Hizbullah lideri Muğniye'nin suikast emri Ehud Barak’tan
T24 - Wikileaks'in sızdırdığı Stratfor maillerinde, Hizbullah'ın önemli liderlerinden İmad Muğniye'nin öldürüldüğü saldırı hakkında İsrail'i işaret eden yazışmaların çıktığı iddia edildi.
Taraf gazetesinde "Suikastın emri Ehud Barak’tan" başlığıyla yayımlanan (13 Mart 2012) Wikileaks kriptosu şöyle:
Suikastın emri Ehud Barak’tan
Stratfor yazışmalarında Hizbullah’ın önemli liderlerinden İmad Muğniye’nin 12 Şubat 2008’de yaşamını yitirdiği suikastın faili olarak İsrail’i işaret eden çok sayıda yazışma bulunuyor. Hizbullah, Suriye’nin başkenti Şam’da bir arabaya yerleştirilen patlayıcının infilak etmesiyle hayatını kaybeden Muğniye’nin ölümünden İsrail’i sorumlu tutmuş ancak suçlamalarla ilgili somut bir kanıt ortaya çıkmamıştı. Stratfor’un kaynakları ise İsrail istihbaratı Mossad’ın yıllardır Muğniye’yi izlediğini doğrulamış.
Kuruluşun Ortadoğu uzmanı Reva Bhalla, suikasttan bir gün sonra, 13 Şubat 2008’de gönderdiği bir e-postada İsrailli bir kaynaktan kendisine verilen bilgiyi şöyle aktarıyor: “Muğniye cinayetinin açık bir şekilde, Ehud Barak’ın alâmet-i farikası olduğu konusunda bilgilendirildim. [Barak] buna benzer ses getiren cinayetlerle biliniyor. Suriyeli bir ajan ile ilgili herhangi bir söylenti yok, ama bu besbelli. İsraillilerin, Suriye’de çok sayıda Dürzi “gözleri” var. İsrailliler Suriye’deki casusluk şebekelerini yıllar öncesinden geliştirdi. Kaynağım İsraillilerin, 1965’te Şam’daki Merce Meydanı’nda asılan İsrailli ajan Eli Cohen’in tutuklanmasından [Cohen, yıllarca Suriye yönetiminin içine sızan Mossad’ın efsanevi köstebeklerinden. Kimliği ortaya çıkarılana kadar Cohen’in adının savunma bakan yardımcılığı hatta başbakanlık için dahi geçtiğini iddia edenler var] çok ders çıkardıklarını söylüyor. [...] Kaynağım Suriye istihbaratından kimi unsurların da cinayete karışmış olabileceği ihtimalini reddetmiyor”.
Bu kesin Mossad’ın yöntemi
Bhalla’nın güvenilir olarak sunduğu “bağlantıları güçlü” bir başka İsrailli kaynağı ise suikastın dönemin Mossad şefi Meir Dagan’ın “bebeği” gibi olduğunu, ABD’ye de saldırıyla ilgili haber gönderildiğini söylemiş. Bhalla, 21 Şubat 2008’deki yazışmada kaynağının şu ifadelerine yer vermiş: “Bu kesinlikle Mossad’ın yöntemi. Çok şık bir saldırı. Video görüntülerinin ortaya koyduğu gibi araba neredeyse hasarsızdı, kontrollü patlama, şoför koltuğunun baş koyma yerine yerleştirilen bomba aracılığıyla yapıldı. Mossad asla cinayetleri üstlenmez. Bunu bir tek Ali Hasan Selami [Kara Eylül örgütünün operasyon şefi] cinayetinde yaptılar. (ki bu da İsrail’in ABD’yi bilgilendirmeden harekete geçtiği ender örneklerden biri, ABD çok öfkelenmişti çünkü Selami CIA ile bağlantı kişisiydi) ABD kesin cinayetten haberdardı, Dışişleri Bakanlığı’nın bununla ilgili yorumları da bunu gösteriyor. Mossad’ın Muğniye’yi uzun süredir takibe aldığını düşünüyorum. [...] Mossad için çok önemli bir değere sahipti, neden şimdi ortadan kaldırıldığı net değil. Bunun nedeni belki ABD/İsrail’in [metinde bu bölüm ABD/İran diye geçiyor ama bunun bir yazım hatası olması muhtemel] İran’a baskı uygulama arzusu ya da iyi bir fırsatın belirmesi olabilir. Mossad [Muğniye’nin] epey bir süredir yeniden aktif olduğunu biliyordu... epeydir izleniyordu. [...] İranlılar tarafından korunduğu için bu kadar uzun süre hayatta kalabildi. O bir stratejistti, ona Genelkurmay Başkanı diyorlardı.”
