiyonlukta iddialı takımı Fenerbahçe, sezonu Adana deplasmanında açtığında, ekran başına otururken, ben de tabletimi açtım.

'Flashscore' adlı uygulama maç başlarken, yedekler dahil kadroları, teknik direktörleri ve hakemleri veriyor, maç boyu da golleri, kartları, değişiklikleri işaret ediyor ve bana izleme kolaylığı sağlıyordu. Flashscore'de Adana Demirspor-Fenerbahçe maçını tıkladım. Karşıma yandaki Fenerbahçe tablosu çıktı. Bu tabloda kaç Türk bayrağı görüyorsunuz? İki değil mi? Peki 'En az 3 Türk bayrağı olması gerekmiyor mu?' Şimdi bu soru maçı izleyen ya da ertesi gün gazetelerde okuyan kaç kişinin aklına gelmiştir?

Bir soru daha. Adana Demirspor, süresi içinde yasal itiraz yapsaydı, Fenerbahçe hükmen mağlup olur muydu? Adanalılar bu itirazı şimdi de yapabilirler mi?  Böyle bir durumda Federasyon disiplin ve tahkim kurulları ne karar verebilirler?

Şimdi yurt dışında yaşayan Türklerin, Türklükleri tartışılmaz, ama hukuken 3 ayrı durumları var..

1- Türk vatandaşı olanlar ve Türk pasaportu taşıyanlar.

2- Yaşadıkları ülkenin pasaportunu taşıyanlar..

3- Çifte pasaport taşıyanlar.

Birinci gurupta olanların durumları kesin ve net. Onlar tartışılmaz. Ama ikinci gurupta olanların durumu belirsiz. Fransız, Hollanda, Almanya pasaportu taşıyan göçmen Türk çocuklarının durumu nedir, bilen var mı? Üçüncü guruptakilerin durumu ise iyice karışık. Her iki pasaportu da taşıyor, ama milli takım tercihini, Türkiye değil, öbür vatanı için yapmış.

Onun durumu ne? Bu soruların cevabı ne? Ne yazık ki, Federasyon kararında bir açıklık yok. Kararda, futbolcu kimlikleri için kullanılan deyim 'uyruk'. Hangi ülkenin uyruğunda ise o.. Kararın gerekçesini yazarken kullanılan tarif ise şöyle:

'Türkiye A Milli Takımı'nda oynama uygunluğuna sahip..' Şimdi Mesut ve Ferdi'nin Türklüklerinden kimse şüphe edemez. O ayrı. Ama hukuki durumları ne? Diyelim çifte pasaportları var. Ancak Mesut, Alman ve Türk pasaportlu, ama Milli Takım tercihini 'Almanya' olarak yapmış. Ferdi, Hollanda ve Türk pasaportlu, ama Milli Takım için Hollanda'yı seçmiş. O zaman bu ikisi, Federasyon'un Türk tarifine (Türk Milli Takımı'nda oynama uygunluğu) uyar mı? Uymazsa Fener 2 yerli oyuncu ile sahaya çıkmış olmaz mı? Şimdi Federasyon, dünyanın bugünkü durumuna da bakarak Türk yabancı ayrımını kesin, net ve tartışılmaz yapsaydı, bugün bu sorulara gerek kalmazdı. Fenerliler merak etmesin. Federasyon açık ve net tarif yapmadığı için kulübe ceza verilmesine imkân yok. Ama ligler ilerleyip, küme düşme ve şampiyonluk, Avrupa'da oynama hakkı ortaya çıkınca neler olabileceğini tahmin edersiniz. Bu yüzden Türkiye Futbol Federasyonu, derhal toplanmalı ve 8 yabancı 3 Türk kuralında, kimlerin kastedildiğini açık, net, hatta örnek vererek belirtmeli ve kararı yayın tarihinde yürürlüğe koyarak, geçmişe dönük itiraz da yapılamayacağını açıklamalıdır. Konu netlik kazanmadan bu iş UEFA, FIFA ve CAS'a (Uluslararası Spor Mahkemesi), hatta AİHM'e giderse neler olur bilemeyiz" ifadelerini kullandı.

Yazının tamamı için tıklayınız...