Hollanda: Seçim yarışının gündemi Türkiye krizi

Hollanda'da Çarşamba günü yapılacak seçimlerin favorisi olan Liberal Sağ Parti (VVD) lideri ve Başbakan Mark Rutte ile aşırı sağcı Özgürlük Partisi (PVV) lideri Geert Wilders'in televizyon tartışmasına "Türkiye krizi" damga vurdu.

Hollanda Televizyonu tarafından yayınlanan açık oturumda iki lider ilk kez karşı karşıya geldi. Başbakan Rutte, hafta sonu Türkiye ile yaşanan ziyaret krizi konusunda, hükümetin sergilediği tutumu savundu ve attıkları adımların doğru olduğunu söyledi.

Başbakan, Hollanda'nın Türkiye'nin tutumuna karşı net bir tavır ortaya koyduğunu ancak gerilimi daha fazla tırmandırmak istemediğini söyledi.

Wilders ise, hükümetin Türk bakanlara yönelik uçuş izni vermeme ve sınır dışı kararlarını desteklediğini belirterek, bunun yeterli olmadığını, daha sert önlemler alınması gerektiğini savundu.

Aşırı sağcı lider, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Hollanda'ya yönelik Nazi ve faşist suçlamalarını anımsatarak, "Gerilimi tırmandırmamak bir seçenek değil. Nasıl olsa Türkiye bunu dinlemeyecek. Ben olsam derhal Türk büyükelçisini sınır dışı ederdim" dedi.

Rutte ise Wilders'e "İşte koltukta oturup tweet atmakla, ülke yönetmek arasındaki fark bu" diye cevap verdi.

Hollanda Başbakanı, ülkedeki Türkiye kökenlilerin yüzde 80'inin uyum sağladığını, sadece yüzde 20'lik bir kesimin bunu kabul etmediğini vurguladı.

Wilders ise, bunun doğru olmadığını savunarak, "Cumartesi günü Rotterdam'da sokağa çıkanlar Hollandalı değil, Türk'tü" dedi.

Başbakan Rutte, Türkiye ile yapılan mültecileri geri kabul anlaşmasının olumlu sonuçlarını dile getirirken Wilders, sınırların mültecilere tamamen kapatılması gerektiğini savundu.

Aşırı sağcı lider Hollanda'nın Avrupa Birliği (AB) üyeliğinden ayrılması (Nexit) görüşünü de yineledi. Wilders, "Ben Brüksel'e, Türklere ve Libya'daki dostlarınıza bağımlı kalmak istemiyorum" diye konuştu.

Başbakan Rutte ise Wilders'in dile getirdiği önerilerin "sahte çözümler" olduğunu ve inandırıcılığı bulunmadığını söyledi. Aşırı sağcı liderin ülkeyi kaosa sürükleyeceği uyarısında bulundu.

Rutte, Wilders ile koalisyon hükümeti kurmayacağının da altını çizerek, "Kuran'ı yasaklamak, camileri kapatmak isteyen bir parti ile çalışmayacağım" diye konuştu.

Wilders ise, Başbakan Rutte'nin, seçmenlerin gözünde güvenilirliğini kaybettiğini öne sürdü.

Wilders'in, televizyon tartışmasına gelirken lacivert ceketin içine siyah bir çelik yelek giydiği ortaya çıktı.

Bu durum sosyal medyada yoğunu bir tartışmaya neden oldu. Kimileri güvenlik için bunun gerekli olduğunu savunurken, bir başka kesim de Wilders'i "korkuları istismar etmekle" suçladı.

Aşırı sağcı lider, tartışma sırasında Rutte'ye göre daha gergin bir tavır sergiledi. Tartışmayı izleyen topluluğun alkışlarla verdiği tepkiler, Rutte'yi bir adım öne taşıdı.

Televizyon tartışması sırasında açıklanan son kamuoyu yoklamasına göre, Rutte'nin 24-28, Wilders'in de 20-24 milletvekili çıkarması bekleniyor.

Son ankete göre, Tükiye ile yaşanan diplomatik kriz, şu ana kadar seçmenlerde ciddi bir etki yaratmadı.