Bomba uyduyla patlatılmış olabilir
İsrailli kaynak aynı yazışmada şöyle devam ediyor: “Mossad, birimlerden oluşan ekiplerle çalışıyor. Bu operasyon üç kişiden çok daha fazla kişiyi gerektiriyor, ancak saldırı sırasında ülkede bu kadar çok ajan asla bulunmuyor. Bir kişiyi gözetim için ülkeye sokuyorlar, sonra onu çıkararak patlayıcıları tedarik etmesi için başka bir kişiyi gönderiyorlar, sonra onu da çıkarıp bir bombacıyı gönderiyorlar ve sonra onu da çıkarıyorlar, vs. Yani saldırı ânında ülkede adamları olup olmadığı belli değil... Bomba, uydu sinyaliyle patlatılmışsa şaşırmam. Ayrıca saldırı sırasında ülkede onlarla çalışan biri varsa muhtemelen saflarına katılan bir Araptır. (Muhtemelen İran ve Suriye, bununla ilgili bir Arap ülkesini suçlayacak)
Bunun bir Mossad operasyonu olduğu konusunda hiç kuşku yok. Meir Dagan, Mossad’ı tamamen dönüştürdü. Geldiği gibi araştırma dairesini kapadı. Artık daha fazla akademik makale istemediğini ve tüm dikkatlerin operasyonlara verileceğini söyledi. Muğniye saldırısı onun “bebeği” gibiydi. Dagan’ın görevinin Olmert tarafından 2009’a kadar uzatılmasının, Muğniye saldırısından HEMEN SONRA meydana gelmesi tesadüf değil. İsrail’in egosu Hizbullah ile yaptıkları savaştan bir hayli yara aldı ve bu cinayet ile birlikte Suriye’ye yönelik hava saldırısı İsrail’in geri dönüşü ve hâlâ güçlü olduklarını göstermesi için seçtiği bir yöntem. Bu Olmert’e de ihtiyaç duyduğu siyasi sermayeyi sağlıyor. “
İranlı bakan ile görüşecekti
Bhalla’nın Hizbullah’ın içinden olduğunu belirttiği bir kaynak ise Muğniye’nin İran Dışişleri Bakanı’yla bir görüşme yapmak için Şam’da bulunduğunu belirtmiş. 18 Şubat 2008 tarihli bir yazışmada Muğniye’nin Şam’da Hamas yetkilileriyle görüşmeler yaptığını anlatan bu kaynak, İran’la Hizbullah’ın Gazze’ye yardım götürmenin yollarını aradığını ve Muğniye’nin de bu konuyu masaya yatırmak için İranlı yetkililerle görüşeceğini söylemiş. Hizbullah kaynağı ayrıca Suriye rejiminden birilerinin [Muğniye’nin temaslarıyla ilgili] Mossad’a bilgi sızdırdığını iddia etmiş. Hizbullah yetkililerinin, ülkeye her girişlerinde sınırdan itibaren Suriye istihbaratı araçlarıyla eskort edildiğini belirten kaynak, suikastın ardından üst düzey Hizbullahçıların bir süre Suriye’ye ziyaretlerini askıya aldıklarını da aktarmış.
Öte yandan Bhalla, El Fetih’in askerî kanadından Filistinli bir kaynağın ise, İran ve Suriye’nin Hizbullah’tan misilleme saldırısı yapmamasını istediğini belirttiğini paylaşıyor. 14 Mart 2008 tarihli yazışmaya göre Hizbullah saldırının intikamını almak için İslami Cihat örgütünü kullanmış. Kaynak Bhalla’ya Batı Kudüs’te 7 Mart 2008’de sekiz İsrailli ilahiyat öğrencisinin öldüğü saldırının aslında Muğniye cinayetine misilleme olduğunu söylemiş. Bhalla bunun Hizbullah’a “Herkesin malumu olan nedenleri kamuoyuna ifşa etmeden, yani İsrail’in misillemesinden sakınarak, operasyonu bizzat gerçekleştiren örgüt gibi görünme avantajı” sağladığını yazmış.