Hollanda'da siyasetin yükselen gücü Yeşil Sol

Hollanda'da siyasetin yükselen gücü Yeşil Sol

* Özge Özdemir

Hollanda her ne kadar turuncu rengiyle sıkı bir şekilde özdeşleşmiş olsa da, son günlerde ülkenin dört bir yanında yeşil rengin hakimiyetini görmek mümkündü.

Genelde hediyelik dükkanlarında ya da turistik merkezlerde turuncu renge sahip objeler her yanı kaplamışken, seçim telaşının yoğunlaştığı son günlerde yeşil renge bürünmüş insanların herhangi bir yerde karşınıza çıkması işten bile değildi.

Daha Amsterdam'a ilk adım attığım anda elime tutuşturulan broşür, Yeşil Sol Parti'nin (GroenLinks) lideri Jesse Klaver'in fotoğrafını taşıyan bir bildiri oldu.

Ülkenin istasyonlarında, metro duraklarında, sokaklarında yürürken reklam panolarında Klaver'in fotoğrafını görebilirdiniz.

Her ne kadar bütün partilerin temsilcileri seçim kampanyası için harıl harıl çalışsa da derdini en istekli ve ilgili şekilde anlatmak isteyenler açık yeşil polar kazaklarını giymiş olan Yeşil Sol Parti temsilcileriydi.

Türkiye-Hollanda gerginliği, göçmen karşıtlığı, dini azınlıklara karşı sert söylemler gibi olumsuz algısı olan konular etrafında yürütülen bir seçim yarışının ortasında, Yeşil Sol taraftarları geleceğe dair daha olumlu mesajlar vermekten yanaydı.

Size mültecilerin ülkeye gelmesinin bir sorun olmadığını anlatır, ancak gelecek mültecilerin sosyal adaletsizliğin meydana çıkmaması adına şehirlere düzenli ve eşit bir şekilde dağıtılması gerektiğini söyler; insanlara topluluklar ya da cemaatler olarak bakmamak gerektiğini, bireysel yaklaşırsanız aslında tek tek herkesin aşırılık yapabileceğini vurgular; asıl sorunun gelir adaletsizliği olduğunu belirtir; eşitliğin önemini aktarırdı.

Üstüne üstlük birkaç gündür sokaklarını arşınladığım ülkenin gencinden yaşlısına farklı kesimlerinden birçok kişiden 'çevre' sözcüğünü çok sık duymak mümkündü.