Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Tıp Fakültesi Nöroloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Oğuz Erdinç, horlayan insanlarda uykuda solunum düzensizliği ve solunum durması sorunlarının sık görüldüğünü söyledi. Horlamayı nasıl durdurursunuz?Ensesi kalınlarda uyku sorunları daha fazlaProf. Dr. Erdinç, Eskişehir Devlet Hastanesinde düzenlenen "Uyku Bozuklukları ve Tedavisi" konulu konferansta yaptığı konuşmada, horlamanın son derece yaygın bir sorun olduğunu, sorunun neredeyse olağan bir durum gibi kabul edildiğini belirtti. "Horlayan insanlarda uykuda solunum düzensizliği ve solunum durması sorunları sık görülmektedir" diyen Prof. Dr. Erdinç, şöyle konuştu: "Horlayan insanlarla gece aynı ortamda kalanlar, bu insanlarda uykuda solunum durmaları olduğunu ifade etmektedirler. Uykuda solunum bozuklukları, insan sağlığını ağır şekilde bozabilen, öldürücü olabilen ve yeterince tanınmayan tablolardır. Uyku çalışmasıyla tanı konulmakta ve tedavi planlanmaktadır. Sabahları uyanma güçlüğü ve dinlenmemiş olarak uyanan birinci grup hastalar çoğu zaman uyku sırasında bir nedene bağlı olarak veya nedensiz şekilde uyanan, bir süre uyanık kalan insanlar olarak tanımlanmaktadır. İkinci grup hasta ise yeterince uyumuş oldukları halde sabah uyanma güçlüğü veya dinlenmiş olarak uyanamamaktan yakınmaktadır. 2. grup hastanın durumu da uyku çalışmasıyla aydınlığa kavuşturulabilecektir. Özelikle birinci grupta yer alanlardan nedensiz bir şekilde uyananların uyku yapısı, uyanma sırasında oluşan fiziksel değişimlerin incelenmesi gereklidir." Prof. Dr. Erdinç, yeterli süre uyuduğu halde dinlenemeden uyananların uyku yapılarındaki değişmelerin bu sırada oluşan uyarılmışlıkla ilgili değişmelerin değerlendirilerek tedavi edilmelerinin uygun olacağını belirterek, "Uykusuzluk toplumda yüzde 5 oranında görülen ciddi bir bozukluktur. Genellikle hastalıklar veya sorunlarla ilişkilendirildiği için de tek başına bir tablo olabileceği düşünülmemektedir" dedi. Bu nedenle uygun incelemeler yapılmaksızın tedaviye başlanmadığını ifade eden Erdinç, şunları söyledi: "Uykusuzluk, hastalıklara eşlik eden bir belirti olduğu gibi hastalıkların habercisi veya hastalıklardan sonra kalan bir sorun da olabilmektedir. Uykusuzluk sorunu olanlarda daha fazla hastalık tabloları gelişebileceği için değerlendirilmesi önem taşımaktadır. Uygun olmayan tedaviler başlangıçta sorunu çözüyormuş gibi olsa da zaman içinde tabloyu daha karmaşık bir hale getirmektedir. Günün ve gecenin farklı saatlerinde uyuyan insanlarda zaman içinde uyku düzeni bozukluğu gelişebilmektedir. Özellikle vardiya sistemlerinde çalışanlarda kolaylıkla gelişen bu tablolarda, çalışma saatleri gece olan gruptakiler gündüz saatlerinde uyuyamamaktadır. Bu insanlarda zaman içinde fiziksel ve psikolojik rahatsızlıklar kolayca gelişebilmektedir."
(AA)