Hopa'da aslında ne oldu?

Hopa'da aslında ne oldu?
T24 - Hâkim ve savcıların artık korkudan soruşturma yapamaz hale geldiğini söyleyen hâkim Yargıtay Tetkiki Hâkimi Celal Çelik, ‘’Siyasilere, siyasilerin beklentilerine, değerlendirmelerine uygun olmayan kararlar verilmesi halinde arkadaşlarımız artık ‘yanacaklarının’ mesajını almıştır. Bu yargının bitmesinden başka bir şey ifade etmez’’ dedi.“Yargı bitmiştir” diyerek yargıçlığı bırakan Yargıtay Tetkiki Hâkimi Celal Çelik, anayasa değişikliğinin ardından yargının “durumdan vazife çıkartmaya” başladığını vurgulayarak, “Dokunan yanar söylemi yargıda da söz konusu oldu. Hâkim ve savcı arkadaşlarımız yanacaklarının mesajını aldılar. Korku hâkim oldu” değerlendirmesini yaptı.Cumhuriyet'ten İlhan Taşcı imzalı habere göre Çelik, HSYK’nin yapısını değiştiren anayasa değişikliği öncesinde toplumu “uyarmaya çalıştıklarını ve imdat çığlığı” attıklarına işaret ederken “Çünkü referandumdan sonra ne olacağı açıktı ve olayları tamamıyla öngörmüştük. Gelinen noktada durum imdat çığlığının da ötesine geçti. Kaybedilmiş bir durumla karşı karşıyayız” dedi.Hâkim ve savcı arkadaşlarının psikolojisini bilerek değerlendirme yaptığını anlatan Çelik, şu yorumu yaptı:“Hâkim ve savcılara yönelik uygulamalar sonucunda hâkim ve savcılarda belli bir inanç oluştu. Ahmet Şık’ın ifadesiyle ‘dokunan yanar’, elbette yargıda da söz konusu oldu. Siyasilere, siyasilerin beklentilerine, değerlendirmelerine uygun olmayan kararlar verilmesi halinde arkadaşlarımız artık ‘yanacaklarının’ mesajını almıştır. Bu yargının bitmesinden başka bir şey ifade etmez. Çünkü siz siyasi aktörlerle çatışma durumuna girmeniz halinde, ister siyasal söylemle, ister farklı nedenle olabilir kesinlikle ama kesinlikle kaybetmekten başka şansınız olamaz. Örneğin Hopa’daki olayları düşünün. Demokratik tepki ortaya konmuşken ki taşkınlık seviyesine geçmiş olabilir, suç olarak nitelendirilebilir ama kapsamı asla ama asla terör kapsamında değerlendirilemeyecek olduğu açıktı. Kanımca oradaki hâkim ve savcı arkadaşların kişileri tutuklamış olmaları bu bitmişliğin göstergesidir. Çünkü o suçun karşılığı tutuklama olmamalıydı. Baskıya gerek kalmaksızın hâkim ve savcı arkadaşlarımız korkarak, durumdan vazife çıkararak, o anlamda değerlendirme yaptıklarına inanırım.”Çelik, hâkim ve savcılar arasında yaşanan korkuyu şu örnekle anlattı: “Arkadaşlarla sohbet ortamlarında ‘eylem var, suç var niye soruşturma yapmıyorsun’ denildiğinde ‘sıkıysa gel de sen yap’ benzeri tümceleri çok fazla duyduk. İnsanlarda korku var. Yargıya gözdağı, müdahale somut suç kapsamında söylemler oldu. Bunlarla ilgili takibat yapıldığını duydunuz mu?” Hukukun üstünlüğü yerine başka değerlere yatkınlık oluştuğunda egemen güçlerin sonsuz iktidarının mutlak olacağını söyleyen Celal Çelik, “Bu açıkçası faşizme götürecek bir süreçtir” dedi.Çelik yol haritasına ilişkin, “Ticaretten anlamam. İşçilik yapamam. Hâkimlik olanağım kalmadı. İstesem de istemesem de geriye avukatlık seçeneği var” dedi.