Sabah yazarı Hıncal Uluç, gazete binasının en üst katında olduğunu söyleyerek -1. kata yemek salonu açılmasının ardından asansörü kullanamadığını yazdı. Uluç, ara katlardaki çalışanların asansörün düğmesinde her iki yönde basarak 'yerini garantiye aldığını' ve asansörün en üst kata bir türlü boş çıkmadığını anlattı. Hıncal Uluç idare müdürüne seslenerek "Yemek saatlerinde dört asansörden birini 'Onuncu Kat'a tahsis edin ki, daha fazla "Eşek" yerine konmayalım" dedi.
Hıncal Uluç'un Sabah'ta yayımlanan yazısı şöyle:
Benim odam, Balmumcu'daki Sabah binasının en üst katında..
Bu yakınlarda Yönetim, yıllardır savunduğum işi yaptı ve -1 katında bir yemek salonu açtı. Böylece Sabahçıların eski günlerde olduğu gibi, hiç değilse yemek zamanları bir araya gelmeleri, eskisi gibi bir "Sabah Takımı" oluşması şansı doğdu.
Peki ne oldu?.
En üst katta oturanlar, öğle saatlerinde asansör bulamaz oldular..
Çünkü anında aramızda "Uyanıklar" türedi. Ara katlarda yemeğe inmek isteyenler, en basit asansör kuralı "Gideceğiniz yönde düğmeye basın" yazısını çiğneyip, her iki düğmeye birden basmaya başladılar.
"Asansör kapısında beklemektense, içerde bekler, kendimi garantiye alırım" kafası bu.. Çünkü asansör otomatik ya.. Dolu iniyorsa o katta durmaz. Basarsın "Yukarı" düğmesine de.. Genelde o yön o saatte boştur. Biner, çıkar, inersin.
Sonuç.. 10'uncu ve sonuncu kata asansör gelmez oldu.. Çünkü, bu Uyanık sayısı hayli fazla olduğundan, yukarıya çağırdığımız asansör, 9, 8, hatta 7'de doluyor ve otomatik olduğu için yukarı çıkmadan, aşağı dönüyor.
Nihayet gelen asansöre bakıyorum.. En üst katta olduğumdan, bu kata asansör ya boş gelmeli, ya da boşalmalı değil mi?. Hayır.. İçinde dört beş kişi.. "Çıksınlar" diye yol veren bana bakıyor, içerde bekliyorlar.. Onlar uyanık.. Ben gerzek olduğum için, içlerinden gülenleri de vardır..
Geçen hafta asansör geldi. İçinde 4 kişi var. Birlikte inmeye başladık.. 8'de durdu asansör.. Kapı açıldı. Önü boş.. Belli çift yönlü basmışlar, çıkana binmişler. İniş düğmesi yanmaya devam ettiği için orda duruyoruz. 7'de de durduk. Gene kimseler yok. Ayni sebep.. Yahu 3'te durduk.. Önü boş.. Üçüncü kattan inecek. Çıkış düğmesine de basmış. Sağlama almak için..
Dedim ki, "Artık yazacağım!."
Sayın İdare Müdürüm!.
Bu ülkede kuralların uygulanması için Uyanıklar'a karşı savaş vermesi gereken gazetecilerin kendisi Uyanık olursa, işler düzelir mi?.
O zaman sizden bir Onuncu Kat sakini olarak ricam!.
Yemek saatlerinde dört asansörden birini "Onuncu Kat"a tahsis edin ki, daha fazla "Eşek" yerine konmayalım!.