Son araştırmalar, HPV (human papillomavirus) aşısının, rahim ağzı kanserini yüzde 90'a yakın bir oranda önlediğini gösterdi.
Her yıl 300 binden fazla kişinin ölümüne yol açan rahim ağzı kanseri, dünya çapında kadınlarda en sık görülen dördüncü kanser türü.
HPV aşısı, çeşitli rahim ağzı kanseri türlerine karşı koruma sağlıyor.
HPV, benzer tipteki bir grup virüse verilen isim. Virüsün adı "human papillomavirus" olarak literatüre geçti.
Rahim ağzı kanseri vakalarının yüzde 99'unda HPV var.
Araştırmalar aşının HPV enfeksiyonuna karşı en az 10 yıl koruma sağladığını gösteriyor, uzmanlar ise korumanın daha uzun sürebileceğini düşünüyor.
Konuyla ilgili ilk büyük çalışma aşının çok etkili olduğunu ve rahim ağzı kanseri vakalarını yaklaşık %90 oranında azalttığını gösterdi.
Lancet isimli tıp dergisinde yayımlanan araştırma, aşının İngiltere'de 2008 yılında genç kızlara uygulanmaya başlamasının ardından meydana gelen gelişmeleri inceledi.
HPV aşısı, kız ve erkek çocuklar HPV virüsü ile temas etmeden önce yapıldığında en iyi sonucu veriyor.
Bunun nedeni, aşının yalnızca enfeksiyonu önleyebilmesi. Enfeksiyona yakalanıldıktan sonra aşı virüsü vücuttan atamıyor.
Bu virüsler oldukça yaygın, bu nedenle aşının gençlere cinsel yaşamları başlamadan önce yapılması ve böylece virüse karşı bağışıklık kazanmaları tavsiye ediliyor.
HPV (human papillomavirus), çok yaygın bir virüs grubunun adı.
100'den fazla farklı HPV türü var ve enfeksiyonlar genellikle herhangi bir semptoma yol açmıyor ancak bazı türleri siğillere neden olabiliyor. Bunlar elde, ayakta, cinsel organda veya ağız içinde görülebiliyor.
Fakat çoğu durumda insanların vücutları, bu kişiler enfekte olduklarını bile anlamadan, virüsü atıyor.
Yüksek risk taşıyan HPV türleri ise kansere yol açabilen anormal doku büyümesine neden olabiliyor.
HPV çok bulaşıcı ve tenden tene yakın temasla yayılıyor.
İnsanların yüzde 80'i 25 yaşına kadar HPV'ye maruz kalıyor.
Çoğu durumda, insanlar 18 aydan 2 yıla kadar enfekte kalıyor.
Cinsel sıvılarla yayılmadığı için teknik olarak, bel soğukluğu gibi hastalıkların aksine, cinsel yolla bulaşan bir hastalık değil.
Ancak genellikle dokunma dahil cinsel temas sırasında bulaşıyor.
Dünya Sağlık Örgütü'ne (WHO) göre rahim ağzı kanseri ölümlerinin neredeyse yüzde 90'ı düşük ve orta gelirli ülkelerde görülüyor.
Bu ülkelerde rahim ağzı kanseri, semptomlar belirene ve ileri aşamaya gelene kadar genellikle tanımlanamıyor.
Geçen yıl WHO, 2030'a kadar HPV aşısını yüzde 90'lık bir kesime uygulayarak hastalığı "gelecek yüzyılda" ortadan kaldırma planını açıkladı.
Şimdiden yüzden fazla ülke HPV aşısını uyguluyor.
Bununla birlikte, 2020 itibarıyla, düşük gelirli ülkelerin yüzde 25'inden azı ve düşük orta gelirli ülkelerin yüzde 30'undan azı aşıyı uygularken, yüksek gelirli ülkelerin yüzde 85'i aşıyı uygulamaya koydu.
WHO, rahim ağzı kanserinin Afrika'daki kadınlar arasında en yaygın ikinci kanser türü olduğunu, ancak en ölümcül olanı olduğunu söylüyor.
Bunun nedenleri arasında yetersiz tarama programları, tedaviye erişimdeki zorluklar ve aşı karşıtlığı bulunuyor.
Ruanda, Afrika'da aşı kampanyası başlatan ilk ülkelerden biriydi. 2011 yılında kız çocuklarına erken yaşta aşı uygulamak ve kadınlara rahim ağzı taraması yapılmasını sağlamak için bir plan başlattı.
İlk yıl, aşı için uygun görülen 10 kız çocuğundan 9'una aşı uygulandı ki uzmanlar bunu diğer ülkelere örnek olarak gösterdiler.
Ancak, kısırlığa yol açabileceğine dair yanlış bilgi nedeniyle bazı gelişmiş ülkelerde bile HPV aşı oranları kısmen düşük kaldı. Şu anda, aşı için uygun görülen Japon kadınlarının %0,1'inden daha azı aşı olmuş durumda.