Hindistan'a komşu ülkelerden (Pakistan, Bangladeş ve Afganistan) gelen ve Müslüman olmayan kaçak göçmenlere af getirilmesini öngören tartışmalı yasa tasarısı parlamentoda onaylandı.
Muhalifler, 2014'ten bu yana iktidarda olan sağcı Hindu milliyetçisi BJP partisinin lideri Başbakan Narendra Modi'nin attığı ayrımcı adımlara bir yenisinin daha eklendiğini söylüyor.
Modi, bu yılki seçimlerde parlamentodaki sandalye sayısını artırmıştı. Ancak uyguladığı politikalar ülkede ve dünya çapında eleştiriler alıyor.
Bunların başında ise özellikle Müslümanlar olmak üzere "azınlıkların marjinalize edilmesi" iddiaları geliyor. Hindistan'ın 1,3 milyar nüfusunun 200 milyonunu Müslümanlar oluşturuyor.
Dünyanın ikinci en büyük Müslüman nüfusuna sahip ülkede endişeleri körükleyen üç önemli uygulama şunlar oldu:
İki gün içerisinde Hindistan parlamentosunun iki kanadından da geçen bu yasa, Hindistan'ın üç sınır komşusu olan Pakistan, Bangladeş ve Afganistan'dan ülkeye kaçak giriş yapan göçmenler, Müslüman değillerse affa uğramalarını öngörüyor.
Hindistan Devlet Başkanı tarafından imzalanmayı bekleyen yasa tasarısı ile BJP, komşu ülkelerdeki baskılardan kaçan Hindu, Sih, Budist, Hristiyan gibi dini azınlıkların vatandaşlık başvurularını hızlandırmayı amaçlıyor.
Bu yasa ile, Hindistan vatandaşı olmak için ülkede 11 yıl kalmış olma şartı 6 yıla düşürüldü; ancak Müslümanlar yasanın kapsamı dışında tutuldu.
Muhalefet partilerinin Müslüman karşıtı olmakla eleştirdiği bu yasa, din kaynaklı ayrımcılığı yasaklayan Hint anayasasındaki vatandaşlık şartları ilk kez değiştirilmiş olacak.
Bangladeş'ten Hindistan'a kaçak geçişleri ve Müslüman olmayan diğer dinlere mensup nüfusu artıracağı gerekçesiyle ülkenin kuzey doğusundaki eyaletlerde protestolar düzenleniyor.
Hindistan'ın kuzeyinde Himalaya bölgesindeki Keşmir eyaleti, Hindistan ve Pakistan arasında anlaşmazlık konusu olmaya devam ediyor.
İngiltere'nin sömürgesi olan Hindistan 1947'de bağımsızlığını kazandığı dönemde Hindistan ve Pakistan olarak ikiye bölünmüş, savaş çıkmış ve Keşmir de bölünmüştü.
Hem Hindistan hem de Pakistan, Keşmir bölgesinin tamamı üzerinde hak iddia ediyor ve her iki ülke de bölgenin bir bölümünü denetimi altında tutuyor.
Hindistan anayasında 370. madde ile Müslümanların çoğunlukta olduğu eyaletin özerkliği garanti altına alınmıştı.
2019'da Modi liderliğindeki BJP hükümetinin 370. maddeyi iptal etmesi tepkilere ve bölgede huzursuzluğun artacağına dair endişelere yol açtı.
Önceki hükümetler de Keşmir'in özel statüsünü tartışmaya açmış olsa da değişikliğe gitme aşamasına hiç gelinmemişti.
Ancak BJP seçimlerden güçlenerek çıkınca birkaç ay içinde bu maddeyi kaldırdı, Keşmir vadisi kapatıldı, Hint ordusunun denetimine alındı ve medya ve haberleşme alanında aylar süren bir engelleme uygulandı.
370. maddenin iptali ile BJP'nin diğer bölgelerden buraya gelecek insanlara yerleşim ve toprak satın alma hakkı tanıyarak bölgedeki demografik yapıyı değiştirmeyi hedeflediği ifade ediliyor.
Büyük eleştiri alan bu karara yapılan itiraz başvurusu Hindistan Yüksek Mahkemesi'nde görülüyor.
Hindistan'ın kuzey doğusundaki Assam eyaletinde, Bangladeş'in Pakistan'dan ayrılıp ayrı bir devlet olarak kurulduğu 24 Mart 1971 tarihi öncesinde Hindistan'a geldiğini kanıtlayan kişilerin vatandaşlık listesi bulunuyor.
Aslında bu liste, 1951'de Hindistan'da yapılan ilk demokratik seçimlerle iktidara gelen Kongre Partisi hükümeti döneminde başlatılmıştı. Ancak Modi hükümeti "kaçak göçmenlerin" tespit edilmesini öncelikleri arasına aldı.
Assam eyaletinde yaşayanlardan, aile geçmişlerini kanıtlayan belgeler getirmeleri isteniyor, vatandaşlıklarını kanıtlayamayanların kaçak yabancı statüsünde görüleceği ifade ediliyor.
Assam, Hindistan'ın en fazla etnik çeşitliliğe sahip eyaleti; 32 milyon nüfusun üçte biri Müslüman. Bu oran, Hindistan idaresindeki Keşmir'in ardından en büyük oranı oluşturuyor.
Müslümanlar, devletin ve federal hükümetin kendilerini hedef aldığını söylüyor.
Son verilere göre, vatandaşlık kaydı uygulaması ile Assam'da 1,9 milyon kişi vatandaşlıktan çıkarılmış, ancak bunlara itiraz hakkı da tanınmış.