Hindistan Başbakanı Narendra Modi, Hintli çiftçilerin bir yıldır protesto ettiği 3 tarım yasasını geri çekeceğini açıkladı.
Kasım 2020'den beri binlerce çiftçi Hindistan başkenti Delhi'nin çeperlerinde kurdukları kamplarda kalıyor. Bu süre içinde onlarca çiftçi aşırı sıcak ve soğuk havalar ile Covid-19'a nedeniyle hayatını kaybetti.
Çiftçiler, sunulan yeni yasa düzenlemelerinin özel sektörün tarıma giriş yapmasını sağlayacağı ve bunun kendileri için zararlı olacağı görüşünde.
Aylardır çiftçilerle görüşmeyi reddeden ve yasaları ısrarla savunan hükümetin açıklaması sürpriz bir U dönüşü oldu.
Çiftçilik sendikaları açıklamayı ciddi bir başarı olarak değerlendiriyor ancak bazı uzmanlar önümüzdeki aylarda yoğun çiftçi nüfusuna sahip Punjab ve Uttar Pradeş eyaletlerinde yapılacak bölgesel seçimlerin de kararda etkili olduğunu düşünüyor.
Hindistan'da insanların yarısından fazlası tarlalarda çalışıyor fakat çiftçilik ülkenin gayrı safi yurtiçi hasılasının (GSYH) yalnızca yüzde 16'sını oluşturuyor.
Modi'nin bugünkü açıklaması Punjab'daki Sihlerin kutsal bir gününe denk geldi.
Modi, Hindistan medyasına yaptığı açıklamada tarım yasalarının küçük ölçekteki çiftçilere destek olacağı düşünülerek hazırlandığı ancak defalarca kez denemelerine rağmen bunu çiftçilere bir türlü anlatamadıklarını söyledi.
Modi sözlerine "Bu kutsal Guru Purab gününde sunduğumuz 3 yasa tasarasını geri çekmeye karar verdik" diye devam etti.
Yeni yasalar satış, fiyatlama ve tarım ürünlerinin stoklanması konusunda uzun süredir Hintli çiftçileri koruyan düzenlemelerin gevşetilmesini getirecekti.
En büyük değişikliklerden bir tanesi çiftçilerin ürünlerini özel sektöre pazarlama özgürlüğüne sahip olmalarıydı. Hindistan'daki çiftçiler ürünlerinin büyük çoğunluğunu devlet kontrolü altında toptan satıyor.
Çiftçilerin protesto kamplarıYasalar süpermarket ve online satış marketleri gibi özel sektör alıcılarının pirinç, bulgur ve bakliyat gibi ürünleri stok yapmasına izin verecekti. Şimdiye kadar bunu sadece devlet onaylı satıcılar yapabiliyordu.
Protestocular, yasaların özel sektöre daha fazla yetki tanıyacağını ve çiftçileri zor durumda bırakacağını ileri sürdü.
Hindistan'ın Minimum Destek Fiyatı (MSP) olarak bilinen taban fiyat uygulamasının birçok çiftçiyi ayakta tutan tek şey olduğunu söylediler.
Hükümetse tarımı daha kârlı bir hale getirmenin zamanı geldiği ve yasaların bu yüzden geliştirildiğini söyleyerek yanıtladı.
Punjab ve Haryana eyaletlerindeki çiftçiler kararı zafer bayrakları sallayarak kutluyor ve halka şeker ve tatlı dağıtıyor. Ancak mücadelenin henüz bitmediğini söylüyorlar.
99 yaşındaki Raj Singh Chaudhary BBC'ye "Verilen sözlere güvenmiyoruz, yasaların kaldırıldığını yazı halinde görene kadar burada kalacağız" dedi.
Bazı çiftlik sahipleriyse kararın, meclisin Ararlık ayında başlayacak kış oturumunda gündeme alınmasının ardından protestoları bitireceklerini belirtiyor.
Ürünleri için hükümetin garantili fiyat sözü vermesini talep eden protestocular da var.
Yasa sürecini ve protestoları dünyanın her yerinden takip eden uzmanlar ve ekonomistler de bu kararı beklemedikleri ve Modi'nin "tutumundan vazgeçmesine" şaşırdıklarını söyledi.
Ancak bazı çiftlik sahipleri ve ekonomistler de Modi'nin verdiği karara katılmıyor. Çiftçiler sendikası başkanı Anil Ghanwat, "siyasi çıkarlarla verilmiş talihsiz bir karar" olarak tanımlıyor.
Muhalefet partileri çiftçilerin başarısını kutluyor. Hindistan Kongre Partisi lideri Rahul Gandhi verilen kararın "adaletsizliğe galip gelindiğinin göstergesi" olduğunu söyledi.
Modi'nin muhafazakâr Hindu Bharatiya Janata Partisi (BJP) üyeleri kararın yakında yapılacak seçimlerle bir ilgisi olmadığını, yaklaşık bir yıldır devam eden protestoları sonlandırmak için verildiğini açıkladı. Yasaları başka bir tarihte ve başka bir şekilde tekrar sunup sunmayacakları konusunda yorum yapmadılar.
Yaklaşık 40 çiftçi sendikasının üye olduğu Samyukta Kisan Morcha (SKM) sendikalar grubu, binlerce kişinin katıldığı protestoları hükümetin defalarca kez talep etmesine rağmen sonlandırmadı.
Çiftçiler kış soğukları, yaz sıcakları ve ölümcül Covid dalgarına aldırış etmeden Delhi'deki yolları kapattı ve sokaklara çıkmaya devam etti.
Hükümet, protestoların ilk döneminde çiftçilerle görüşmeler yaptı ve yasa teklifini iki sene ertelemeyi önerdi. Ancak çiftçilerin bu teklifi reddetmesiyle birlikte daha fazla müdahale etmeden olanları uzaktan izlemeye başladı.
Son aylarda gerçekleşen birkaç olay durumun gidişatını değiştirdi.
Bunların ilki Ekim ayında İçişleri Bakanı Mishra'nın oğlunun aracını Uttar Pradeş'teki protestocuların üstüne sürmekle suçlanması ve gözaltına alınmasıydı.
Olay, sekiz kişinin ölümüne ve ülkede hükümete karşı büyük bir ayaklanmaya sebep olmuştu.
İkincisi ise Punjab, Uttar Pradeş ve Uttarakhand eyaletlerindeki güçlü muhalefet partilerin Modi'yi seçimde tehlikeye sokması.