Hindistan, Pakistan'dan terör örgütlerine karşı somut adımlar atmasını talep etti.
Hindistan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Raveeş Kumar, Pakistan'da güvenlik güçlerinin "Ulusal Eylem Planı" adı verilen terörle mücadele stratejisi kapsamında yasaklı terör gruplarına karşı başlattığı operasyonlara ilişkin açıklama yaptı.
Kumar, operasyonların yeterli olmadığını savunarak, Pakistan'ın, topraklarında "teröristlere ve terör alt yapılarına karşı" somut adımlar atması gerektiğini söyledi.
BM'nin "terörizm suçluları, organizatörleri, finansörleri ve sponsorlarının adalet önüne çıkarılması" yönündeki kararına da değinen Kumar, "Pakistan'da terör kamplarının yaygın mevcudiyeti, Pakistan içinde ve dışında kamuoyu tarafından biliniyor." ifadesini kullandı.
Pakistan Enformasyon Bakanı Favad Çaudri ise yasaklı gruplara karşı harekete geçildiğini ve kimsenin, "Pakistan topraklarını, herhangi bir ülkeye karşı terörizm amacıyla kullanmasına" izin vermeyeceklerini söyledi.
Çaudri, Pakistan Başbakanı İmran Han'ın, Hindistan'dan kendilerine kanıt göndermesini talep ettiğini, ancak Hindistan'ın henüz kovuşturmaya uygun bilgi ve kanıt paylaşımında bulunmadığını kaydetti.
Pakistan Enformasyon Bakanı ayrıca Han'ın, Hindistan'ı ortak soruşturmaya katılmaya davet ettiğini, Hindistan'dan bu davete de yanıt gelmediğini ifade etti.
Pakistan'da güvenlik güçleri "Ulusal Eylem Planı" terörle mücadele stratejisi kapsamında yasaklı terör gruplarına karşı operasyonlara başlamıştı.
Operasyonlarda, aralarında iki ülke arasındaki gerginliği başlatan, 14 Şubat'ta Hindistan kontrolündeki Cammu Keşmir bölgesinde Hint polis teşkilatına bağlı milis gücü konvoyuna yapılan bombalı intihar saldırısını düzenlediği iddia edilen Ceyş-i Muhammed (JeM) örgütüne üye onlarca kişi gözaltına alınmıştı.
İslamabad yönetimi ayrıca hafta başında Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) kararı uyarınca ondan fazla yasaklı terör örgütünün mal varlıklarını dondurduğunu açıklamıştı.
Pakistan hükümeti, geçen ay ülkenin kuzeydoğusundaki Bahavalpur şehrindeki bulunan, JeM'nin yönetim merkezi olarak kullanıldığı öne sürülen bir medresenin yönetimine el koymuş, ay başında Felah-i İnsaniyat Vakfı (FIF) adlı hayır kuruluşunun faaliyetlerini, Hindistan'ın Mumbai kentinde 2009'da düzenlenen, 150 kişinin hayatını kaybettiği terör saldırısının sorumlusu olan Cemaat'ül Dava (JuD) adlı terör örgütüyle bağlantılı olduğu gerekçesiyle yasaklamıştı.
Hindistan ile Pakistan arasındaki son gerilim, Keşmir'in Hindistan idaresindeki kısmında 14 Şubat'ta polis teşkilatına bağlı milis gücüne yapılan ve 44 kişinin öldüğü bombalı saldırıyla başladı.
Yeni Delhi yönetimi, saldırıyla ilgili Pakistan'ı suçladı. Saldırıyı kınayan Pakistan ise suçlamayı reddetti.
Hindistan, 26 Şubat'ta Keşmir Kontrol Hattı'nın Pakistan tarafında bulunan terör örgütü hedeflerine hava saldırısı düzenlediğini duyurdu.
Pakistan da hava sahasını ihlal ettiği gerekçesiyle Hindistan'a ait iki savaş uçağını düşürdüğünü bildirdi. Ayrıca Pakistan uçakları Hindistan hava sahasına girdi.
Hindistan, Pakistan'a ait bir savaş uçağını düşürdüğünü açıklarken, İslamabad yönetimi bunu doğrulamadı.
Gelişmeler üzerine Pakistan tüm hava sahasını kapatırken, Hindistan bazı havaalanlarında uçuşları durdurdu.
Pakistan Başbakanı İmran Han, Hindistan'ı sorunları diyalog yoluyla çözmeye ve sağduyuyu hakim kılmaya davet etti.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, gerilime ilişkin yaptığı açıklamada taraflara itidal telkin ederek gerilimin tırmanmasından kaçınmalarını istedi. Almanya, İngiltere, Çin ve Rusya da benzer çağrılar yaptı.