'Hollanda'nın cihatçıları vatandaşlıktan çıkarma kararı Türk ve Faslılara karşı ayrımcılık'

'Hollanda'nın cihatçıları vatandaşlıktan çıkarma kararı Türk ve Faslılara karşı ayrımcılık'

Avrupa Konseyi, Hollanda'nın, Türkiye ve Fas kökenli çifte pasaport sahibi cihatçıları vatandaşlıktan çıkarma kararına karşı çıktı.

Konsey, bu düzenlemeyi "ayrımcılık" olarak değerlendirdi ve Hollanda'yı, düzenlemenin toplumda kutuplaşmaya yol açacağı yolunda uyardı.

Hollanda hükümeti, "terörle mücadele" gerekçesiyle geçen Mart ayında bir dizi yasal düzenlemeyi hayata geçirmişti.

"Terör örgütleri' ile bağı saptanan ve bu suçtan hüküm giyen çifte pasaporta sahip kişilerin Hollanda vatandaşlığından çıkarılmalarını da öngören" düzenleme, Nisan ayında yürürlüğe girmişti.

Avrupa Konseyi ise Hollanda Adalet ve İçişleri Bakanlıkları'na gönderdiği yazıda, "terörle mücadele" düzenlemelerine ilişkin açıklama istedi.

İnsan Hakları Komiseri Niels Muiznieks, Hollanda'nın hayata geçirdiği düzenlemede yer alan bazı maddeleri eleştirdi.

Bu maddeler arasında, "terörle' ilişkisi saptanan kişilere yönelik bazı bölge ve iletişim yasağı, istihbarat ve güvenlik birimlerinin yetkilerinin artırılması ve uluslararası seyahatin yasaklanması da" yer alıyor.

Muiznieks'e göre, mahkeme kararı olmadan hükümet kararı ile kişilerin seyahat özgürlüğü engellenemez.

Hollanda çifte pasaport uygulamasını kaldırmış durumda ancak İkili anlaşmalardan doğan haklar nedeniyle Türk ve Faslı göçmenler hala çifte pasaport taşıyabiliyor.

Avrupa Konseyi, hükümetin kararının Türkiye ve Fas kökenli cihatçılara yönelik ayrımcılık içerdiğini vurguluyor.

Niels Muiznieks'e göre, Hollanda'nın "terörle mücadele" kapsamında istihbarat ve güvenlik birimlerine dinleme ve takip konusunda geniş yetkiler tanıması da kabul edilebilir bir durum değil.

Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri, bu tür baskıcı önlemlerin belli bir sosyal grupta kutuplaşmaya ve yabancılaşmaya yol açacağı uyarısında bulundu.

Konsey yetkilisi, "terörle mücadele" amacıyla alınan bazı önlemlerin, Hollanda'nın da imzaladığı Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne aykırı olduğuna da işaret etti.