İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Kızılay, geniz eti, uyku apnesi ve horlamanın çocuklarda dikkat dağınıklığının ve okul başarısında düşmenin önemli bir nedeni olduğunu söyledi.
Naim Boşkut'un Anadolu Ajansı'nda yer alan haberine göre Kızılay, yaptığı açıklamada, çocuklarda horlamanın önemli bir problem olduğunu belirtti. Horlamanın yüzde 95 nedeninin geniz eti büyümesi olduğunu ifade eden Kızılay, "Bu, bazen horlamaya yol açıyor sadece horlamayla da kalmıyor, uyku apnesi dediğimiz uykuda nefes durmasına yol açıyor. Bu da çocuğun okul başarısını çok etkiliyor" diye konuştu.
Horlamanın çocuklar üzerinde birçok olumsuz etkisi olduğuna dikkati çeken Kızılay, "Gece uykusunu rahat alamadığı için gündüz uyuklama hali oluyor. Gündüz dikkat dağınıklığı, dikkatini toparlayamama, okul başarısında düşmeye yol açıyor. Bütün bunların hepsi gece uykusunu rahat alamama ve bunun da horlamayla, apneyle belirtisi karşımıza çıkıyor" ifadesini kullandı.
Prof. Dr. Kızılay, şunları kaydetti:
"Geniz eti, çocuklarda çok sık görülen bir problem ve bu, horlamaya, uyku apnesine yol açıyor. Çocuklarda geniz eti, uyku apnesi ve horlama bulguları, dikkat dağınıklığının ve okul başarısında düşmenin hatta gece altını ıslatmasının önemli bir nedeni. Yine çocukların büyümesini, gelişmesini etkiliyor çünkü uykuda yeteri kadar oksijen alamıyor."
Çocukların bu konuda şikayetleri varsa okullar açılmadan muhakkak muayene edilmesi gerektiğini belirten Kızılay, "Eğer ilaçla tedavisi sağlanamıyorsa ameliyatla tedavisi yaptırılarak düzeltilmesi lazım çünkü çok sayıda problemi beraberinde getiriyor. Tedavisi ise çok kolay, tedavisi sonrası başarı oranı çok yüksek. Bu çocukları muhakkak iyi takip etmekte en büyük görev, anne ve babaya düşüyor. İkinci sırada öğretmenlere görev düşüyor çünkü anne ve babanın gözünden kaçan kısmını da öğretmenler okulda saptayıp çocukları doktora yönlendirebilir, anne babayı ikaz edebilir" diye konuştu.
Ailelerin verdiği bilgiler doğrultusunda çocuğun detaylı kulak burun boğaz muayenesinin yapılması, kafa grafiğinin çekilmesi ve hastanın uyku sırasında izlenmesinin rahatsızlıkla ilgili fikir verebileceğini ancak bunun kesin tanı için yeterli olmadığını dile getiren Kızılay, kesin tanının, uyku testiyle konulduğunu kaydetti.