Hong Kong’da protestolara sebep olan yasa tasarısı “öldü”

Hong Kong’da protestolara sebep olan yasa tasarısı “öldü”

Hong Kong Özel Yönetimi lideri Carrie Lam, Hong Kong’daki suçluların yargılanmak üzere Çin’e iade edilmesini öngören ve haftalardır özerk bölgede protestolara neden olan yasa tasarısı için “öldü” dedi. 

Hong Kong’da suçluların yargılanmak üzere Çin’e iade edilmesini öngören yasa tasarısı, halkı sokaklara dökmüş ve uzun soluklu protestoların fitilini ateşlemişti. Protestolar her ne kadar yasa tasarısını askıya aldırmış olsa da eylemciler bu kez Hong Kong lideri Carrie Lam’in istifasını talep etmek üzere sokaklara akın etmişti. Pekin destekli Hong Kong lideri Lam, sabah saatlerinde düzenlediği basın toplantısında süresiz olarak askıya alınan tasarı için “Öyle bir planımız yok. Yasa tasarısı öldü” dedi. Lam, fiyasko olarak adlandırdığı yasa tasarısının tetiklediği olaylar nedeniyle ‘incindiğini’ söyledi. 

Hong Kong liderinin bu sabahki konuşması, yasa tasarısı teklifinin Haziran ayında meclise gelmesinin ardından başlayan kitlesel protestolar süresince yaptığı en güçlü açıklamaydı. Protestocuların yasanın geri çekilmesi teklifini tam anlamıyla cevaplamayan Carrie Lam, yasa tasarısını “ömrünün sonuna geldi” şeklinde tanımladı. 

Carrie Lam, “Bugün söylediğim şey, bu zamana kadar söylenenlerden çok da farklı değil ama halk belki de daha keskin bir cevap istiyordur. Yasa tasarısı öldü. Bu nedenle halkımız görevdeki mecliste bu tasarının yeniden tartışmaya açılmasından endişelenmemeli. Biz tasarıyı askıya aldık ve bir zaman çizelgesi belirlemedik. Önümüzdeki yıl Temmuz ayında mevcut yasama sona erdiğinde, onun da süresi otomatik olarak dolmuş olacak” dedi. 

Hong Kong Çin Üniversitesinde gazetecilik dersleri veren Lokman Tsui, sosyal medya hesabı üzerinden durumu değerlendirirken, “Resmen ölü, ne hukuki ne de siyasi bir terimdir. En azından Hong Kong siyasetinde tamamen anlamsızdır. Dolayısıyla tasarının geri çekildiği kesin değildir ve biz bu kelimeler kullanılmadığı sürece tasarıyı geri çekilmedi farz etmeliyiz. Eğer tam anlamıyla öldüyse neden ‘resmen geri çekildi’ demiyor? Lam, bu noktada yalnızca bir halkla ilişkiler oyunu oynuyor” dedi. Diğer birçok kişi ise Lam’ın açıklamasını önceki açıklamaların tekrarı olarak değerlendirdi. 

Açıklamalara internet üzerinden gelen tepkilerde, istifası istenen Hong Kong lideri ile protestocular ve halk arasındaki güvenin sıkıntılı bir seviyede olduğu görülüyor. Birçok kişi, sosyal medya hesapları üzerinden Lam’ı yalan söylemekle ve halkla ilişkiler çalışması yürüterek insanları oyalamakla itham ediyor. Bir sosyal medya kullanıcısı, yaptığı canlı yayında, “Çok inatçı birisi. Hiçbir şey demedi. Sadece askıya aldı” dedi. Bir diğeri ise “Tasarının geri çekilmesine ihtiyacımız var” derken, başka bir Hong Konglu, “Yani önümüzdeki yıl Ağustos ayında yeniden tartışmaya açabilirler mi” diye sordu. Protestocular tarafından istifası istenen Carrie Lam, istifa etmeyeceğini açıkladı. Göstericilere aşırı güç kullandığı ve yetkilerini aştığı iddia edilen polis hakkında Hong Kong Barosu özel bir soruşturma talep etmişti. Ancak Lam, polisin aşırı güç kullanımına dair özel bir soruşturma yürütülmesine ihtiyaç olmadığını söyledi. 

Anakaradan gelen Çinli turistlerin yoğun olarak bulunduğu Kowloon Caddesi, geçtiğimiz hafta sonu gerçekleştirilen protestoların genişleme alanı olmuştu. Protestocular turistik caddeye özel olarak, anakarada kullanılan modern Çince diyalektikte pankartlarla sloganlar hazırlamıştı ve Çinli turistlerin ilgisini çekebilmek için Çin Milli Marşını okumuşlardı. Göstericiler aşırı güç kullanımından şikayet etmeye devam ederken, Pazar günü gerçekleştirilen protestoda polis, 6 kişiyi göz altına almıştı. 

“Hong kong’da hepimiz tehlike altındayız” 

Eski İngiliz kolonisi olan Hong Kong 22 yıl önce Çin idaresine devredilirken “1 devlet, 2 sistem” modeli benimsenmişti. Bu model sayesinde Hong Kong, anakaranın aksine protesto ve konuşma özgürlüğü gibi temel hakları koruma altına alabiliyor. Ancak son zamanlarda atılan bazı yasal adımlar bu sistemi tehdit eder nitelikte. 

Hong Konglu aktivist ve pop yıldızı Denise Ho, dün Birleşmiş Milletler’de (BM) konuşma yaptığı sırada Çinli bir diplomat tarafından defalarca bölündü. Ho’nun 3 dakikalık konuşması Çinli diplomat tarafından 2 defa ‘asılsız ithamlarda bulunduğu’ ve art niyetli bir dil kullanarak ‘Tek devlet, iki sistem’ modelini tehdit ettiği gerekçesiyle bölündü. Ho “Hong Kong’da hepimiz tehlike altındayız. Çünkü her an konuşma özgürlüğünü kaybetmiş bir diğer Çin şehri haline gelebiliriz” diyerek BM’e Hong Kong için acil bir toplantı çağrısında bulundu. 

Hong Kong’daki suçluların yargılanmak üzere Çin’e iade edilmesini öngören yasa tasarısı, özerk yönetim altındaki şehirde haftalarca süren protestolara neden oldu. Gösteriler, Hong Kong’un Çin idaresine geçmesinin 22’inci yıldönümü kutlamalarının düzenlendiği 1 Temmuz’da şiddetlendi ve protestocuların Hong Kong Yasama Meclisi’nin istilasıyla devam etti. Yasa tasarısı süresiz olarak askıya alındıysa da, göstericiler Hong Kong’un Pekin destekli lideri Carrie Lam’ın istifası için protestolara devem ediyor.