"Bebek tulumu mu? Maalesef veremiyoruz, çünkü onlar mağazanın Belçika kısmında..."
Birkaç haftadan bu yana, Hollanda merkezli tekstil mağazası zinciri Zeeman'ın, Baarle - Nassau kasabasındaki şubesinde çalışanlarla müşteriler arasında buna benzer konuşmalara sıkça rastlamak mümkün.
Çünkü, giriş kapısı Hollanda'da olan mağazanın, bir bölümü Belçika'da. Yani sınır çizgisi, bu kasabadaki birçok binada olduğu gibi, mağazanın ortasından geçiyor.
Koronavirüs salgını nedeniyle Belçika, eczane, süpermarket, gazete bayii ve bankalar dışındaki tüm mağazaları kapatarak, sokağa çıkma yasağı uygularken, Hollanda'da böyle bir yasak söz konusu değil.
O nedenle tekstil mağazasının Hollanda'da kalan bölümü açık. Ancak sınırın Belçika tarafına kırmızı bir şerit çekilerek, alışverişe kapatılmış. Bu nedenle, Belçika tarafında kalan ürünlerin satışı yapılmıyor.
Mağaza çalışanı Caroline van Turennout, Trouw gazetesine, "Mağazamızın ön kapısı Hollanda'da. Hollandalı müşterileri için açığız ama mağazanın Belçika kısmını da kapattık. Bunun garip bir çözüm olduğunun farkındayız" diyor.
Burası, Avrupa'da koronavirüs karantinasının en ilginç biçimde uygulandığı yerlerden birisi. Kasabanın yarısı Belçika'ya ait Baarle - Hertog, diğer yarısı da Hollanda'ya bağlı Baarle - Nassau. İki ayrı belediyenin olduğu kasabanın Belçika tarafında 2 bin 600, Hollanda tarafında 8 bin 600 kişi yaşıyor. Belediye meclisleri ayda bir ortak toplantı yapıyor.
Kasabada dolaşırken sık sık sınır değiştiriliyor. Sınır çizgisi, Zeeeman mağazasında olduğu gibi bazen evlerin içinden geçiyor.
Belçika'ya bağlı bir ayakkabı mağazası kapalıyken, hemen bitişiğindeki Hollanda mağazası satışlarına devam ediyor. Ya da girişi Belçika tarafında olan bir mağaza, Hollanda tarafındaki depo girişini açarak, oradan satış yapabiliyor.
Aynı binadaki iki ayrı dairede hem Belçika hem de Hollanda adresine kayıtlı kişiler yaşıyor ve ikisi de, koronavirüs salgını konusunda farklı önlemler uyguluyor.
Komşuları dolaşırken evde kalanlar
Belçika hükümetinin koronavirüs salgını nedeniyle uyguladığı zorunlu haller dışında sokağa çıkma yasağı, en fazla Baarle - Hertog kasabası sakinlerini etkiledi. Çünkü kapı komşuları olan Hollandalılar istedikleri zaman gezip dolaşırken, onlar evde kalmak zorunda.
Belçika'ya bağlı Baarle-Hertog sakinlerinin Baarle-Nassau'daki süpermarkete gitmelerine izin veriliyor. Ayrıca Hollanda topraklarında bankaya, postaya ve gazete bayisine de gidebiliyorlar.
Ancak diğer mağazalarda alışverişe izin verilmiyor. Hollanda'da, örneğin giyim mağazaları ya da ev eşyası satan dükkanlar hala açık. Baarle-Hertog sakinlerinin, diğer tüm Belçikalılar gibi, orada alışveriş yapmak için sınırı geçmesine izin verilmiyor.
Belçika kesimindeki zabıta ve polis, sürekli denetimde. Ancak Hollanda tarafınadaki mağazalara müdahale edemiyorlar. Zorunlu ihtiyaçlar dışında Hollanda tarafına alış veriş için geçtiği belirlenenlere, dönüşte para cezası veriliyor.
Belçika'da zorunlu haller dışında sokağa çıkmanın cezası 400 euro. Brabant Televizyonu'na göre, Kasabanın Belçikalı Belediye Başkanı Frans de Bont, kasaba sakinlerini evde tutabilmek için Hollanda tarafında da mağazaların kapatılmasını önermiş. Ancak, "akıllı sokağa çıkma yasağı" modeli uygulayan Baarle - Nassau yönetimi bunu kabul etmemiş.
Belçika'da akaryakıt fiyatlarının daha ucuz olması nedeniyle, kasabadaki bütün benzin istasyonları Baarle - Hertog'da. Bu nedenle, Baarle - Nassau dışından gelen Hollandalı "benzin turistlerine" artık izin verilmiyor.
Tütün ürünleri, sigara ve içki de Belçika'da daha ucuz. Bu nedenle Hollanda tarafındakiler bu tür ihtiyaçlarını Belçika'dan karşılıyor. Belçikalılar ise, daha ucuz olan gıda alışverişi için Hollanda tarafını seçiyor.
Belçikalı yetkililer, Hollanda tarafındaki market ve haftalık pazara topluca gidilmemesi, salgından korunmak için yoğun çaba sarf edilmesi konusunda sürekli uyarılar yapıyor. Belçikalı yetkililer, farklı iki yönetime sahip aynı kasabada, aynı önlemlerin uygulanmaması nedeniyle alınan bütün tedbirlerin boşa gidebileceği endişesi taşıyor.