Sabah yazarı Hıncal Uluç, "dört büyük" kulübün başkanlarının, Türkiye Futbol Federasyonu'nu (TFF) 'Maçlara çıkmayız' diyerek tehdit ettiğini söyleyerek, "Ali Koç ve 'Üç Küçük Figüranı'nın yaptıkları hem devleti tehdit etmekten Türk Ceza Kanunu'na, hem taraftarı tahrik etmek ve büyük olayların yolunu açmaktan 6222 sayılı Sporda Şiddet Yasası'na aykırı değil mi?" diye sordu. İstanbul 6222 Özel Savcısı'na seslenen Uluç, "Yarın bu Dört Küçüklerin puanları düşürülür ve taraftar Riva'yı, Federasyon'u basar ve kan dökülürse, geç kalmış olmaz mıyız, Sayın Savcım?" ifadelerini kullandı.
Uluç, "Nihat Özdemir Federasyonu yukarılardan beklediği işareti almış olmalı ki, Ali Koç başta, onun güdümünde konuşan ve imza atan sözüm ona öteki büyüklere hak ettikleri yanıtı, tokat gibi verdi. Ültimatomun tüm maddelerine yanıtlar, gerçek ve yasal açıklamaları ile birlikte hazırlandı ve kamuoyuna sunuldu. Dün hemen tüm gazetelerde okuduk. Federasyonun yanıtı, Kulüpler Birliği'nden, giderek 'Ali Koç ve Üç Küçük Figüranı'na dönen gurubun lafları ile manşetleri paylaştı. Benim ödlek medyam, artık alenen Ali Koççu olamamış, bir şeyler sezdiğinden, 'tarafsızlığı' tercih etmişti. Ne kokar ne bulaşır olmak, spor medyamın yıllardır sığınağı, biliriz. Benim lafım bu alkışlık açıklamayı geç de olsa yapan Federasyon'a.. Söyleminiz güzel, peki ama hani nerde eylem? 'Maça çıkmadık, diye UEFA bize ceza veremez. En fazla puan siler' diye ilk tehditlerinde ısrar eden Ali Koç ve 'Üç Küçük Figüranı'nın yaptıkları hem devleti tehdit etmekten Türk Ceza Kanunu'na, hem taraftarı tahrik etmek ve büyük olayların yolunu açmaktan 6222 sayılı Sporda Şiddet Yasası'na aykırı değil mi?" dedi.
"Federasyon'u tehdit etmek, Profesyonel Ceza Talimatnamesi'ne göre de suç değil mi?" diyen Hıncal Uluç TFF Başkanı Nihat Özdemir'e seslendi ve şöyle yazdı:
"O zaman Nihat Başkan doğrudan size soruyor ve kamuoyu adına cevap bekliyorum. 'Ali Koç ve arkasındakileri neden PFDK'ya tedbirli sevk etmediniz ve neden cumhuriyet savcılarına (TCK ihlali) ve Sporda Şiddet Özel Savcısı'na (6222 ihlali) resmen başvurmadınız?.' Ve de İstanbul 6222 Özel Savcısı'na soruyorum. Devleti 'Aldığın kararları değiştir, değiştirmez ve bizim dediklerimizi yapmazsan maçlara çıkmayız' demek, taraftarı tahrik ve doğrudan 6222 ihlali değil midir?. Neden resen dava açmadınız? Yarın bu Dört Küçüklerin puanları düşürülür ve taraftar Riva'yı, Federasyon'u basar ve kan dökülürse, geç kalmış olmaz mıyız, Sayın Savcım? İstanbul ve Trakya İstinaf Mahkemesi Savcısı Asım Ekren'in 6222 konusunda yazdığı kitapları ve makaleleri okudunuz mu acaba?. Ben okudum da. 'Türkiye'de hukuk, vatandaş Ali'ye ayrı, Ali Koç'a ayrı mı işliyor?' demek istemiyorum"
Yazının tamamı için tıklayınız...
Kulüpler Birliği Vakfı, yapılan toplantı sonrasında Türkiye Futbol Federasyonu'na (TFF) 4 maddelik bir talep listesi göndermişti. Bunların yapılmaması halinde maçlara çıkmama dahil tüm seçeneklerin değerlendirileceği vurgulanmıştı.
Kulüpler Birliği tarafından yapılan açıklama şöyleydi:
"Türkiye Futbol Federasyonu Başkanlığına;
Aşağıda yer alan başlıklarda Türkiye Futbol Federasyonu tarafından alınan kararların ve yapılmakta olan uygulamaların yeniden gözden geçirilerek, bu hususlarda alınmış kararlardan aşağıda imzası bulunan kulüplerimizin talebi doğrultusunda geri dönülmesi ve yine kulüplerimizin istekleri doğrultusunda yeniden karar alınması talebimizi bilgilerinize sunarız.
-Türkiye Futbol Federasyonu ile yayıncı kuruluş arasındaki ciddiyetten uzak ilişkilerden ötürü sözleşmenin sürekli tadil edilerek kulüplerimizin her sene finansal zarar görmesi,
-Merkez Hakem Kurulu, Disiplin Kurulu ve Tahkim Kurullarının atama ve işleyişleri,
-Yabancı oyuncu sayısındaki kulüplerimizin taleplerinin göz ardı edilmesi,
-Kulüp Lisans Talimatı kriterlerininin ülkemiz gerçekleri dışına kalması, Türk futbolunun sürdürülebilir olmasını artık imkansız kılmıştır.
Tüm bu gelişmelerden ötürü aşağıda imzası bulunan Süper Lig Kulüpleri olarak Türkiye Futbol Federasyonu'nun Kulüpler Birliği'nin uygunluğu olmadan alacağı kararları kabul etmeyeceğimizi bildiririz.
Yayın ihale sürecinin dünyada başarılı örneklerinde olduğu gibi tarafımızca yapılması ve yönetilmesi gerekliliğini öngörmekteyiz. Bu nedenle yayın ihalesinin tüm süreçlerinde Kulüpler Birliği'nin onayının aranmasını talep ediyoruz.
Ayrıca gerek Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi gerekse Kamu Denetçileri Kurumu'nun tavsiye kararı doğrultusunda; Türk futbol yargı sisteminin bağımsız ve Genel Kurul tarafından seçilerek oluşturulması, Merkez Hakem Kurulu'nda liyakatin esas olması, sistemle alınan kararların şeffaf olması; yabancı oyuncu sayısı konusunda alınan karadan ivedilikle geri dönülmesi, Kulüp lisans Talimatı kriterlerinin pandemi koşullarının oluşturduğu etki ve kulüplerimiz gerçekleri doğrultusunda yeniden oluşturulması, daha önce Kulüpler Birliği olarak başkanlığınıza ilettiğimiz ve cevap alamadığımız ya da olumsuz cevap aldığımız tüm resmi başvurularımızın yeniden değerlendirilmesi taleplerimizi bilgilerinize arz ederiz.
Bu taleplerimizin kabul görmemesi halinde, Türk futbolunun sürdürülebilirlikten uzak olacağı gerçeği göz önüne alınarak aşağıda imzası olan kulüpler olarak müsabakaları çıkmama dahil tüm seçenekleri değerlendireceğimizi bilgilerinizi arz ederiz."