Hitit Üniversitesi ‘aile üniversitesi'ne dönüştü

Çorum Hitit Üniversitesi'nde görev yapan eski dekan, profesör, öğretim görevlilerinin çoğunun soyadının aynı olması dikkati çekti. 

Sözcü'den Deniz Ayhan'ın haberine göre, akademik kadrodan en az on çiftin soyadının aynı olduğu görüldü. Rektör Reha Metin Alkan, yaptığı açıklamada, “Eğer bir kişi çıkıp haksız yere işe adam alıyorlar derse ben hesap vermeye hazırım. Burada liyakat sistemi var. Akademisyenlerin meslektaşlarıyla evlenmesi veya aynı okulda görev yapması normal. Adam kayırma veya idarecinin özel bir yakınlığı olmaması önemli” diye konuştu.

Hitit Üniversitesi kadrosundaki bazı isimler şöyle;

Prof. Dr. Mehmet Demiryürek, Prof. Dr. Meral Demiryürek; Prof. Dr. Menderes Suiçmez, Araştırma Görevlisi Çağrı Suiçmez; Prof. Dr. Faruk Yamaner, Öğretim Üyesi Emre Yamaner, Öğretim Görevlisi Gül Yamaner; Prof. Dr. Ahmet Özalp, Dr. Öğretim Üyesi Sevinç Özalp; Öğretim Görevlisi Hasan Baylavlı, Öğretim Görevlisi Mücella Baylavlı; Öğretim Görevlisi Ömer Faruk Akmeşe, Araştırma Görevlisi Sıdıka Akmeşe; Dr. Öğretim Üyesi Ömer Can Satır, Dr. Öğretim Üyesi İlknur Satır; Öğretim Görevlisi Hamdi Öbekcan, Araştırma Görevlisi Mehmet Öbekcan; Doç. Dr. Yakup Çoştu, Dr. Öğretim Üyesi Feyza Çoştu; Şaban Zorlu, Öğretim Görevlisi Muhammed Fatih Zorlu; Araştırma Görevlisi Ömer Dinç, Öğretim Görevlisi Sema Dinç; Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Tolga Çırak, Dr. Öğretim Üyesi Asuman Çırak.

Akademisyenin meslektaşı ile evlenmesi normal

Rektör Reha Metin Alkan ise SÖZCÜ'ye yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Bir sürü başarımız var, 12 yaşında bir üniversiteyiz ve adımız hiçbir kötü duruma karışmadı. Akademisyenin meslektaşı ile evlenmesi doğaldır. Bizde de genelde böyle oldu. Başarılarımızı konuşmak yerine bu tarz şeyleri konuşmak bizi çok incitiyor. Buraya giren insanların hiçbiri eşinden dolayı alınmış değil. Buraya çalışanlar liyakatla alınıyor.

Kendi ekmeğimizi üretik, konuşulmadı

Eğer bir kişi çıkıp haksız yere işe alıyorlar derse ben hesap vermeye hazırım. Yayın sayımızı on katına çıkardık, eklerimizi artırdık. Kurulacak bilim üssü çalışmaları için Antartika'ya gittik. ‘Ekmek İsrafını Önleme Kampanyası' kapsamında kendi ekmeğimizi ürettik. Ama bunların hiçbiri konuşulmadı.

İdarecinin özel bir yakınlığı olması, bir idarecinin herhangi birini kayırması ya da gerek olmayan bir kadroya yakınını alması problemdir. Üniversiteye gelenlere ‘evlenmeniz yasaktır’ dememiz mümkün değil. Küçük bir ilde başarılar elde etmeye çalışıyoruz ve bunlarla gündeme geliyoruz ve bu bizi üzüyor.”